Bugün: Nisan 21, 2025
Nisan 21, 2025
6 dk. okuma

Bakan Şimşek ‘Doğrudan yatırımlar artacak’ dedi net konuştu: Piyasa dalgalanmaları tesirli olmayacak

Ekonomi yönetimi, Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Eylem Planı Bilgilendirme ve İstişare ile bu yılın ikinci Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantılarının ardından gazetecilerle bir araya gelerek, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Şimşek, burada yurt içi finansal piyasalar ile küresel ekonomide yaşanan son gelişmelerin OVP hedeflerine etkilerini analiz etmek için ‘erken’ olduğunu aktardı.

‘Dezenflasyonist etkisi olacak’

Bunların enflasyon açısından olumlu ve olumsuz etkileri olduğunu bildiren Şimşek, “Net etkiye baktığımızda enflasyonun tahmin patikası içinde kalmasını öngörüyoruz. Enflasyon beklentilerinde geçici bir bozulma oldu, bu bir risk faktörü. Ancak finansal koşulların sıkılaşması talep kaynaklı enflasyona olumlu etki sağlayacak. En önemlisi, petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarında çok ciddi gerileme yaşandı. Eğer fiyatlar bu seviyelerde kalırsa bu durumun dezenflasyonist etkisi olacak” diye konuştu.

‘Enflasyonun Merkez’in tahmin aralığında gerçekleşme ihtimali yüksek’

Türk lirasında sınırlı değer kaybı olduğunu, talep koşullarının çok güçlü olmaması nedeniyle kur geçişkenliğinin zayıf olmasını beklediklerini anlatan Şimşek, “Bütün etkileri değerlendirdiğimizde enflasyonun Merkez Bankasının tahmin aralığında gerçekleşme ihtimali son derece yüksek. Cari denge açısından net etkinin olumlu olabileceğini öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.

Şimşek, ticaret savaşlarının küresel büyümeyi özellikle de Avrupa Birliği’ni olumsuz etkileme riski bulunduğunu aktararak, bunun da ihracat üzerindeki olumsuz etkisine işaret etti.

‘Cari açık OVP’nin altında gerçekleşebilir’

Yurt içi finansal koşulların sıkılaşmış olmasının ithalatı sınırlayacağını belirten Şimşek, enerji fiyatlarındaki düşüşün çok daha güçlü etkiye sebep olacağını, dolayısıyla cari açığın Orta Vadeli Program’da öngörülenin oldukça altında gerçekleşebileceğini söyledi.

‘Bütçede mesajımız net’

Bütçe verilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bütçe mesajımız net, harcama disiplini devam edecek. Geçen sene onaylanan bütçeye oranla güçlü bir harcama disiplini tesis ettik. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanan bütçe 100 liraysa yılı 96,7 lira harcamayla kapattık. Bu sene de harcamalarda disiplin çok güçlü şekilde devam edecek. Bütçe gelirleri ekonomik aktiviteden etkileniyor. Dolayısıyla eğer sıkı finansal koşullar büyümede daha ılımlı bir seyre sebep olursa, gelir tarafında bir miktar aşağı yönlü riskler oluşabilir. Ancak Türkiye’nin brüt kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 25 civarında. Burada bütçe disipliniyle amacımız negatif mali etki yoluyla dezenflasyon sürecine destek vermektir. Sıkı finansal koşullar bütçede harcama kaynaklı değil gelir kaynaklı sınırlı bir olumsuz etki oluşturabileceği için program açısından önemli bir endişe kaynağı olmayacaktır.”

‘Dış şoklara karşı nispeten daha az etkilenecek ülkelerdeniz’

Şimşek, uluslararası doğrudan yatırımlarda kısa süreli tepki kararları olmayacağına işaret ederek, “Fiyat istikrarı, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşümle birlikte doğrudan yatırımların artacağı kanısındayız, kısa vadeli piyasa dalgalanmalarının bu noktada etkili olmayacağını düşünüyoruz. İç veya dış şoklar ortaya çıktığında portföy yatırımları azalabiliyor. Bu durum sadece Türkiye için geçerli değil, diğer ülkeler için de söz konusu. Bu program portföy yatırımlarına dayalı değil. Türkiye açık bir piyasa ekonomisi, liberal bir sermaye hesabına sahip. Bu çerçevede para giriş ve çıkışları olabilir. Portföy yatırımlarındaki kısmi azalma geçicidir, küresel dalgalanmalar yatıştığında biz güçlü hikayesi olan nadir ülkelerdeniz” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin dış şoklara karşı nispeten daha az etkilenecek ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Şimşek, ihracatın diğer ülkelere göre daha dayanaklı yapıda olduğunu kaydetti.

‘Türkiye’ye dış kaynak girişleri yeniden başladı’

Şimşek, küresel dalgalanmalar azaldığında yatırımcıların güçlü programı ve hikayesi olan ülkelere yeniden yatırım yapmak isteyeceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

Piyasalarda dalgalanmanın olduğu süreçte CDS’ler 380 civarına çıktı, bugün itibarıyla 330’un altına indi. ‘Etkiler sınırlı ve geçici’ derken temenniden bahsetmiyor, gözlemlerimizden ve geçmiş deneyimlerimizden bahsediyoruz. Hazinenin ikinci piyasadaki gerek uluslararası tahvil faizleri, gerekse içeride Türk lirası tahvillerimizin fiyatlanmasında son dönemde iyileşme başladı, yani faizler de gerilemeye başladı. Türkiye’ye dış kaynak girişleri yeniden başladı, zaten fiyatlamalar da bunu yansıtıyor. Burada esas olan programımızın kararlı şekilde uygulanmasıdır. En büyük önceliğimiz fiyat istikrarı, yani enflasyonun kalıcı şekilde düşmesidir, bu konuda önemli bir risk görmüyoruz. Bu çerçevede programda şu aşamada önemli bir sapma öngörmüyoruz.”

