Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO), Bursa Business School’da ‘Uludağ Dirençli Kentler Zirvesi’ne imza attı. Bu sene “Şimdi Dönüşüm: Dirençli Şehirler, Yenilikçi Yarınlar” mottosuyla kurgulanan zirve, farklı oturumlarda sektörün geleceğini çeşitli perspektifleriyle detaylı bir şekilde ele aldı.
Zirvenin açılış töreni, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Dönüşüm Uygulamaları Daire Başkanı İrfan Akça, Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, BTSO Yönetim Kurulu, meclis ve komite üyeleri ile üniversite, akademik odalar ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı.
“Dirençli kent bir numaralı hedefimiz”
BTSO Başkanı İbrahim Burkay, şehirleşmenin nüfus artışından öte, köklü bir medeniyetin inşası anlamına geldiğini belirtti. Bursa’nın tarihin her döneminde ticaretin ve üretimin merkezi olduğunu hatırlatan Başkan Burkay, kentin 1960’lı yıllarda Türkiye’nin ilk organize sanayi bölgesine ev sahipliği yaparak planlı kalkınmanın da öncülüğünü üstlendiğini ifade etti.
Burkay, “Kentimizin ikinci planlı OSB’si bundan tam 60 yıl sonra TEKNOSAB olarak hayata geçti. Bunu sorgulamamız gerekiyor. Bursa, 17 tane OSB’si olan bir kent. Diğer OSB’lerin tamamı belde belediyeleriyle o günkü ihtiyaçların karşılanması adına hayata geçirildi. Bugün dirençli ve yaşanabilir kentler bizim bir numaralı hedefimiz” şeklinde konuştu.
Kalkınmanın yalnızca ekonomik başarıyla sınırlı kalmaması gerektiğinin altını çizen Burkay, “Bunun yanına mutlaka gelişmişliği koymamız lazım. Bu ancak planlama ile olur. Planlamayı yapamadığınız hiçbir süreci yönetemezsiniz. Bu da ancak bir kentin anayasası olan 1/100 bin ölçekli plan ile yapılabilir” dedi.
2015 yılından bu yana her platformda Bursa’nın mekânsal planlama ihtiyacını dile getirdiğini hatırlatan İbrahim Burkay, “Üstelik Bursa, birinci derece deprem kuşağında yer alan ve tarih boyunca yıkıcı afetlere maruz kalmış bir şehir olarak, her an bu gerçekle yüzleşmeye devam ediyor” dedi. Kent içinde sıkışıp kalan 8 bin 500’den fazla imalatçı firmanın bulunduğuna işaret eden İbrahim Burkay, şöyle devam etti: “Bu tablo, üretim gücümüzle beraber kent sağlığı, yaşam kalitesi ve dirençli şehir vizyonu açısından da risk teşkil ediyor.
Kentin anayasası niteliğindeki mekânsal planlama süreci büyük önem taşıyor. Bu plan, yalnızca yolların ya da arsaların değil; üretimin, ticaretin, lojistiğin ve yaşam alanlarının birlikte düşünüldüğü, entegre bir gelecek senaryosu ile birlikte düşünüldüğünde anlam kazanacaktır. Geçmişteki bu hatalardan ders çıkararak, geleceğimizi daha bilinçli ve planlı bir şekilde inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur.”
“Tüm tecrübemizle destek vermeye hazırız”
BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, Bursa’nın sahip olduğu vizyon ve hedefleriyle Türkiye’nin ekonomik büyüme potansiyeli en yüksek şehirlerinden biri olma özelliğini sürdürdüğünü söyledi.
Bursa vizyonuna yakışır, dirençli bir kent kimliğini ortak akılla yeniden inşa etmenin önemine işaret eden Ali Tuğcu, “Şehrimizin yakın gelecekte sorunlarından arınmış, daha yaşanabilir bir kent olması için ortak akıl ve bilimsel planlama vazgeçilmez bir gerekliliktir. Şehir merkezinde sıkışıp kalan ve kentimizin üzerindeki yükü artıran sanayi tesislerinin planlı bölgelere taşınması, Bursa’nın çok daha parlak bir geleceğe doğru ilerlemesine önemli bir imkân sunacaktır.
Bursa’nın dirençli kent olma özelliğini güçlendirmek amacıyla başlatılan çalışmalar ve özellikle 1/100 binlik yeni çevre düzeni planı, geleceğe yönelik önemli bir vizyon sunmaktadır. Bizler, İnşaat Konseyi olarak akademik odalarımızın değerli bilgi birikimi ile reel sektörümüzün dinamizmini ve tecrübesini ortak bir paydada buluşturmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bursa itibarlı bir şehir”
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Dönüşüm Uygulamaları Daire Başkanı İrfan Akça, zirvenin dönüşümün herkes tarafından gündemde tutulması adına büyük önem taşıdığını söyledi. Dirençli şehir kavramının geleceğe umutla bakılmasını sağlayan bir çerçeve sunduğunu kaydeden Akça, “Dirençli şehirler sadece şoklar ve streslere karşı dayanıklı kalmayıp aynı zamanda bu tip olayların sonucunda hızlı toplanabilen şehirler manasına da geliyor.
Bundan sonra yeni 6 Şubat’lar yaşamamak için elimizden gelen gayreti yerel yönetim ve sektör temsilcileriyle göstermeye çalışacağız. Bu zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen başta BTSO olmak üzere katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi.