Asya ÇOKKESER
Son günlerde sosyal medyada paylaşılan köpek balığı görüntüleri, Akdeniz kıyılarında paniğe yol açtı. Özellikle Mersin Körfezi ve Taşucu açıklarında kaydedilen videoların ardından kamuoyunda oluşan ‘köpek balığı istilası’ algısınai lişkin Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Deniz Ayas, DÜNYA’ Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.
“Provoke edilmedikçe saldırganlık göstermezler”
Kıyılarda görülen köpek balıklarının yeni türler olmadığını, uzun süredir bölgede yaşayan kum köpek balıkları, mako ve mavi köpek balıkları gibi türler olduğunu belirten Deniz Ayas, özellikle Mersin Körfezi’nde sıkça rastlana kum köpek balıklarının, ürkek yapılı ve insanlardan uzak duran
canlılar olduğunu vurgulayarak, “Bu hayvanlar provoke edilmedikçe saldırganlık göstermezler. Genellikle 20- 30 metre ve daha derin sularda yaşarlar. İnsanların yoğun olarak denize girdiği kıyı kesimleri yerine belli dönemlerde kıyılara çoğunlukla beslenme veya yavrulama amacı ile yaklaşabilirler” dedi.
Prof. Dr. Ayas, görüntülerin sosyal medyada sıkça paylaşılmasının, bilimsel verilerle örtüşmeyen
bir korku algısı oluşturduğuna dikkat çekti. Köpek balıklarının iklim değişikliğiyle doğrudan ilişkili olarak kıyılara yaklaşmadığını söyleyen Ayas, suların ısınmasıyla birlikte yalnızca avlandıkları türlerin göç desenlerinin değiştiğini, bu durumun da dolaylı olarak bazı köpek balıklarını belirli bölgelere yönlendirebildiğini ifade etti.
69 saldırı kayıt altına alındı
Saldırı riski sıfıra yakın Dünyada her yıl kayıtlara geçen köpek balığı saldırılarının sayısının sanıldığından çok daha az olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Deniz Ayas, 2023 yılı verilerine göre
dünya genelinde yalnızca toplam 69 adet doğrulanmış kışkırtılmamış köpek balığı saldırısının raporlandığını belirtti.
Bu saldırıların büyük çoğunluğunun Akdeniz dışında gerçekleştiğine dikkat çeken Ayas, Türkiye kıyılarında ise köpek balığı kaynaklı herhangi bir ciddi vakanın şimdiye kadar kayda geçmediğini ifade etti.
Türkiye sahillerinde köpek balığı saldırısı sıfıra yakın
“İstatistiksel olarak Türkiye sahillerinde köpek balığı saldırısı sıfıra yakın düzeyde. Özellikle yaz aylarında yoğun olarak kullanılan turizm bölgelerinde bugüne kadar ciddi hiçbir saldırı vakası yaşanmadı. Bu durumun turizme zarar vermemesi için kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor” diyen Ayas, buna rağmen sosyal medyada artan görüntü paylaşımlarının halk arasında gereksiz bir korku ortamı oluşturduğunu söyledi.
Popülasyonu 50 yılda dramatik şekilde azaldı
Ayas, son dönemde köpek balığı sayısında artış olduğu yönündeki iddiaların da doğru olmadığına dikkat çekerek, aksine, aşırı avlanma, kirlenme, habitat kaybı, geç üreme ve düşük yavru sayısı gibi nedenlerle son 50 yılda büyük köpek balığı türlerinin nüfusunun dramatik şekilde azaldığını belirtti.
Nesli tehlike altında
Bunun başlıca nedeninin endüstriyel balıkçılık ve bilinçsiz avlanma olduğunu söyleyen Ayas, “Köpek balıkları, nesli tehlike altında olan canlılar arasında yer alıyor. Özellikle oltayla yakalananların hızla denize geri bırakılması çok önemli. Popülasyonları giderek azalıyor. Sosyal medyada birkaç görüntü paylaşılması onların çoğaldığını göstermez,” diyerek deniz canlılarının korunmasının önemini vurguladı.
Dengeyi bozan biziz
Köpek balıklarının insanlara yönelik bir tehdit oluşturmadığını söyleyen Ayas, sadece çok nadir olarak açık denizlerde, zıpkınla balık avlayan kişiler için minimal bir risk olabileceğini belirtti. Ancak bu riskin, trafikte karşılaşılan bir kaza olasılığından daha fazla olmadığını sözlerine ekledi. Ayrıca orfoz ve ahtapot gibi nesli tehlike altında olan türlerin zıpkın ile bilinçsizce avlandığına da dikkat çeken Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Deniz Ayas, “Denizdeki dengeyi bozan asıl tehdit biziz,” diyerek çevresel farkındalık çağrısı yaptı.