ABD’de yapılan yeni bir anket, yapay zekâya dair endişelerin sandığımızdan çok daha yaygın olduğunu gösteriyor. Ankete katılanların büyük bölümü, yapay zekânın hayatlarını olumlu yönde etkilemekten çok, zarar verebileceğini düşünüyor. Görünen o ki, teknolojiye dair beklentiler kadar korkular da bir hayli güçlü.
Pew Araştırma Merkezi tarafından paylaşılan verilere göre, geçtiğimiz yıl ağustos ayında yapılan çalışmada 5.000’den fazla yetişkinin görüşü alındı.
Yapay zekâdan zarar göreceğini düşünenlerin oranı %43
Yıl sonunda yapay zekâ alanında çalışan 1.000 uzmanın görüşleri de çalışmaya dâhil edildi. Pew Araştırma Merkezi, uzmanların teknolojiyi genel halka kıyasla daha olumlu değerlendirdiğini bildirdi. Ankete katılan yetişkinlerin yüzde 43’ü, yapay zekânın yaygınlaşmasının kendilerine zarar vereceğini ifade etti. Yüzde 24’lük bir kesim yapay zekânın fayda sağlayacağını düşünürken, yüzde 33 kararsız kaldığını belirtti. Katılımcılara yapay zekânın önümüzdeki 20 yıl içinde ABD üzerindeki etkisi de soruldu. Bu soruya yanıt verenlerin yüzde 35’i etkilerin olumsuz olacağını söylerken, kalan katılımcılar ya olumlu etki beklediklerini ya da olumlu ve olumsuz sonuçların dengeli olacağını dile getirdi.
Araştırmanın sonuçları, kamuoyundaki endişelere rağmen teknoloji şirketleri için bazı yeni fırsatların doğduğunu ortaya koydu. Apple gibi kullanıcı güveniyle öne çıkan şirketlerin, özellikle gizlilik ve kullanım kolaylığı alanlarında adımlar atabileceği ifade edildi. Uzmanlar, kullanıcıların yapay zekâya dair en büyük endişelerinin iş kaybı, kişisel verilerin güvenliği ve belirsizlik olduğunu belirtti. Apple’ın, bu üç başlıktan özellikle gizlilik ve erişilebilirlik konularında çözümler geliştirebileceği görüşü paylaşıldı.
Teknoloji alanındaki rekabet hız kesmeden devam etti. Bu süreçte kullanıcı dostu ve güvenli yapay zekâ çözümlerine olan ihtiyaçların arttığı kaydedildi. Ankete yansıyan veriler, toplumun büyük bir kesiminin yapay zekâ teknolojilerine temkinli yaklaştığını ortaya koydu. Bu durumun, özellikle kullanıcı deneyimini önceliklendiren şirketler tarafından dikkatle takip edildiği ifade edildi.
