Uluslararası Aile Fuarı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı iş birliğiyle “Aile ve İyilik” temasıyla ATO Congresium’da gerçekleşti Fuarda Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen “Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik ve Aile Anayasası” isimli panel de yapıldı.
Panelin moderatörlüğünü yapan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran önemli açıklamalarda bulundu.
Aile kurumunun yalnızca toplumsal değil, ekonomik sürdürülebilirlik açısından da önem taşıdığını vurgulayan Baran, “Güçlü ekonomi, toplumda güçlü ailelerin varlığıyla mümkün” ifadelerini kullandı.
“Aile şirketleri ekonomik yapının omurgası”
ATO Başkanı Gürsel Baran panelin açılışında yaptığı konuşmada, ATO’nun fuar kapsamında kurduğu stantta yer alan “Güçlü Aile, Güçlü Ekonomi” sloganına atıfta bulunarak, aile kurumunun yalnızca toplumsal değil, ekonomik sürdürülebilirlik açısından da taşıdığı öneme dikkat çekti.
Baran, “Ekonominin üretimden tüketime kadar tüm aşamaları aileyi yakından ilgilendiriyor. Ailemiz, çocuklarımız, ekonomimizin gerçek gücünü ortaya koyuyor. Güçlü ekonomi ancak toplumda güçlü ailelerin varlığıyla mümkün olabilir” diye konuştu.
Aile şirketlerinin hem Türkiye’de hem de dünyada ekonomik yapının omurgasını oluşturduğunu belirten Baran, dünya genelinde şirketlerin yaklaşık yüzde 80’inin, Türkiye’de ise yüzde 90’a yakınının aile şirketi olduğuna dikkat çekti.
Baran, “Ancak yapılan araştırmalar, bu şirketlerin yalnızca yüzde 12’sinin üçüncü kuşağa, yüzde 3’ünün ise dördüncü kuşağa geçebildiğini gösteriyor. Yeni kurulan şirketlerin yüzde 85’i ilk beş yılını tamamlayamıyor” sözleriyle şirketlerin sürdürülebilirlik sorununa dikkat çekti.
“Şirketlerin sürdürülebilirliği yalnızca kârla ölçülemez”
Ticaret hayatındaki deneyimlerinden de söz eden Baran, “Ben de yaklaşık yarım asırlık bir aile şirketinin ortağıyım. Kardeşimle kurduğumuz şirketimizi, bugün ikinci kuşakla birlikte yönetiyoruz. Gençler devreye girdikten sonra e-ticaret gibi yeni alanları işimize entegre ettik. Bu da şirketimizin adaptasyon yeteneğini ve sürdürülebilirliğini güçlendirdi” ifadelerini kullandı.
Şirketin sürdürülebilirliğinin yalnızca kârla ölçülemeyeceğini belirten Baran, “Karlılık, rekabet gücü, finansal sağlık, doğru yatırımlar, verimli operasyonlar ve pazar şartlarına uyum, sürdürülebilirliğin olmazsa olmazlarıdır” ifadelerine yer verdi.
“Aile anayasası, işletmenin pusulasıdır”
Aile şirketlerinin ömrünü uzatmak adına atılabilecek en kritik adımlardan birinin “Aile Anayasası” hazırlamak olduğunu vurgulayan Baran, bu anayasanın, aile bireyleriyle şirket arasındaki ilişkiyi düzenleyeceğini, bu sayede muhtemel çatışmaların önüne geçilebileceğini dile getirdi.