Los Angeles şehir merkezindeki 55 katlı Bank of America Plaza, ABD ofis piyasasındaki krizin en dikkat çekici örneklerinden biri haline geldi. 10 yıl önce 605 milyon dolar değer biçilen bina, bugün 188,9 milyon dolara kadar gerileyerek yüzde 69’luk bir değer kaybı yaşadı.
Pandemi sonrası artan boşluk oranları ve yüksek faiz oranları, Brookfield Asset Management’a bağlı Brookfield DTLA’nın portföyündeki birçok mülk gibi BofA Plaza’yı da finansal sıkıntıya soktu.
MSCI verilerine göre, Mart 2022 ile Eylül 2023 arasında ABD’nin merkez iş bölgelerindeki ofis değerleri yüzde 53 düştü. Los Angeles’taki ofis uygunluk oranı ise pandemi öncesine kıyasla ciddi bir artışla yüzde 38’e ulaştı.
Brookfield’ın krizi derinleşiyor
BofA Plaza’nın 400 milyon dolarlık ticari ipoteği, 1 Eylül’de vadesi dolmasına rağmen ödenemedi. Temmuz ayı itibarıyla yüzde 79 doluluk oranına sahip olan bina, belirsizlikler nedeniyle CWCapital adlı özel bir servis sağlayıcının yönetimine devredildi. Brookfield DTLA portföyündeki diğer 6 mülk ise toplamda 2,2 milyar dolarlık borç için temerrüde düşmüş durumda.
Brookfield Corp. Başkanı Nick Goodman, faiz oranlarının düşmesiyle sermaye piyasalarına likiditenin geri döneceğini belirtti ve “Son birkaç ayda 30 milyar doları aşan finansman sağladık” dedi. Ancak ABD ofis piyasasındaki bu çalkantılar, Brookfield gibi devlerin üzerindeki baskıyı artırıyor.
ABD’de ofis krizinin yaygın etkileri
Uzaktan çalışmanın kalıcı etkileri, ABD’nin büyük şehirlerindeki ofis binalarını giderek daha boş hale getiriyor. Bu durum, yalnızca bina sahiplerini değil, ticari ipotek teminatlı menkul kıymetlere (CMBS) yatırım yapan kuruluşları da etkiliyor. Temerrüt oranları, geçtiğimiz yıl yüzde 5,7’den yüzde 9,3’e yükseldi.
New York örneğinde ise Chrysler Binası gibi simgesel yapılar dahi krizden nasibini aldı. Chrysler’ın arazi kirasını elinde bulunduran RFR Holding, arazi sahibi Cooper Union’a ödemesi gereken 21 milyon dolarlık kirasını yapamadı. Bu durum, şirketin ikonik binayı kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmasına neden oldu.
Bu kriz, ABD’nin ofis piyasasında yapısal değişikliklere neden olurken, uzaktan çalışma modelinin ekonomik dengeleri nasıl değiştirdiğini de gözler önüne seriyor.