Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul’da uluslararası basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda açıklamalarda bulundu. Tunç’un konuşmalarından öne çıkan satırbaşları şu şekilde:
• Biz hukuku sadece kanunlar bütünü olarak görmüyoruz. Toplumsal temelimizin temel taşıdır. Demokrasinin olmazsa olmazı düşünce hürriyetinin geliştirilmesi için 23 yıldır önemli adımlar attık.
• Yargı reformu strateji belgeleri ile çok sayıda reforma imza atılmıştır. Köklü ve kapsamlı adımlar atıldı. Türkiye’de son çeyrek asırda siyasi katılımı artıran reformlarla katılımın arttığı sistem sağlanmıştır. Siyasal ve hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engelleyenler ortadan kaldırılmıştır.
• Geçen hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 2 ayrı soruşturma başlatıldı. Çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında 51 kişi tutuklandı, 41 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildi ve 14 kişinin yakalama çalışmaları ise sürüyor.
• İhalelerde usulsüzlük yapıldığı iddiası, kaynağı belli olmayan paraların kişisel hesaplara aktarıldığı, menfaat elde edildiği iddiası, CHP İl Başkanlığı binasının satın alınması sırasında haksız kazanç sağlandığı iddiası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca paylaşıldı.
• Kamuoyunda bazı çevreler soruşturmayı siyasi saikle yapıldığı algısını yaratmaya çalışmıştır. Bazı çevreler adli çalışmayı cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmeye çalışmıştır. Bu iddiayı reddediyoruz.
• Cumhuriyet savcısı şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplamakla yükümlüdür. Herkes bilmelidir ki hukuk devletinde suç işlendiğine dair bir delil varsa gerekli savunma mahkemede yapılır sokakta değil. Yargı makamında savunma yapmak bir hak ve sorumluluktur.
• Tarafsız ve bağımsız Türk yargısına güvenilmelidir. Adaletin tecellisi için verilecek kararı saygı ile karşılamak hepimizin sorumluluğudur.
• Türkiye küresel çapta da insan haklarını savunmaktadır. Küresel krizlere baktığımızda Türkiye’nin duruşunun ne denli anlamlı olduğunu görüyoruz. Türkiye sadece kendi halkı için değil insanlık için de güvenli liman olmuştur.