Özel, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, pazar gününe kadar olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde, 21. Olağanüstü Kurultay’ı gerçekleştireceklerini söyledi.
Özel, “meydan okuma” olarak nitelendirdiği kurultayda, CHP delegesinin iradesini tazeleyeceklerine dikkati çekerek, “Dost olana, güven duyduğu için memnuniyet, düşman olana da neye kalkıştıklarını ve durumun ne olduğunu görmek için mahcubiyet vadediyoruz.” ifadesini kullandı.
Kurultayın kapalı olacağı, seyirci ve misafir alınmayacağına dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Özel, şunları kaydetti:
“Bireysel adaylıklar için, Parti Meclisi adaylığı için, divana herhangi bir başvuru için hiçbir erişim engelinin olmadığı, bütün üyelere açık bir kurultay. 81 ilden üyelerimizi, vatandaşlarımızı, Ankara’yı, demokrasiyi, Meclis’i sevenleri, CHP ile dayanışma göstermek isteyen herkesi, demokraside buluştuğumuz bütün gençleri, sosyal, muhafazakar, milliyetçi, Kürt demokratları bekliyoruz. Kayyum rezaletini gündeme getirenlere, bunu aklından geçirenlere, CHP kongresine laf edenlere, delegelerimiz sandıkta, milletimiz de hem ekranları başında hem de kurultay merkezimizin önünde gerekli cevabı verecekler.”
Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik “yolsuzluk” soruşturması kapsamında İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Bu yaşadığımız darbe, vatandaşın bir sonraki tercihine, kendi rakibine yapılmış bir darbedir. Bükemediği bileği kırmak üzerine yapılmış bir darbe girişimidir. Ekrem İmamoğlu’nun önünü kesmek için yapıldığı konusunda tam bir mutabakat var. Anketler, bu konuda yüzde 70’in üzerinde rakamları gösteriyor.
Bu darbe, Erdoğan’ın yarışmaktan korktuğu Türkiye’nin bir sonraki cumhurbaşkanına, kendisinin rakibine yaptığı bir darbedir. Selefi bir rejim hevesine evirilmiş olanların halefine yaptığı darbedir. An itibarıyla bu darbe başarısızlığa uğramış olsa da darbe mekaniği şu anda devam ediyor. Adil Karaismailoğlu vakası, yapısı, organizması, darbe başarılı olsa İBB başkanlığına getirilecek isimdir.
O darbe girişimi, Saraçhane’deki gece mitingleri ve 23 Mart’ta yapılan seçimle ve 15,5 milyonun sokağa çıkmasıyla bastırılmış, Adil Bey’in oy ile alamadıkları İBB’ye kayyum olarak gitme hayallerini milletimiz hem sokakta hem sandıkta geri püskürtmüştür.”
İBB’ye yönelik soruşturmayla ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığı raporunun içeriğinin, soruşturmayı sürdürecek nitelikte olmadığını belirten Özel, “MASAK raporu bomboş. Şimdi yetmez, yalancı tanıklık teklif ediliyor ve zorlanıyor.
Bu insanlar sıkışmış durumdalar. Bununla mücadele eden, böyle ifade vermeyenlere, güçlü olmalarını, haklılık zeminini kaybetmeyip suça bulaşmamalarını özellikle telkin ediyorum. Gerçekten tanık ifadesi alana kim ne diyecek? Bir tanıklığı olan varsa gitsin, anlatsın. Ama yalancı tanık yaratarak boş dosyayı doldurmaya çalışıyorsunuz, asla ama asla bunu başaramayacaksınız.” diye konuştu.
“Boykot başka, emekçinin ekmek kavgası başka”
Özgür Özel, İBB’ye yönelik soruşturmaların ardından başlatılan gösterilerde gözaltına alınan 301 kişinin “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla tutuklu olduğunu anımsatarak, “Diyelim ki suçlular, ki bence değiller. Ama sabıka kayıtları yok, suçta tekrar yok, ısrar yok. En üst sınırdan ceza verseniz bile bir gün bile cezaevinde kalmaları gerekmiyor.” ifadelerini kullandı.
Gözaltına alınanların “yatmaması gereken bir cezayı yattığını” savunan Özel, “Önce infaz, sonra yargılama olur mu? En üstten ceza verseniz bir gün yatmayacak 18-19 yaşındaki çocukları bayramda kardeşlerinden, annelerinden, babalarından ayırdınız.” diye konuştu.
Gençlerin çağrısıyla başlatılan boykot kararına destek verdiklerini belirten Özel, “‘Gençlerin boykot kararına biz de destek veriyoruz’ deyince büyük bir panik. Sokaklara çıkmayanlar, bir fotoğrafçı, bir kameraman, bir dükkan alışverişe çıktılar. O boykotu herkese duyurttum ya size. Sen niye gittin oraya Bakan? Seni oraya kim götürdü biliyor musun? Aslan gibi o gençler götürdü, 301 arkadaşına sahip çıkmak için. Onlar yaptı, ben de destekledim, aldın eline sepeti gittin oraya iletişim kampanyası yapmaya. Tüm Türkiye sayenizde duydu.” ifadesini kullandı.
