İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yönelik saldırısıyla başlayan savaşta bir eşik daha açıldı. Tahran Yönetimi’nin misillemesiyle devam eden savaşın dokuzuncu gününde ABD de çatışmalara dahil oldu.
ABD Başkanı Donald Trump, Kongre onayı olmadan vur emri verdi; Amerikan uçakları İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerini bombaladı.
‘Telafisi mümkün olmayan hasara yol açar’
Peki günlerdir “ABD saldırırsa karşılık veririz” açıklaması yapan İran, nasıl bir tepki verecek?
Son olarak İran’ın dini lideri Ali Hamaney, ABD’nin herhangi bir askeri müdahalesinin ABD için telafisi mümkün olmayan hasara yol açacağını söymişti.
Ortadoğu’nun kaderini yakından ilgilendiren bu gelişme sonrası dünyanın yanıt beklediği soruya dair güvenlik uzmanlarından yanıtlar geliyor.
BBC’nin güvenlik muhabiri Frank Gardner, İran’ın önünde üç seçenek olduğunu aktardı.
İran’ın önündeki üç seçenek
1) Gardner’a göre ilk seçenek “Hiçbir şey yapmamak…” İran’ın karşılık vermemesi onu ABD’nin daha ileri saldırılarından kurtarabilir. Hatta İran diplomatik bir rota seçebilir ve ABD ile müzakerelere yeniden katılabilir. Ancak ABD’nin saldırması halinde korkunç sonuçlar doğacağına dair tüm uyarılarına rağmen hiçbir şey yapmamak, İran rejimini zayıf gösterebilir. Tahran’ın ülke üzerindeki kontrolünün zayıflaması yolundaki riskin, ABD’nin daha fazla saldırı yapmasının maliyetinden daha ağır bastığına karar verebilir.
2) Sert ve hızlı bir şekilde misilleme yapmak, İran’ın önündeki ikinci seçenek. . İran, yıllarca üretimini sürdürdüğü ve sakladığı balistik füzelerden oluşan önemli bir cephaneliğe sahip. Ortadoğu’da hedef alabileceği yaklaşık 20 ABD üssü bulunuyor. Ayrıca, insansız hava araçları ve hızlı torpido botları kullanarak ABD Donanması’na ait savaş gemilerine “sürü saldırıları” düzenleyebilir.
3) Daha sonra, kendi seçtiği bir zamanda karşılık vermek ise İran’ın önündeki üçüncü seçenek. Bu mevcut tansiyon düşene kadar beklemek ve ABD üsleri alarm seviyesini düşürdüğünde sürpriz bir saldırı yapmak anlamına geliyor.