İzmir’de yolsuzluk soruşturması kapsamında eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da aralarında bulunduğu birçok üst düzey isim sabahın erken saatlerinde gözaltına alınmıştı.
“İhaleye Fesat Karıştırma, Edimin İfasına Fesat Karıştırma, Nitelikli Dolandırıcılık” suçlamalarının yer aldığı soruşturma kapsamındaki operasyonda Soyer ve Aslanoğlu’nun yanı sıra İzBB Eski Genel Sekreteri Barış Karcı, İZBETON Eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın, Buca Belediye Başkan Yardımcısı Engin Güzel, İzBB Eski Genel Sekreter Yardımcısı Özgür Ozan Yılmaz, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Çağlar Kalkan,İzBB Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Gaffar Karadoğan, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, Bayraklı Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Hanifi Mert Yılmaz, CHP Bornova İlçe Başkan Yardımcısı Haydar İzgin, İzBB Genel Sekreter Yardımcısı Övünç Özgen ve CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol’un oğlu Fırat Erkol’un da gözaltına alınan isimlerden olduğu öğrenildi.
Cemil Tugay’dan ilk açıklama
Öte yandan eski belediye başkanı ve çalışanlarına yönelik soruşturmanın, Cemil Tugay başkanlığındaki yeni yönetim tarafından yapıldığı öne sürüldü. Tugay ise iddiaları net bir dille reddeti. Tugay, “Bizim bir suç duyurusunda bulunduğumuz şeklinde bir şeyler duyuyorum. Bu kesinlikle doğru değil. Soruşturulan hiçbir kişiyle ilgili belediye olarak bizim tarafımızdan yapılmış bir suç duyurusu yoktur” dedi.
Soruşturmanın iki temel kaynağa dayandığını söyleyen Tugay, bunlardan ilkinin 2024 yılında İçişleri Bakanlığı tarafından görevlendirilen bir müfettiş olduğunu ifadere ederken diğerinin ise 2025 yılının Şubat ayında geliştiğini aktaran Cemil Tugay, “Savcılık bizden İZBETON’un bazı ihaleleriyle ilgili belge talebinde bulundu. Savcılık, bu taleplerin Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kendilerine yaptığı bir bildirim üzerine gerçekleştiğini bildirdi” dedi.
Gözaltılara sebep olan, bilirkişi raporlarının sonucu
Tugay, savcılığın talep ettiği ihale dosyalarının daha önce bilirkişiler tarafından incelendiğini, bu raporların sonucunda ise gözaltı kararlarının alındığını belirtti. “Gözaltılara sebep olan, bizim doğrudan yaptığımız bir işlem değil. Bu bilirkişi raporlarının sonucudur. Belediyemizin sürece katkısı, yalnızca 2024’teki müfettişin yaptığı incelemenin bazı kısımlarının kullanılmış olmasıdır” dedi.
Başkan Tugay, konu hakkında üzgün olduğunu da belirterek, “Olabilir, Şenol Aslanoğlu ve Tunç Soyer ile bazı konularda anlaşmazlıklar yaşanabilir. Ama bu konu kesinlikle doğru değil. Böyle bir konu olduğu için çok üzgünüm” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, gözaltılara ilişkin sosyal medya platformu X’teki hesabı üzerinden yaptığı açıklamada da şu ifadelere yer verdi:
“İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığın’ın tevdi raporu ile Hazine Ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nce bildirilen ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca atanan bilirkişiler tarafından tanzim edilerek Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilen bilirkişi raporu üzerine başlatılmış soruşturma üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca re’sen başlatmış olduğu kapsamında Belediyemiz ve iştiraklerimizin bazı yöneticilerinin gözaltına alındığını üzülerek öğrendik.
Bazı sosyal medya mecralarında Belediyemiz tarafından şikayetçi olunduğuna dair yayınlanan haberler gerçeği yansıtmamaktadır, soruşturmanın kaynağı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığının tevdi raporu ile Hazine Ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nce bildirilen ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca atanan bilirkişiler tarafından tanzim edilerek Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilen bilirkişi raporudur.. Önceki Belediye Başkanımız ve il başkanımız gibi kişiler hakkında Belediyemiz Teftiş Kurulu tarafından yapılan bir inceleme veyahut başvuru asla söz konusu değildir. Yine Parti yöneticilerimizle ile ilgili de Belediyemizin inceleme yetkisi zaten yoktur ve başvurusu da yoktur.
Soruşturma süreci tarafımızca titizlikle takip edilecektir. Fakat davet edildiğinde ifade vermeye gidecek görevi başındaki kişilerin, sabah saat 05:00 sularında evlerinden gözaltına alınmaları olağan hukuk yöntemleri ile bağdaşmamaktadır. Son zamanlarda CHP’li belediyelere yönelik bu tür yöntemlerin yerleşik bir uygulamaya dönüşmesi, soruşturmanın tarafsızlığı ve akıbeti bakımından düşündürücüdür.