Özgür Özel, bazı medya kuruluşlarının ve bağlı oldukları grupların yayın politikalarını eleştirerek, bundan sonra bu yayın organlarını ve bünyelerindeki markaları kullanmayacaklarını söyledi.
Özel, “Bundan sonra bizi görmeyeni biz de görmeyeceğiz.” ifadesini kullandı.
Boykotun çalışanları hedef almadığını vurgulayan Özel, “O lokantalarda çalışanlar için içeri girip bahşiş bırakabilirsiniz. Boykot başka bir şey, oradaki emekçinin ekmek kavgası başka bir şey. Boykot yapılan firmalarda çalışanlara bahşiş bırakmak serbest, patrona hesap ödemek yasak.” dedi.
Özel, Avrupa Parlamentosu ve AB kurumlarının Türkiye’deki bazı toplantılarını iptal ettiğine dikkati çekerek, “Ben Türkiye’nin tam üyeliği için Avrupa Parlamentosu’nda imza toplarken, siz toplantıları iptal ettiriyorsunuz. Bu yaptığınız ülkeye ihanet işte. İğneyle kazıyoruz, kürekle kapatıyorsunuz.” dedi.
Özel, iptal kararlarının birkaç siyasi partinin değil, Avrupa genelindeki tüm siyasi grupların ortak tavrı olduğunu vurgulayarak, “Bir Ekrem İmamoğlu korkusuyla ülkeye yaşattıklarınızın hesabını vereceksiniz, iki elim yakanızda.” ifadelerini kullandı.
“O sandıktan kaçamayacaksınız”
Özgür Özel, İmamoğlu’na destek için başlatılan imza kampanyasına ilişkin, “Bütün milletimizin gözü önünde o imzalar gelecek, o sandıktan kaçamayacaksınız. Milletin kendisinin yarısından bir fazlası nasıl düşürüyor o hükümeti göreceksiniz. O sandık bu milletin önüne gelecek. Öyle ya da böyle bu sene bu milletin önüne bir sandık koyacağız. Milletin terazisine hep beraber çıkacağız.” dedi.
Erken seçim çağrısını yineleyen Özel, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesleniyorum. Eğer Cumhurbaşkanıysan, gücünü milletten alıyorsan, hala sandıkla bir bağın kaldıysa ve kendine güveniyorsan, mertsen, yiğitsen koy sandığı önümüze. Adayımız orada. Varsan, sal adayı. Yapın erken seçimi. Yok, adaydan korkuyorsan, aday orada yatsın. Getir sandığı. Millet adayı nasıl çıkarıyor o hapisten görürsün. Hapiste de tutsan, serbest de bıraksan, senden sonraki Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’dur. Bundan kaçamayacaksın.
Şimdi gel, Cumhurbaşkanı olarak gücünü aldığın Anayasa’ya, gücünü aldığın sandığa ihanet etme. Gel koy sandığı, gününü konuşalım. ‘Kasım’ dersen kasımda. ‘Eylül’ dersen eylülde. Koyalım sandığı, hakem millettir. Milletin dediği olur. Eğer millet seni seçerse buradan çıkacağım, söz. Diyeceğim ki ‘Benim de Cumhurbaşkanımdır. Milletin iradesine saygım sonsuzdur. Beş yıl boyunca o oradadır. Ben de seçimi kaybettim. Dönüyorum evime. Gideceğim. Var mı cesaret? Hodri meydan, getir sandığı görüşelim.”
“Hepsinin serbest bırakılmasını bekliyorum”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasının ardından basın mensuplarından gelen soruları yanıtladı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, kamuoyunda “boykot” çağrıları olarak bilinen ayrıştırıcı söylemler ve bu söylemleri yayan kişilere yönelik başlatılan soruşturma kapsamında bazı şüphelilerin gözaltına alınması ve bazı oyuncuların yer aldıkları dizilerdeki rollerine son verilmesine ilişkin sorulara karşılık Özel, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bir sanatçı fikrini ilan ediyor ve bunun karşılığında ekmeğiyle oynanıyor. Başrol oyuncusunu, sırf dünya görüşü, siyasi fikri veya meseleye karşı tutumundan dolayı seyircisinden koparmak, o diziyi izleyen ve o sanatçıyı beğeniyle takip eden milyonlara haksızlık. Hepsinin serbest bırakılmasını bekliyorum. Sadece gözdağı vermeye çalışıyorlar. O başsavcıya, savcılara ve kararı normalmiş gibi göstermeye çalışan, haberleştirmeye çalışan herkese söylüyorum. Boykotun bir anayasal hak olduğunu hepimiz biliyoruz. Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları var.”
