Dijitalleşen ekonomi ve yaşlanan nüfus, Almanya başta olmak üzere Avrupa ekonomisinin lokomotifi olan ülkelerdeki istihdam piyasasında tehlike çanlarının çalmasına neden oldu.
Bertelsmann Foundation tarafından yürütülen bir araştırma, yılda yaklaşık 288 bin nitelikli yabancı işçi girişi olmadığı takdirde Almanya işgücü büyüklüğünün 2040’a kadar %10 azabileceğini ortaya koydu. Türkiye ile Almanya arasındaki işgücü mobilitesine odaklanan ve nitelikli çalışanların Avrupa iş piyasasına katılımı kolaylaştıran danışmanlık ve yerleştirme platformu BlueCard’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, “Avrupa’nın geleceği, göçmen işgücünün kalitesiyle şekillenecek. Avrupa işgücü piyasası alarm verirken, bu durum Türkiye’deki profesyoneller için önemli bir fırsat oluşturuyor” dedi.
“Yalnızca Almanya’da 1 milyondan fazla açık pozisyon bulunuyor”
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verileri, Avrupa Birliği (AB) dışından yüksek nitelikli çalışan çekme mekanizmalarından biri olan AB Mavi Kart uygulamasından 2023’te 89 bin göçmenin yararlandığını gösterdi. Bu sayı son yıllarda gözle görülür şekilde yükselse de ülkelerin ulusal programlarını uygulamayı sürdürdüğünü dile getiren Mehmet Özer, “Mavi Kart uygulamasını çoğunlukla Almanya tercih ediyor. Zira Almanya ekonomisi, işgücü açığının zirveye ulaştığı dönemlerden geçiyor. Artan kalifiye işgücü ihtiyacı, özellikle sağlık, bilgi teknolojileri, mühendislik ve lojistik gibi alanlara odaklanıyor. Almanya Federal İstihdam Dairesi’nin 2025 verilerine göre 1,3 milyon açık iş pozisyonu mevcut. Bu halihazırda otomotiv gibi ekonominin belkemiği olan sektörleri küresel ticaret dengelerinden olumsuz etkilenen bir ülke için riskleri büyütürken, işgücü göçü konusunda ortak bir geçmişi paylaşan Türkiye’deki genç profesyoneller için yeni bir yaşam ve kariyer olanağı sunuyor” ifadelerini kullandı.
“Sosyal ve kültürel boyutları da dikkate alınmalı”
Uluslararası istihdam ve göç politikaları konusunda uzmanlaşan bir isim olarak liderlik ettiği BlueCard ile Avrupa’da gerileyen işgücü piyasasını yalnızca bir istihdam meselesi olarak görmediklerini vurgulayan Mehmet Özer, “Göçmen işçilerin bir pazardaki istihdam piyasasına katılımı; sosyal uyum, bireysel gelişim ve karşılıklı ekonomik katkıyı da kapsayan çok boyutlu bir süreç. Bu noktada BlueCard, adaylarını yalnızca yurt dışına yerleştirmekle kalmıyor; onları kariyer yolculuklarına hazırlıyor, bürokratik süreçlerden kültürel adaptasyona kadar her aşamada yanlarında oluyor. Başka bir deyişle adaylara yalnızca Almanya’da iş bulma konusunda değil, doğru işe yerleşme ve uyum süreçlerinde de danışmanlık sunuyoruz” diye konuştu.
“10 adaydan 7’si, 6 ayda kalıcı istihdam elde ediyor”
BlueCard olarak Türkiye ile Avrupa arasında bir köprü görevi gördüklerini vurgulayan BlueCard Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Türkiye’deki yetişmiş, nitelikli, kalifiye çalışanların Almanya işgücü piyasasına katılımı konusunda danışmanlık hizmetleri sunan BlueCard, işgücü mobilitesine odaklanan hizmetleriyle bir vizyon sağlayıcı ve güvenilir bir rehber rolü de üstleniyor. İç verilerimiz, BlueCard ile Almanya işgücü piyasasına katılmak isteyen 10 adaydan 7’sinin, 6 ay gibi kısa bir sürede Almanya’da kalıcı istihdam kazandığını gösteriyor. Bu trendin önümüzdeki yıllarda hızlanarak büyüyeceğini, Almanya başta olmak üzere bölge ekonomisi açısından kritik olan Avrupa ülkelerinin nitelikli göç akışları konusunda daha esnek ve teşvik edici davranacağı bir döneme doğru ilerlediğimize inanıyoruz. Bu fırsatı değerlendirmek isteyen tüm profesyoneller