Ayçiçek yağı üretiminde hammadde üreticisi olmadıklarını ama buna rağmen en fazla ihracat gerçekleştiren ülke konumunda olduklarını söyleyen Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, “Ayçiçek yağı sektöründe biz hammadde üreticisi değiliz, Rusya’nın yaklaşık 17 milyon ton kapasitesi var. Ukrayna’nın 14 milyon ton kapasitesi var ama biz bu alanda Türkiye olarak en fazla ihracat yapan ülke olarak birinci sıradayız” dedi.
Türkiye’nin hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü ihracatında ikinci sırada yer alan ayçiçek yağına küresel bazda artan talebi Türk ihracatçılar karşılıyor. Türkiye’den 2024 yılında 11 milyar 916 milyon 814 bin dolarlık hububat ihracatı gerçekleştirildi.
Bu ihracatta yüzde 7,6’lık payı olan ayçiçek yağı 907 milyon 938 bin dolar ile hububat alanında en çok ihracatı yapılan 4. ürün oldu. 2023’te 717 bin 227 ton yapılan ayçiçek yağı ihracatı 2024 yılında 730 bin 594 tona yükselerek yüzde 1,9’luk artış gösterdi. 2025’e hızlı başlayan ayçiçek yağı ocak ayında önceki yılın aynı dönemine göre, miktar bazında yüzde 25,2 değer bazında ise yüzde 54,8 artış gösterdi.
Geçen yıl 48 bin ton olan ihracattan 57 milyon 30 bin dolarlık gelir elde edilirken, bu yıl 60 bin 110 tonluk ihracattan 88 milyon 265 bin dolarlık kazanç sağlandı. Celal Kadooğlu, Türkiye’de ayçiçek yağı sektörünün her geçen gün büyüyen bir sektör haline geldiğini dile getirdi.
Ayçiçek yağında en çok ihracat yapan ülke Türkiye
Türkiye’nin bu alanda yıllık 1 milyar dolarlık potansiyele sahip olduğunu belirten Kadooğlu, “Bu potansiyelin yaklaşık yüzde 55’ini Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birliklerimiz oluşturuyor. Ayçiçek yağı sektöründe biz hammadde üreticisi değiliz, Rusya’nın yaklaşık 17 milyon ton kapasitesi var. Ukrayna’nın 14 milyon ton kapasitesi var ama biz bu alanda Türkiye olarak en fazla ihracat yapan ülke olarak birinci sıradayız” dedi.
Teknolojik altyapının iyi olmasından dolayı Türkiye’nin ihracatta önde geldiğini anlatan Kadooğlu, bu yıl ayçiçek yağının hızlı başladığını, ocak ayında bir önceki yıla göre Türkiye geneli yüzde 55, Güneydoğu’da ise yaklaşık yüzde 80’lik bir büyüme olduğunu belirtti.
Ayçiçek yağında küresel çapta artan talebin nedenleriyle ilgili olarak ise Kadooğlu, şöyle konuştu: “Yaklaşık 3 yıla yakın süredir Kızıldeniz sorunu yaşıyoruz. Biz buradan bir ülkeye bir mal gönderdiğimizde normalde 30 günde giden ürün süresi 60 ile 75 güne kadar çıkıyor, bu anlamda önceden planlanan siparişlerde bize geçmiş oldu. Bununla beraber Türk ürünlerinin kalite anlamında iyi bir noktaya gelmesinden dolayı 2025’te patlamayı yaşamış olduk. Ramazan ayının özellikle gelmesi de yoğun bir talep oluşturdu.”
Kadooğlu, Rusya-Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle bazı hasatlarda yaklaşık yüzde 10- 15 gerileme olduğunu, bu durumunda birim fiyatların artışına sebep olduğunu ancak her geçen gün daha sağlıklı ürüne yönelimden dolayı şu an Ayçiçek yağının daha çok tercih edildiğini vurguladı.
