Hüseyin VATANSEVER
Finansman çözümlerinde faktoring hizmetleri, bankacılıktan sonra en yaygın kullanılan seçenek olarak dikkat çekiyor. Vadeli satış yapan işletmeler, ihracatçı firmalar ve büyüme hedefleri olan firmalar için seçenek oluşturan faktoring hizmetleri, ayrıca maliyetleri artan bankacılık ürünlerine alternatif oluşturuyor.
Uluslararası Faktoring Kuruluşu’nun (Factors Chain International-FCI) hazırladığı 2024 yılı incelemesine göre küresel faktoring pazarında 2023 yılında tahmin edildiği gibi 2024 yılı için bir yavaşlama söz konusu. Diğer bir deyişle küresel pazarda 2023 ve 2024 yıllarında 2021 ve 2022 yıllarında üst üste iki yıl kaydedilen muazzam büyüme yaşanmadı. 2023 yılında görülen yüzde 3,6 oranındaki büyüme, aslında pandemi sonrası normalleşmiş tek haneli artışlara dönüş olarak yorumlanıyor.
Uluslararası faktoring piyasasının 2022 yılında ulaştığı 4.15 milyar dolar hacmin 2023 yılında 4.3 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Küresel pazarda faktoring sektörünün 2024 yılında ulaşacağı toplam hacmin 4.5 milyar dolar olması bekleniyor. Küresel pazarda küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında alternatif finansman seçeneklerine yönelik artan talep nedeniyle son yıllarda faktoring alanında istikrarlı bir büyüme gözlemleniyor.
Faktoring hizmetleri, işletmelere işletme sermayesi kredilerini güvence altına alma ve kredi risklerini azaltma olanağı sunması nedeniyle talep görüyor. Ayrıca Yapay Zekâ (AI) ve makine öğrenimi gibi yenilikçi teknolojilerin artan kullanımı ile birlikte dolandırıcılık riski tanımlamasının geliştirilmesi, yüklenim süreçlerini kolaylaştırması, operasyonel tasarruf sağlaması ve ödeme uygulamalarını basitleştirmesi bekleniyor. Bütün bu beklentiler ışığında küresel faktoring hizmetleri pazarının 2030 yılına kadar yüzde 10,5 bileşik büyüme oranı kaydedeceği ön görülüyor.
Faktoringe ilgi pandemi sonrası hız kazandı
Finansal Kurumlar Birliği verilerine göre Türkiye’de faktoring işlemleri 2024 yılında yüzde 51 artışla 1.2 trilyon TL seviyesine yükseldi. Sektörün aktif büyüklüğünün 2023 yılına göre yüzde 48 artışla 2024’te 316 milyar TL’ye ulaştığı belirtilirken; alacakları ise 2023’e göre yüzde 46 artışla 2024’te 288 milyar TL olarak gerçekleşti. Faktoring hizmetlerine olan ilgi özellikle pandemi sonrası hız kazandığı gözlemleniyor.
Bununla birlikte Türkiye’de faktoring hizmetlerine olan ilginin artışında alternatif finansman araçlarına yönelik farkındalığın gelişimi de rol oynuyor. Bu farkındalık artışı, finansal kapsayıcılık açısından olumlu etkilerin meydana gelmesini sağlamakla birlikte 2025 yılında devam eden nakit yönetimi ihtiyacının faktoring hizmetlerine olan ilgiyi Türkiye’de devam ettirmesi bekleniyor.
Faktoring işlemlerinin Türkiye’de özellikle toptan/ perakende ticaret, inşaat, tekstil ve otomotiv tedarik zincirlerinde yoğunlaştığı görülürken 2025 yılı boyunca yurt dışına yönelik işlemlerde artış yaşanacağı ön görülüyor. Faktoring sektörünün 2025 yılı büyüme beklentisinin ise enflasyon oranının üzerinden şekilleneceği tahmin ediliyor.
Türkiye’de faktoring sektörünün büyümesini sadece sayısal olarak değil, kalite, güven, sürdürülebilirlik ve itibar açısından da destekleyecek bir unsur olarak ülke genelinde finansal okuryazarlığın artırılması öne çıkıyor. Bu nedenle finansal okuryazarlık çalışmalarına yapılacak yatırımlar, düzenlenecek eğitim çalışmaları ve basın aracılığıyla sektörün anlatılması stratejik bir gereklilik halini alıyor.
Bir başka açıdan bakıldığında sektör, faktoring şirketleri ile diğer finansal kuruluşlar ve bankalar arasındaki rekabeti bozucu farklı mevzuat uygulamaların kaldırılmasına ihtiyaç duyuyor. FKB’ye göre böylece faktoring hizmetlerini daha fazla KOBİ’nin kullanılmasının desteklenebileceği belirtiliyor. Ayrıca günümüz teknolojik gelişmelerine paralel olarak kapsayıcı dijital çözümlerin teşvik edilmesinin de sektör üzerinde olumlu etkiler oluşturacağı vurgulanıyor.
Türkiye’deki gelişim doğru algılamaya bağlı
Gelişmiş ülkelerde faktoring işlem hacminin GSMH oranı yüzde 15’e kadar çıkabiliyorken bu oran Türkiye’de yüzde 3 civarında. Bu durumun kaynağı olarak algı eksikliği gösteriliyor. Banka dışı bir finans kuruluşu olarak mevduat toplayamayan faktoring şirketleri, kaynağını büyük oranda sermayesinden, bankalardan ve borçlanma araçlarından elde ediyor. Ekonomik dalgalanmalarda bu fonlama maliyeti yükseliyor ve nihai müşteri için faiz oranlarına yansıyor. Ekonomideki daralma ve sıkışmalardan hem ticaret hacmi hem de karşılıksız çek oranları etkilendiği için faktoring sektörü en hızlı etkilenen sektörler arasında gösteriliyor.