Bugün: Temmuz 11, 2025
Temmuz 11, 2025
6 dk. okuma

Üreticiden ithalata karşı ‘Trump vergileri’ daveti

Nurdoğan A. ERGÜN
[email protected]

Koruma önlemlerine rağ­men, başta hazır giyim ve konfeksiyon yan sanayi sektörleri olmak üzere artan itha­lata karşı, üreticiler seslerini yük­seltmeye başladı. Özellikle ayak­kabı, kadın giyim, fermuar, tela gi­bi ürün gruplarında ithalat artışı yüzde 55 ile 70 arasında bir bas­kı yaratıyor. Üreticiler, yerli sa­nayinin ithal ürünler karşısında korunması için acil önlem çağrısı yaparken Konfeksiyon Yan Sana­yicileri Derneği (KYSD) Başkanı Murat Özpehlivan, ABD Başkanı Donald Trump’ın getirdiği koru­macı politikaları Türkiye’nin de gündemine alması gerektiğini vurguladı. Özpehlivan, “Türki­ye’deki hazır giyim ihracatına on yıllardır çok büyük katkılar sunan konfeksiyon yan sanayi sektörü­nün geleceğe taşınabilmesi adına bu haksız ithalatın gerçek değe­rine çekilmesi gerekiyor. Trump sonrası ABD’nin bir gecede koy­duğu ithalat vergilerini dikkate al­malı ve üretimi, sanayiyi, istihda­mı önceliklendirmeliyiz” dedi. Bi­lindiği gibi ABD Başkanı Donald Trump, göreve gelir gelmez yerel üretimi destekleme gerekçesiyle başta Çin olmak üzere birçok ül­keye ek gümrük vergileri getirdi. Trump, özellikle çelik, alümin­yum ve otomobillere uygulanan tarifelerde yüzde 25’leri bulan ek vergi getirdi. ABD’nin bu uygula­ma sonrasında şu ana kadar 100 milyar dolar gümrük vergisi elde ettiği açıklanırken, rakamın 2025 sonuna kadar 300 milyar dolara çıkabileceği belirtildi.

Referans fiyat uygulaması yetersiz kalıyor

Yan sanayinin tüm kalemlerin­de ithalatta haksız rekabet so­runu yaşandığını dile ge­tiren Özpehlivan, “Fermuar, dar do­kuma, cırt bant, çıtçıt, plastik ve polyester düğme­ler, tela ve metal aksesuar alt ka­lemlerimizin tamamı düşük be­yan edilerek ülkemize sokulan ithalattan olumsuz yönde etki­leniyor. Kısa vadede referans fi­yat uygulamasıyla bu soruna kıs­men neşter vurabilmemiz müm­kün ancak uzun vadede mutlaka anti damping uygulamalarını ha­yata geçirmemiz gerekiyor. Hazır giyim imalatının iç ve dış pazar­daki azalan talebini sektörümüz adına sübvanse etmek ancak itha­lattaki haksız rekabeti önleyerek alternatif bir talep oluşturmamız­la mümkün” dedi. Ayrıca burada kamunun da çok büyük bir vergi kaybı yaşadığını anlatan Murat Özpehlivan, “Değerinden düşük beyan edilerek ülkemize ithal edi­len bu ürünlerin birçoğu ne yazık ki kayıt dışı piyasalarda satılıyor ve burada ikinci bir vergi kaybı un­suru daha ortaya çıkıyor. Azalan talebi telafi etmek ve firmalarımı­zın geçmekte oldukları bu zorlu süreci en az hasarla atlatabilmek adına Ticaret Bakanlığı’nın refe­rans fiyat konusunda ortaya koy­duğumuz talepleri ivedilikle haya­ta geçirmesi hayati önem taşıyor. Bu süreçlerde yaşanacak en ufak bir zamanlama zafiyeti hem kon­feksiyon yan sanayi üreticilerin­de hem de istihdam ve ihracat ka­lemlerimizde çok büyük sorunlar oluşturacak” vurgusu yaptı.

“Konkordato ve iflaslar artabilir”

Hem iç hem de dış pazarlarda yaşanan talep daralmasının, itha­latın yarattığı baskıyı daha da ar­tırdığını ifade eden Özpehlivan’a göre, ithalatta artış olmasa bi­le mevcut durum, talebi azalan hazır giyim sektörü için büyük bir sorun teşkil ediyor. Acil önlemler alın­maması halinde ‘büyük bir kriz’ tehlikesine dikkat çeken Özpeh­livan, aksi halde bu durumun ‘ka­panan köklü firmalar, işsiz kalan yığınlar, konkordato ve iflaslar’ olarak geri döneceğini söyledi. Öz­pehlivan, “Artık oyalanacak, bek­leyecek vakit kalmadı. Tüm sanayi kollarının yaşadığı sorunlar ortak, çözümleri net. Bu konuda ivedilik­le hareket etmezsek yıllarca ülke­mize hizmet eden kıymetli sektör­leri kaybetmemiz kaçınılmaz” ifa­delerini kullandı.

“Sadece bugün değil geleceğin sanayisi zarar görüyor”

“Baskılanan kurlarla daha ca­zip hale gelen ithal ürünler talep daralması yüzünden iş ve pazar kaybeden üreticilerimizin beli­ni kırıyor” diyen KYSD Başkanı Özpehlivan, şunları söyledi: “Bu­gün ne yazık ki sanayicilerimiz, düşen siparişler, artan maliyet­ler, faizin getirdiği finansal yük, ihracatta rekabet edememe, kon­kordatoların kilitlediği alacakları yüzünden işlerini sürdüremez ha­le geldi. Bugüne kadar dış pazar­larda güven inşa ederek büyüyen bir sektörüz. Ancak geldiğimiz noktada, sadece üretmek yetmi­yor. Bu üretimin rekabetçi olma­sı, sürdürülebilir olması gere­kiyor. Türkiye, üretim zinci­rinin her halkasını korumak ve güçlendirmek zorunda. Aksi halde yalnızca bugü­nün değil, geleceğin sa­nayi altyapısı da za­rar görecek.”

“Mısır’a kayan üretim 150 milyon doları aştı”

Maliyet artışlarından en çok etkilenen alanların başında ise işçilik maliyetleri geliyor. 2025 itibariyle Türkiye’de net asgari ücret yaklaşık 556 dolar iken, aynı dönemde Bangladeş’te 113 dolar, Mısır’da 120 dolar, Fas’ta 280 dolar, Özbekistan’da 160 dolar ve Vietnam’da 170 dolar seviyelerinde. Bu durum da küresel markaların üretimlerini Mısır, Fas, Tunus ve Özbekistan gibi daha uygun koşullar sunan ülkelere kaydırmasına neden oluyor. Ayrıca son 1.5 yıldır Türk hazır giyim sektörünün de Mısır yatırımlarının arttığı dikkat çekiyor. Sadece son bir yıl içinde Mısır’a kayan hazır giyim üretim kapasitesinin en az 150 milyon doları aştığı tahmin ediliyor. Murat Özpehlivan’a göre, bu üretim kayması, konfeksiyon yan sanayisi açısından çifte kayıplar anlamına geliyor. Özpehlivan, “Hem iç pazardaki müşterilerimizi kaybediyoruz hem de üreticilerimiz rekabet gücünü yitiriyor. Kredi faizleri de yüzde 60’a dayandı. Üretimi finanse etmek imkansız hale geldi” dedi.

Murat Özpehlivan’a göre temel sorun haksız rekabet

Hem iç hem de dış pazarlarda yaşanan genel talep daralması, ithalatın yarattığı baskıyı daha da ağırlaştırıyor. Özellikle Uzakdoğu menşeli ürünlerin ülkeye değerinin altında (düşük beyanla) sokulması, yerli üretici için haksız rekabet ortamı yaratıyor. Bu durum; fermuar, dar dokuma, cırt bant, çıtçıt, plastik ve polyester düğmeler, tela ve metal aksesuar gibi tüm konfeksiyon yan sanayi alt kalemlerini olumsuz etkiliyor. Ürünlerin gümrükte değerinden düşük gösterilmesi, devletin önemli bir vergi kaybına uğramasına neden oluyor. Bu ürünlerin büyük bir kısmının kayıt dışı piyasalarda satılmasıyla ikinci bir vergi kaybı daha yaşanıyor.

Fermuarda 3 dolarlık anti-damping

Konfeksiyon yan sanayi ürünleri için Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanmış, her ürünün (düğme, fermuar, tela gibi) birim fiyatını gösteren tek bir referans fiyat listesi bulunmuyor. Özellikle Çin menşeli fermuarlar için uzun yıllardır uygulanan bir anti-damping vergisi bulunuyor. Bu önlem, yerli üreticileri dampingli ithalatın zararlı etkilerinden korumak amacıyla yıllardır çeşitli nihai gözden geçirme soruşturmalarıyla güncelleniyor. Uygulanan anti-damping vergi oranı, fermuarın tipine göre ayrılırken, GTİP 9607.11 kodlu dişleri adi metallerden olan ve GTİP 9607.19 kodlu plastik fermuarlar için kg başına 3 dolar uygulanıyor.

Metal çıtçıtta gözetim uygulanmıyor

Cırt bantlar (kanca ve halkalı şeritler) için uzun yıllardır uygulanan anti-damping vergileri artık uygulanmıyor. 2019 öncesinde özellikle Çin ve Tayvan menşeli cırt bant ithalatına yönelik, kg başına 3.86 dolarlık anti-damping uygulanıyordu. Çin menşeili tela benzeri dokusuz yüzeylere de 1.90 dolar gibi anti-damping vergisi uygulanıyor. Doğrudan tela veya astar kumaşa uygulanmasa da bu ürünlerin imalatında kullanılan temel hammaddelere yönelik anti-damping vergileri bulunmuyor. Plastik/polyester düğme ve metal malzemeden üretilen çıtçıtlarda da halihazırda gözetim uygulanmıyor.

Üreticinin acil çözüm talepleri

Kısa vadede: Ticaret Bakanlığı’nın, ithal ürünler için asgari bir kıymet belirlemesini sağlayacak referans fiyat uygulamasını ivedilikle hayata geçirmesi

Döviz kurunun enflasyonla uyumlu düzeye çıkarılması

İşçilik maliyet yükünün hafifletilmesi ve Sanayiciye erişilebilir faiz oranlarıyla Kredi Garanti Fonu (KGF) başta olmak üzere kredi sağlanması

Uzun vade: Haksız rekabeti kalıcı olarak önlemek için mutlaka anti-damping uygulamalarının başlatılması

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Önceki

Yapay zekâ ile gücünü 5’e katlayacak

Sonraki

Ziraat Bankası Genel Müdürü Çakar: Tarımsal kredilerin % 71’ini Ziraat Bankası verdi

Son gönderi Blog

Don't Miss

Trump, Kanada mallarına yüzde 35 tarife uygulanacağını duyurdu

ABD Başkanı Donald Trump, 1 Ağustos'tan itibaren Kanada ürünlerine, sektörel

Yapay zekâ ile gücünü 5’e katlayacak

Dijitalleşme yatırımlarına odaklanan Jimmy Key, yapay zekâ kullanarak üretimdeki verimini