‘İç ve dış borç ödemelerimiz için güçlü nakit rezervi tutuyoruz’

Hazinenin her zaman etkin bir borç yönetim kapasitesine sahip olduğunu bildiren Şimşek, iç ve dış borç ödemeleri için güçlü nakit rezervi tuttuklarını ve yönetebilecek kapasiteye sahip olduklarını anlattı.

Şimşek, borç yönetiminde temkinli yaklaşım sergilediklerine, bunun da kısa vadeli dalgalanmalarda esneklik sağladığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Orta vadede borç yönetimimizin stratejik ölçütleri var. Bunlar, kur ve faiz riskini düşürmek, likidite riskine yönelik güçlü nakit rezervi tutmak. Stratejik ölçütler çerçevesinde oluşturduğumuz Hazine finansman programımız piyasalarda dalgalanma olduğu zamanlarda bize esneklik sağlar. Son dönemdeki gelişmeler gibi durumlarda değerlendirmemizi yapar gerektiğinde daha kısa vadeli, gerektiğinde değişken faizli borçlanırız. İç piyasadan döviz borçlanma hususu ise finansman programımızın bir parçasıydı. Stratejimizde bunların payını düşürmek var ancak bu dönemlerde piyasadaki dalgalanmalara esnek tepki veriyoruz, piyasa koşullarına göre hareket edeceğiz.

Bu sene için öngördükleri iç borç çevirme oranının yüzde 119,3 olduğunu, ilk 3,5 ayda bu oranın daha yüksek seyrettiğini aktaran Şimşek, “Çünkü beyannameye dayalı vergi gelirlerimiz genelde ilk 4 aya değil mayıs ayına tekabül ediyor, yani beyannameler mart sonunda veriliyor, daha sonra ödemeler başlıyor” dedi.

Uluslararası piyasalardan bu sene 11 milyar dolar dış borçlanma öngördüklerini ve yılın ilk çeyreğinde bunun 2,5 milyar dolarını gerçekleştirdiklerini bildiren Şimşek, vadesi dolup ödemesi yapılan, yani nakit rezervden kullanılan bir alanın söz konusu olduğunu anlattı.

Şimşek, uluslararası piyasalardaki kağıtların getiri eğrisinin 40-50 baz puan yüksek seyrettiğini de değinerek, “10 yıl vadeli dolar cinsinden tahvilimizin faizi yüzde 8’in üzerine kadar çıktı, şu anda yüzde 7,7 seviyelerinde. Burada da bir normalleşmenin olacağını, CDS’lere paralel tekrar daha da gerileyeceğini öngörüyoruz. Piyasa koşullarını takip ederek yılın kalanında finansman programımıza göre 8,5 milyar dolar daha dış borçlanmaya gitmeyi planlıyoruz” diye konuştu.

ABD temasları

Bu hafta IMF, Dünya Bankası ve G-20 toplantıları için ABD’de temaslarda bulunacağını aktaran Şimşek, şunları kaydetti:

“New York’ta reyting kuruluşlarıyla, sonra ABD merkezli doğrudan yatırımcılarla bir araya geleceğiz. Özellikle son gelişmeler akabinde tedariki Türkiye’ye kaydırmayı planlayan başta ABD’li firmalar olmak üzere reel sektör temsilcileriyle görüşeceğiz. Washington’da da benzer programlar var, özellikle Amerikan Ticaret Odası bu kapsamda geniş katılımlı bir konferans düzenliyor. Orada da konuşmam olacak. Bu programlar dışında da günde 14 ila 17 ikili görüşme veya yatırım bankalarının düzenleyeceği toplantılarımız olacak. Tüm bu toplantılarda, programda bir değişiklik olmadığını, programın arkasında çok güçlü bir siyasi irade olduğunu söyleyeceğiz. Programı uygulamakta kararlı olduğumuzu yaptıklarımızla gösteriyoruz. Türkiye’de olup biten dünyadan çok farklı değil, biz bunun geçici bir durum olduğuna inanıyoruz, fiyatlamalar da onu yansıtıyor.”

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Önceki

IMF ve G20 mesaisi başladı: Bakan Şimşek ABD’ye gitti

Sonraki

Bakan Işıkhan açıkladı: Kamu emekçisinin artırım pazarlığında ikinci toplantı tarihi aşikâr oldu!

Son gönderi Blog

Don't Miss

IMF ve G20 mesaisi başladı: Bakan Şimşek ABD’ye gitti

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, G20, IMF ve Dünya

Bakan Şimşek’ten dikkat çeken kıymetlendirme: Direkt yatırımlar artacak, piyasa dalgalanmaları tesirli olmaz

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, fiyat istikrarı, sürdürülebilir cari