Adolf Hitler’in, İkinci Dünya Savaşı sonunda Berlin’de intihar ettikten sonra bedeninin yakıldığına inanmayan çok sayıda insan var. Ve görünüşe bakılırsa bu insanlara CIA’i de eklemek mümkün. Gizliliği kaldırılan yeni CIA belgeleri, Hitler’in savaş sonunda intihar etmeyip Almanya’dan Güney Amerika’ya kaçtığı iddiasını konu alıyor.
Gizliliği kaldırılan yeni CIA belgelerine göre ABD savaştan sonra Hitler’in bir denizaltı ile Almanya’dan kaçıp Güney Amerika’ya gittiği iddiasını araştırmak için bölgeye ajanlarını salmış ve 1955’e kadar da Arjantin’de Hitler’in izini aramış. Yani bu operasyon koca bir 10 sene sürmüş.
Ancak bu olayın şimdi gündeme gelmesinde başka bir detay daha var. Mart ayında Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, hükümetinin II. Dünya Savaşı’ndan sonra ülkeye sığınan ve ülke tarafından korunan Nazilere ait tüm belgelerin gizliliğini kaldırmasını emretti. Yeni Arjantin Devlet Başkanı, İsrail tarafından desteklenen eski bir Rock şarkıcısı ve haliyle Nazi’lere üstü kapalı destek veren eski yönetimlerin ipliğini pazara çıkarmak konusunda hiçbir çekincesi yok.
Arjantin, 80 yıl önce savaş suçlarından dolayı verilen cezadan kaçan eski Nazi partisi üyelerinin saklandığı yer olarak biliniyordu ancak bu iddialara dair kesin kanıtlar bulunamıyordu.
Hitler, otelde mi saklandı?
CIA belgelerine göre 1945’teki ABD Savaş Bakanlığı’nın FBI’a, Hitler’in Arjantin’in La Falda kentindeki bir spa otelinde gizli bir saklanma yeri olabileceğine dair bilgi gönderdiği anlatılırken, bu gizli yerin de bir Nazi partisinin önemli destekçilerinin sahibi olduğu bir SPA oteli olduğu vurgulanıyor. Hatta otel sahiplerinin Nazi propaganda şefi Joseph Goebbels‘e maddi katkılarda bulundukları ve Hitler’in yakın dostları oldukları da belirtiliyor. Dolayısıyla, Hitler’in tüm dünyadan saklanmak için bu otelin sahipleriyle iletişimde olabileceği düşünülüyor.
Öte yandan ABD’nin 10 senelik çabaya rağmen Arjantin’de Hitler’i bulamadığı ama sonunda 1955 yılında, Kolombiya’dan gelen bi fotoğrafla, Hitler’i Kolombiya’da saklanırken tespit ettiği iddia ediliyor. “Hitler olup olmadığı kesinleştirilemeyen ama Hitler’e çok benzeyen” adamın 1955’te Kolombiya’da çekilmiş fotoğrafı CIA dosyalarında yer alıyor.
Fotoğrafta Hitler olduğu iddia edilen kişinin ‘Adolf Schrittelmayor‘ ismini kullandığından bahsediliyor. Sadece görüntüsünün değil, isminin de aynı olması yeterince büyük bir benzerlik. Öte yandan ABD istihbaratındaki subayların, bu fotoğrafa inanmadıkları ve fotoğrafın uydurmaca olabileceğinden şüphelenerek dosyayı kapatmak istedikleri de dikkat çekiyor.
Arjantin ne yapmak istiyor?
Şimdi bu dosyalardaki iddiaların kesinlik kazanıp kazanmayacağı, Arjantin’in tavrına bağlı. Arjantin’in eski davaların gizliliğini kaldırma kararı yakında Pentagon’un Güney Amerika’daki Nazilerle olan ilişkileri hakkında daha fazla bilginin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu belgeler aslında Hitler’in yaşayıp yaşamadığını ispatlamaktan öte, eski ABD yönetimlerinin ve Pentagon’un savaştan sonra eski Nazi askerleri ve hatta belki de Hitlerle işbirliği yapmış olabileceği gerçeğini ortaya çıkarabilir.
Öte yandan bugün İsrail güdümünde olan Arjantin’in bu “duyurusu” aynı zamanda bugünkü İsrail yönetiminin ABD yönetimine, yani Trump’a bir gözdağı verme girişimi de olabilir. ABD’nin geçmişte Hitler ve Nazi subaylarıyla Arjantin’de başlamış olabilecek iş birliğini dünyaya açıklama tehdidiyle İsrail, ABD yönetiminden menfaat sağlamaya da çalışıyor olabilir mi? Çünkü dünya siyaseti tam olarak böyle çalışan bir mekanizma.
ABD yıllarca savaştığı Nazilerle neden 1955’ten sonra iş birliği yapmış olsun ki diye soranlara ise makul bir cevap var. İkinci Dünya Savaşı sırasında ilk defa uzaya roket göndermeyi başarmış Alman/Nazi bilim insanlarını (Von Broun) savaştan sonra Amerika’ya getirmiş olan ABD bu bilim insanlarıyla Almanların savaş teknolojilerini ülkesine ithal etmiş, ardından NASA’yı kurmuş ve sonra da Ruslarla uzay yarışına girmişti.
1955’ten sonra patlayan uzay yarışında öne geçebilmek için Almanya’dan kaçıp saklanan diğer Nazi bilim insanlarını da kendi safına çekmek istemiş olabilecek ABD’nin eski Nazi yöneticileriyle iş birliği yapma “olasılığı” kulağa hiç de imkansızmış gibi görünmüyor.
