Türk havacılık şirketi, Çelebi Hava Servisi A.Ş., Hindistan’daki iştiraki Celebi Airport Services India’ya verilen güvenlik izinlerinin iptal edilmesine karşı açtığı davaya ilişkin Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıklama yaptı.
KAP açıklamasında davanın 21 Mayıs 2025’e ertelendiği duyuruldu.
Şirketin Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamaya göre, sermayesinin yüzde 99.9’una sahip olduğu Celebi Airport Services India Pvt. Ltd. (CASI) ile yüzde 74’üne sahip olduğu Celebi Delhi Cargo Terminal Management India Private Limited’in (Celebi Delhi Cargo) güvenlik izinleri, Hindistan Sivil Havacılık Bakanlığı Sivil Havacılık Güvenlik Bürosu tarafından “ulusal güvenlik çıkarlarına aykırılık” gerekçesiyle iptal edildi. Bu karar, söz konusu şirketlerin Delhi’deki havalimanı operasyonlarına ilişkin imtiyaz sözleşmelerinin de ilgili otoritelerce tek taraflı feshedilmesine yol açtı.
Çelebi, bu kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Hindistan Merkezi Hükümeti, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Güvenlik Bürosu, Hindistan Havalimanları Otoritesi ve Sivil Havacılık Bölgesel Bürosu (Delhi) aleyhine dava açtı.
Çelebi, Hindistan’daki bağlı ortaklıklarına yönelik güvenlik izinlerinin iptaline karşı açtığı davanın duruşmasının 19 Mayıs 2025 tarihinde Yeni Delhi, Delhi Yüksek Mahkemesi’nde görüldüğünü ve davanın mahkeme tarafından 21 Mayıs 2025 tarihine ertelendiğini duyurdu.
Ne olmuştu?
Türkiye’nin, Hindistan ve Pakistan arasındaki çatışmalarda Pakistan’ı desteklemesinin ardından Hint hükümeti, “ulusal güvenlik menfaatlerini” gerekçe göstererek Çelebi’nin güvenlik iznini iptal etmişti.
Şirketin Hindistan’da faaliyet gösteren dört ayrı bağlı ortaklığı ile çeşitli havalimanı işletmecileri arasında imzalanan uzun vadeli imtiyaz ve lisans sözleşmeleri de güvenlik izinlerinin iptali nedeniyle tek taraflı olarak feshedilmişti.
Hindistan’daki havalimanı otoriteleri, fesih kararını ulusal güvenlik izinlerinin iptal edilmesine dayandırırken, Çelebi Havacılık, faaliyetlerinin hiçbir şekilde ülkenin güvenlik düzenlemelerine aykırı olmadığını vurgulamış ve bu kararların iptali için tüm idari ve hukuki yolların kullanılacağını duyurmuştu.
