Bugün: Ocak 28, 2025
Ocak 27, 2025
3 dk. okuma

Can güvenliği olmayan konuta yasak talep etti

Hamide HANGÜL

Kahramanmaraş Pazar­cık ve Elbistan dep­remleri hafızalara ka­zınırken, can güvenlikli binala­rın önemi, Konya’da geçtiğimiz günlerde 4 katlı bir binanın an­sızın çökmesiyle yeniden gün­deme geldi. Türkiye’de 36 mil­yon yapı stoğu bulunurken, 6,5 milyon konutun da riskli oldu­ğu belirtiliyor. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin (İBB) ge­çen yıl yaptığı tarama testle­rinde sadece İstanbul’da çök­me riski taşıyan 1.556 bina tes­pit edildi.

Uzmanlar, tıpkı araç muayenesinde onaylanma­yın araçların trafiğe çıkması­na izin verilmediği gibi, yapı­ların da belli periyotlarda ka­mu veya yetkilendirdiği özel kuruluşlarca kontrollerin ya­pılmasının mecbur olması, can güvenliği sağlamayan güven­siz konutların satışının ve ki­ralanmasının da yasaklanması önerisinde bulunuldu.

“6,5 milyon konut güvenli değil”

DÜNYA’ya konuşan Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Dr. Nihat Şen, Marmara Depre­mine işaret ederek, binalarda 2000 öncesini milat tarihi ola­rak kabul ettiklerini söyledi. Şen, “Öncelikle 2000 yılı ön­cesindeki binalara öncelik ve­rerek bu binaların can güven­liği taşıyıp taşımadığının de­netimlerinin yapılması lazım” dedi.

Türkiye’de bugün yakla­şık 36 milyon yapı stoğu bulun­duğuna işaret eden Dr. Nihat Şen, olası deprem ve doğal afet­lere karşı 6,5 milyon konutun da güvenli olduğunu söyleme­nin zor olduğunu söyledi. Bina denetimlerini sadece bir kuru­ma bırakmanın doğru olmadı­ğını dile getiren Şen, ilgili ka­nun gereğince, vatandaşların binalarının riskli olup olmadı­ğının tespiti için belediyelere, üniversitelere ve bakanlığın yetkinliği kıldığı özel firmalara başvurabileceğini, ayrıca ba­kanlığın yetkili kıldığım firma­lara da vatandaşların başvuru­da bulunup güvenlik denetimi yaptırabileceğini söyledi.

“Ekonomik endişeyle vatandaş uzak duruyor”

Şen, “Ancak vatandaş bun­dan imtina ediyor. ‘Riskli çı­karsa ne yaparım’ diye yeni yapılacak inşaatın maliyetin­den ve kirada nerede oturaca­ğı endişesi yaşadığından dola­yı bundan vatandaş uzak duru­yorifadelerini kullandı.

Ancak bu sürecin böyle kal­maması gerektiğini, o neden­le devletin ilgi organları bu so­runa kalıcı çözümler üretme­si gerektiğine işaret eden Şen, denetimin de belli periyotlar­da mecbur olması gerektiğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Örneğin trafiğe çıkan araç­lar beli periyotlarda kontrole götürülüyor. Devletin yetki­lendirdiği araç muayene istas­yonlarına. Muayene sonucu güvensiz olduğu tespit edilen, onaylanmayan araçların trafi­ğe çıkışını yasaklanıyor. Tür­kiye’de de artık, kamu ya da ba­kanlığın yetkilendirdiği yapı denetim şirketlerine benzer özel şirketler vasıtasıyla, bina­larda da belli periyotlarda de­netim ve kontrollerin yapılma­sı yasal olarak zorunlu hale ge­tirilmeli. Yapılan incelemeler ve hesaplamalar sonucunda can güvenliği riski kesinleşen binaların, konutların satışı ve kiralanması yasaklanmalı. Da­ha üzücü olaylarla karşılaşma­mak için. Zorun olmazsa kolon kesmeleri, duvar yıkmalarıy­la, deprem olmasa bile tadilat çalışmaları dahi binaya zara veriyor, çökmelere neden olu­yor.”

“Kentsel Dönüşüm Bankası kurulmalı”

Türkiye’de riskli olduğu tes­pit edilen 6,5 milyon konut bu­lunduğuna işaret eden Şen, “Afet işleri bakanlığı mutlaka oluşturulmalı. Bu işin ekono­misi, finansmanının da çözül­mesi lazım. Yani dar gelirli va­tandaşlar kendi kaderiyle baş başa bırakılmadan, kentsel dö­nüşüm kaynaklı binaların fi­nansmanı için acilen kentsel dönüşüm finansman bankası mutlaka hayata geçirilmeli ki vatandaşlara sıfır faizli kredi imkanları sunulabilsin” diye konuştu.

“Sadece TOKİ değil, belediyeler de katkı sunmalı”

Nihat Şen, Kentsel dönüşümdeki inşaat sürecinde de vatandaşların oturumlarını sağlamak için rezerv alanlarda geçici ya da daimi konutların hayata geçirilmesi gerektiğine işaret etti. Şen, “Dar gelirlilere sosyal konutların hayata geçmesinde sadece TOKİ değil, belediyeler de katkı sunmalı. Konut üreticilerinin yap-sat modelinin yanın sıra uzun dönemli kiralama metoduna geçmelerini teşvik edici, muafiyetler sağlayıcı yasal düzenlemeler yapılmalı. Aynı zamanda yatırımını dünya standartları süresinde geri alabilecekleri sistemi teşvik edecek düzenlemeler yapılmalı” şeklinde konuştu.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Önceki

Binance TR Teknolojide Bayan Akademisi’nde amaç 2025 sonunda 2 bin 25 bayana ulaşmak

Sonraki

Çok iklim olaylarından 242 milyon öğrenci etkilendi

Son gönderi Blog

Don't Miss

Ne Solungaçları Ne de Akciğerleri Olan Deniz Örümcekleri, Nefes Almayı Nasıl Başarıyor?

Çevremizde pek çok farklı örümcek çeşidi görsek de denizlerde de

Sarsıntı konutlarının yüzde 45’i teslim edildi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş