Başak Nur GÖKÇAM /ANKARA
[email protected]
Kimya sektörünün, üretim süreçlerindeki yüksek enerji tüketiminin yanı sıra hammadde kullanımı nedeniyle de küresel karbon emisyonlarında yaklaşık yüzde 5-6’lık bir payı bulunuyor. Sektör, yalnızca çevresel etkileriyle değil, aynı zamanda sürdürülebilir çözümler sunma potansiyeliyle de stratejik önemde. Bu nedenle de kimya sektörünün dönüşümünde anahtar rol üstlenen paydaşların, hayata geçirdiği yatırımlar hem sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada hem de gezegenin geleceğinde rol sahibi konumda yer alıyor. ‘Çamaşır ve Ev Bakım Ürünleri’, ‘Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri’ ve ‘Yapıştırıcı Teknolojileri’ olmak üzere sektörde üç ana kolda 62 yıldır faaliyet gösteren Türk Henkel de bu kapsamda ve temelde dönüşüm bilinciyle neredeyse birçok yatırımını sürdürülebilirlik odağında gerçekleştiriyor.
Gebze, Tuzla ve Ankara’da üretim tesislerinin olduğu bilgisini paylaşan Türk Henkel Yürütme Kurulu Başkanı ve Henkel Tüketici Markaları Genel Müdürü Güray Yıldız, “Bu yıl tüketici markaları üretiminin tamamını operasyonel verimliliğimizi artırmak ve üretim kabiliyetimizi değişen pazar ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmek için Ankara’daki fabrikanın bünyesine taşıdık. Bu geçişle birlikte operasyonlarımızı sadeleştirmeyi hedefledik. Bu birleşmenin temelinde, Tüketici Markaları İş Birimi’mizi tek çatı altında toplayarak daha çevik, esnek ve aynı zamanda daha düşük maliyetli bir tedarik zinciri yönetimi yapısına ulaşma hedefimiz bulunuyor. Türkiye’de faaliyet gösteren bu üç fabrikamızın karbon nötr hale getirilmesi doğrultusunda bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz yatırımın toplam tutarı ise 5 milyon euro’nun üzerinde. Gebkim ve Ankara Fabrikalarımızda sürdürülen karbon nötr dönüşüm çalışmaları doğrultusunda, bu yatırım tutarı önümüzdeki dönemde artmaya devam edecek ” dedi.
Yüzde 100 sorumlu kaynak kullanımı hedefi
Henkel’de sürdürülebilirliğin, stratejik gündemin temelinde yer aldığına dikkat çeken Güray Yıldız, “Küresel tarafta kısa vadede 2025 yılsonuna kadar ambalajlarımızın yüzde 100’ünü yeniden kullanılabilir veya geri dönüştürülebilir olacak şekilde tasarlamayı hedefliyoruz. Yine bu yılın sonuna kadar tüm yönetim kademelerinde cinsiyet eşitliğini sağlamak ana hedeflerimiz arasında. 2030 yılına kadar da üretim tesislerinde döngüsel su kullanımını mümkün kılabilmek adına çalışmalarımızı yürütüyoruz. Uzun vadede ise hedefimiz 2045 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmak. Ayrıca tüm bunların yanı sıra iş ortaklarımızla yüzde 100 sorumlu kaynak kullanımını sağlamak için de gerekenleri yapıyoruz” diye konuştu.
Türkiye’deki ekonomik dalgalanmaların, sürdürülebilirlik projelerine olan etkisine ilişkin değerlendirmede bulunan Güray Yıldız, “Bu dönemde, hem küresel düzeyde yaşanan ekonomik belirsizlikler hem de Türkiye’deki enflasyonist ortam, iş dünyasını yeniden düşünmeye ve daha dayanıklı yapılar kurmaya zorluyor. Biz de Henkel olarak, bu süreci çok yönlü bir bakış açısıyla ele alıyoruz. Özellikle enerji maliyetleri, döviz bazlı ham maddeler ve tedarik zinciri üzerindeki baskılar operasyonel anlamda ciddi bir esneklik gerektiriyor. Biz bu noktada, üretim süreçlerimizi daha verimli hale getirmek, kaynak çeşitliliğimizi artırmak ve yerelleşmeyi teşvik etmek adına güçlü adımlar attık. Aynı zamanda yatırımlarımızı da kesintisiz sürdürerek hem çevresel sürdürülebilirliğe hem de maliyet yönetimine katkı sağlayacak yeni nesil çözümler geliştirmeye devam ediyoruz” dedi.
Türk Henkel’in 2030+ Küresel Sürdürülebilirlik Hedeflerine katkıları:
1- 2023 yılında İstanbul Tuzla’daki Yapıştırıcı
Teknolojileri Fabrikası karbon nötr oldu
2- 2025 yılında Gebkim Yapıştırıcı Teknolojileri Fabrikası’nın, 2026 yılında da Ankara Tüketici Markaları Fabrikası’nın karbon nötr olması hedefleniyor
3- Ankara ve Gebkim fabrikalarında yağmur suyu yeniden değerlendirilerek kullanılıyor
4- Gebkim ve Tuzla Yapıştırıcı Teknolojileri Fabrikalarında yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanılıyor
5- Tüketici ambalajlarının yüzde 100’ü geri dönüştürülebilir şekilde tasarlandı ve tehlikesiz atıkların tamamı nitelikli geri dönüşüm malzemesi olarak değerlendiriliyor
6- Henkel Tüketici Markaları İş Birimi’nde, depolama ve lojistik iş ortağının kullandığı enerjinin tamamı güneş panelleri ile sağlanıyor
Ankara’ya son 5 yılda 21 milyon eurodan fazla yatırım
2008 yılında üretime başlanan ve Henkel’in dünya genelindeki en büyük dördüncü, Avrupa’da ikinci en büyük üretim tesisi konumunda yer alan Ankara’daki fabrikasında, Persil, Tursil, Pril, Bref, Perwoll, Vernel, Gliss ve Blendax markalarının üretimi gerçekleşiyor. Tesiste 4 farklı teknolojide üretimin gerçekleştiği bilgisini paylaşan Türk Henkel Ankara Tüketici Markaları Fabrikası Direktörü Özgür Dilmen, “Tesisimiz, Küresel Enerji Bakanlığı’ndan Enerji Yönetimi İçgörü Ödülü’nü Türkiye’den alan ilk firma oldu. Bunun yanı sıra Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Ödülü’ne sahip. Son 5 yılda fabrikamıza 21 milyon euronun üzerinde yatırım gerçekleştirdik” diye konuştu.