Bugün: Temmuz 5, 2025
Temmuz 5, 2025
2 dk. okuma

Zeytinde “yok yılı” kapıda: Üretimde yüzde 40 düşüş bekleniyor

Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı üretimi açısından tarihi bir rekolte ile geçen 2024-2025 sezonunun ardından, 2025-2026 sezonu için tablo tersine dönüyor.

Uzmanlar, bu sezonun zeytincilikte “yok yılı” olacağını ve üretimde yüzde 40’a varan kayıpların yaşanacağını ifade ediyor.

TÜİK’in ilk tahminlerine göre zeytin üretimi 3 milyon 750 bin tondan 2 milyon 250 bin tona gerileyecek.

Bu durum, özellikle geçen yıl bolluk nedeniyle neredeyse yarı fiyatına düşen zeytinyağı fiyatlarının yeniden yükselmesine neden olabilir.

Birçok markette 200-250 TL’ye satılan markalı naturel sızma zeytinyağlarının yeni sezonda zamlanması gündemde.

Uzmanlar, yeni sezon öncesi yapılacak alımların tüketici için avantaj sağlayabileceğini belirtiyor.

“Fiyatlar düşerken üretici zarar etti”

2024-2025 sezonunda Türkiye’de 475 bin ton zeytinyağı ve 750 bin ton sofralık zeytin üretildi.

Yurt dışındaki üretici ülkelerde de benzer bolluk yaşanınca dünya genelinde zeytinyağı fiyatları geriledi. Ancak bu düşüş, tüketici için sevindirici olurken üreticiyi zor durumda bıraktı.

Artan girdi maliyetleri karşısında ürünlerini neredeyse maliyetine satan üreticiler, rekor verimin getirisini yaşayamadan sezona veda etti.

İspanya ve Tunus’ta da düşüş bekleniyor

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı ve Uluslararası Zeytin Konseyi (COI) Danışmanı Dr. Mustafa Tan, yalnızca Türkiye’de değil, İspanya ve Tunus gibi önde gelen üretici ülkelerde de verim düşüşlerinin yaşanacağını açıkladı.

İspanya’da mevsim başında umut veren çiçeklenme, sonrasında yaşanan aşırı sıcaklarla yerini zarar gören ürünlere bıraktı. Tunus’ta da benzer bir düşüş bekleniyor.

Tan, “Geçen yıl arz rekor seviyedeydi. Bu Türkiye için bir fırsattı ancak ihracatın kısıtlanması nedeniyle ürün elde kaldı. Şimdi ise üretim azalacak, ama talep devam edecek. Fiyatlar yeniden yükselebilir” dedi.

“Üretici desteklenmezse sektörden kopar”

Tan, üreticinin içinde bulunduğu zorlu süreci şöyle özetledi:

“Şu an fiyatlar tüketici için çok iyi ama üretici için değil. 200-250 lira maliyetle üretilen zeytinyağını üretici 150 liraya satmak zorunda kalıyor. Borçlu, geçim derdinde olan çiftçi bu şartlarda üretimden uzaklaşabilir.”

Tan, bu olasılığın tarım politikaları açısından ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti:

“Tıpkı tütünde olduğu gibi, karşılık alamayan üretici fidanını söker, alternatif ürüne döner. Oysa Türkiye dünya ikinciliğine kadar yükselmişken bu ivme kaybedilmemeli.”

Tan ayrıca, zeytin ve zeytinyağına verilen desteklerin artırılması gerektiğini vurguladı. Prim, doğrudan gelir desteği gibi teşviklerin güncellenerek sürdürülebilir hale getirilmesi gerektiğini belirten Tan, Türkiye’de kişi başı yıllık zeytinyağı tüketiminin 2 litreden 4-5 litreye çıkarılmasının iç piyasada istikrar sağlayacağını ifade etti.

“İç tüketime ve tanıtıma odaklanılmalı”

Dr. Tan, “Her yıl rekolteler değişir. Ama istikrarlı fiyatlar için iç tüketim artmalı, tanıtım güçlenmeli. Sadece ihracata güvenmek riskli. Bu sezon ‘yok yılı’ olsa da stoklarımız yeterli. Şu an için panik yok ama dikkatli olunmalı” dedi.

Tan’ın verdiği bilgiye göre ağustos-eylül aylarında yapılacak rekolte çalışması, düşüşün boyutunu netleştirecek. Ancak bugünden itibaren hem iklim hem piyasa koşulları dikkatle izlenmeli.

Önceki

OPEC+ üyesi 8 ülke ağustosta günlük 548 bin varil üretim artışına gidecek

Sonraki

Valilik itiraz etti, Tunceli’de kıyma ve et artırımı yargıdan döndü

Son gönderi Blog

Don't Miss

Erdoğan’dan kıymetli açıklamalar: ‘F-35’leri Trump devrinde peyderpey alabiliriz’

Azerbaycan ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

Erdoğan’dan değerli açıklamalar: Biz F-35’leri öncelikle kendi güvenliğimiz için istiyoruz’

Azerbaycan ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,