Aslında bunun sebebi yüzyıllar öncesine dayanıyor. Üstelik timsahlar, şu an derin olmayan sularda yaşasalar bile bir dönem okyanuslarda kulaç atıyordu.
Peki sonra ne oldu da deniz ortamına uyum sağlamakta çuvalladılar?
Okyanus timsahları, ‘tallatosuchian’ olarak bilinen bir grup sürüngenin atalarıydı.
Şu an bataklık, göl ve nehirlerde yaşayan timsahlar, bir dönem okyanuslarda kulaç atıyordu. Orta Jura ve erken Kretase dönemlerinde okyanusların sularında yüzen bu canlılar, zamanla evrimsel olarak deniz ortamına uyum sağlamışlardı.
Tallatosuchianlar, okyanus sularında son derece etkileyici vücut şekilleri geliştirmişlerdi. Özellikle metriorhynchidae ailesinin üyeleri, yunuslara benzer aerodinamik vücutları ve yüzgeçli yapılarıyla dikkat çekiyordu. Fakat okyanusun derinliği, bu canlıların fizyolojik yapılarıyla o kadar da uyumlu değildi.
Okyanusun derinliklerine inerken karşılaştıkları büyük basınç, onların yaşamsal fonksiyonlarını engelliyordu.
Konuyla ilgili yapılan son araştırmalar, bu başarısızlığın ardındaki sebebin tallatosuchianların burun yapılarındaki özel bir özellik olduğunu ortaya koyuyor. Southampton Üniversitesinden bir ekip, bu türleri modern timsah türleriyle karşılaştırarak tallatosuchianların kafataslarını detaylı bir şekilde inceledi.
Ekip, bilgisayarlı tomografi taramaları kullanarak 11 farklı fosil kafatasını analiz etti. Çalışmanın sonucunda ise ilginç bulgulara rastlandı. Sonucunda tallatosuchianların burun sinüslerinin derin suya girmeye başladıkça genişlediği görülmüştü.
Bu, aslında bir adaptasyondu ama istenen sonucu vermedi. Özellikle metriorhynchid türlerindeki burun sinüsleri, derin denizlerde artan basınca karşı dayanıksız hâle geldi. Burun sinüslerindeki hava sıkıştıkça, basınç onları dengeleyemeyip çökmesine yol açıyordu. Bu da bu türlerin, yunuslar ve balinalar gibi okyanusun derinliklerine inmelerinin önüne geçmiş oldu.