CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında konuştu. Yücel, DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretine ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini savunuyoruz”
Deniz Yücel, basın toplantısında kendisine yöneltinen DEM Parti heyetinin İmralı ziyareti, ziyaretten sonra yapılan açıklama ve heyette yer alan DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan’ın yılbaşından sonra siyasi partilerden randevu isteyecekleri açıklamalarına ilişkin sorulara şöyle yanıt verdi:
“Sayın Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in açıklamalarını takip ettik. Kendileri, bizden de randevu isteyeceklerini belirttiler. Biz, prensip olarak tüm siyasi partilerle diyalog zeminindeyiz. Tüm siyasi partilerle uzun yıllardır görüşebilen tek siyasi partiyiz. Dolayısıyla iletişim kanallarımız açık.
Başından beri çözüm yerinin TBMM olması gerektiğini, sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini savunuyoruz. Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak, şehit ailelerimiz ve gazilerimizi rahatsız edecek bir iş yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Ziyaret yapıldığı taktirde, daha detaylı bir görüşme olursa, bunu partimizin yetkili kurullarında görüşüp kamuoyuna tavrımızı detaylı bir şekilde açıklarız.”
28 Aralık cumartesi günü DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan önceki gün İmralı Adası’nda terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmüştü.
“31 Mart seçimleri hazımsızlığı”
Belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Yücel, şu cümleleri sarf etti:
“21’inci yüzyılda kayyum uygulaması bir demokrasi ayıbıdır. Üstelik iktidar, CHP’li belediyelere sadece kayyum atamakla yetinmemiş, belediyelerimize haciz göndererek, hesaplarına bloke koyarak, kreşleri kapatmakla tehdit ederek 31 Mart seçimlerinin hazımsızlığını devam ettirmiştir.”
“Geçinemiyoruz, geçim yoksa seçim var” kampanyası
Deniz Yücel geçtiğimiz günlerde açıklanan asgari ücrete ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Enflasyonun yüzde 48 olduğu bir ülkede asgari ücretin yüzde 30 oranında arttırılmasını eleştiren Yücel, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, işçi sendikaları ile başlattığı süreci, yerelde de tüm sendikalar ve sivil toplum kuruluşları ile 2025’te de devam ettireceklerini vurguladı.
Asgari ücretin aslında en büyük toplu sözleşme olduğunu belirten Yücel, “Oysa bizim ülkemizde asgari ücret görüşmeleri, işçinin, emekçinin kabusu haline gelmiştir.” diye konuştu.
Yücel, ocak ayının ilk yarısından itibaren işçilerin yoğun olduğu şehirler öncelikli olmak üzere “Geçinemiyoruz, geçim yoksa seçim var” sloganıyla bir kampanya başlatacaklarını dile getirdi.
Suriyeli sığınmacılar konusuna da değindi
Yücel, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in 17 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ettiğini anımsatarak, AB’nin Türkiye’ye, geçici koruma statüsündeki Suriyeli sığınmacılar için ilave 1 milyar Euro hibe vereceğini ama Suriyelilerin Türkiye’ye maliyetinin en az 200 milyar dolar olduğunu savundu. Yücel, Suriye’de yapılacak altyapı yatırımları için AB’nin ve Birleşmiş Milletler’in elini taşın altına koymasının zamanının geldiğini söyledi.