Özlem SARSIN-İZMİR
Can Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Muzaffer Keskiner, sağlık hizmetlerinde çeşitliliği ve hizmet kalitesini artırdıklarını belirterek, teknoloji ve altyapıya yönelik önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi. Can Hastanesi’nin İzmir’de son sekiz yıldır oldukça başarılı bir grafik çizdiğini vurgulayan Keskiner, İzmir’de yerinde sağlık, onkoloji ve kadın sağlığı konusunda iddialı yatırımlara imza attıklarını dile getirdi.
Dünyada sağlık sektörünün, hizmetlerini büyük çapta insanların bulundukları noktada üretmeye ve vermeye doğru evrilmeye başladığına dikkat çeken Keskiner, Can Hastanesi’nin de bu kapsamda yerinde sağlık hizmeti vermeye başladığını söyledi. Keskiner, bu konuda şu bilgileri verdi: “Örneğin cildinizdeki bir lezyon için artık hastaneye gelmek zorunda kalmayacaksınız. Pek çok problem için hastaneye gelinmeyecek. Giyilebilir sağlık teknolojikleri o kadar hızla hayatımıza girdi ki, evinizde cildinizdeki bir sorunu cep telefonunuz ile çekip hastanemizin dermatoloji kliniğine gönderip tanı tedavisini gerçekleştirebileceğiz. Yalnızca dermatolojik hastalıklarda değil, pek çok kronik hastalıklarda da yerinde sağlık hizmeti veriliyor. Dolayısıyla yerinde sağlık hizmeti 360 derece sağlığı kapsıyor. Bu hizmet giderek yaygınlaşmaya başladı. Bu noktada biz de çok güçlü bir evde sağlık birimi oluşturduk ve hizmete başladık. Önümüzdeki bir-iki ay içinde çok yoğun ve etkin bir şekilde sahada olacağız. Evden veya iş yerinden çıkamayan insanlarımıza hizmeti götüreceğiz. Sadece evde değil bir işyeri ya da fabrikada bulunan bir kişi check-up için hastaneye gelmeyecek. Biz ayağına gideceğiz. Bunun altyapısı için bilişim ve bilgi teknolojileri konusunda önemli yatırımlar yaptık.”
“Medikal onkolojide iddialıyız”
Türkiye’de ve dünyada yaşam sürelerinin uzadığını, onkolojik hastalıkların da arttığına da dikkat çeken Keskiner, “Onkolojik hastalıklar son yıllarda arttı. Buna yönelik de İzmir’in en iddialı medikal onkoloji kliniğini açtık. Hizmetimize karşı yoğun bir talep var. Kanserin sonraki süreçlerini de yönetmek gerekiyor. Öte yandan kadınlara yönelik olarak meme hastalıkları konusunda yeni bir birim oluşturuyoruz. Meme radyolojisi, meme onkolojisi ve meme estetiği konusunda ileri düzeyde teknolojik bir yatırım planladık ve hayata geçiriyoruz” dedi.
“Sağlık turizminde potansiyel büyük”
Sağlık turizmi alanında Türkiye’nin ciddi bir potansiyele sahip olduğunu belirten Keskiner, “İlimiz özelinde bakarsak, beklentimiz yerel ve merkezi yönetimin bir arada İzmir’in sağlık turizmi alanında hızla koşmasının önündeki engelleri kaldırması. Bunlardan en önemlisi de ulaşım. Dünyanın pek çok merkezinden İzmir’e direkt uçuşların başlaması gerekiyor. Avrupa’dan en az altı-yedi büyük kentten, Afrika’dan, Körfez ülkelerinden ve hatta Amerika kıtasından direkt uçuşlar sağlanmalı. Özel sağlık sektörü yurt dışından gelen ciddi bir hasta talebiyle karşı karşıya. Bunun yanı sıra sağlık turizminden kaynaklanan yoğun talebe cevap verebilmek için de yeni yatırımlara izin verilmeli” talebinde bulundu.
“Mevzuatlar yeni yatırımların önünü açmalı”
Geçen iki yılın Can Hastanesi açısından iyi geçtiğini ifade eden Can Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Muzaffer Keskiner, ekonomideki bazı dalgalanmalara rağmen yeni yatırımlar planladıklarını da kaydetti. Ancak mevzuatların yeni yatırımları kolaylaştırmasını beklediklerinin altını çizen Keskiner, Sağlık Bakanlığı’nın yeni yatırımların önünü açması gerektiğini, sektörün buna ihtiyacı olduğunu vurguladı. Keskiner, şöyle konuştu: “Özellikle İzmir’de yeni yatırımlar yapmak istiyoruz, buna hazırız. Ancak mevzuatta sıkıntı yaşıyoruz. Yönetmelikler hazırlanırken özel sektör oyuncularının da görüşlerinin alınmasını istiyoruz. Alınan yeni kararların özel sağlık sektörünü nasıl etkileyeceğinin değerlendirilmesi gerekiyor. Örneğin İzmir’e ve çevre ilçelerine yeni yatırımlar yapamıyoruz, mevzuat buna engel oluyor. Ancak sürekli büyüyen İzmir’in bu yatırımlara ihtiyacı olduğu görülüyor. İzmir’deki özel ve kamu sağlık kurumları yerleşim alanları 400 kilometrekarelik merkezi alanda sıkıştı. Burada planlamada bir sorun var. İzmir, çevresindeki büyük ilçelerle birlikte sanayisi son yıllarda hızla gelişen bir il. Aliağa, Kemalpaşa, Urla, Torbalı, Bergama gibi sanayi yoğun büyük ilçelerin yeni özel sağlık kuruluşlarına ihtiyacı var. Mevcut mevzuatta Büyükşehir sınırları içinde yatak yoğunluğu fazla yeni bir hastaneye ruhsat verilmiyor. İzmir merkezde yatak yoğunluğu fazla ama özellikle sanayinin çok yoğunlaştığı bölgelerde yatak yok. Mevcut mevzuat İzmir’in ihtiyacına göre revize edilmeli. Bizim 2025 yılında iki hastane projemiz var, yönetmeliklerde kolaylaştırıcı maddeler yapılırsa, yatırımlarımızın önü açılırsa, yatırımlarımızı yapmaya hazırız.”
