Türk diasporası, İsveç’e göçün 60. yılında başarılı çalışmalarıyla gündemden düşmüyor. Daha önce İsveç Türk Gençlik Federasyonu’nda (TUF) çalışmalar yürüten İrem Hafif ile İsveç Türk Üniversiteliler ve Akademisyenler Derneği’nden (TSAF) Mert Can Yılmaz, İsveç Kraliyet Vakfı’nın Değer Temelli Genç Liderlik Programı’nı başarıyla tamamladı. İrem Hafif ve Mert Can Yılmaz, 3 Haziran’da Stockholm’deki Kraliyet Sarayı’nda yer alan Bernadotte Kütüphanesi’nde düzenlenen törenle İsveç Kralı Carl Gustaf’tan diplomalarını aldı. İzcilik değerlerini temel alan ve daha iyi bir toplum için liderliğin önemine dikkat çeken program kapsamında topluma değer katacağına inanılan, ilham verici liderler yetiştirilmesi hedefleniyor.
“Demokrasi için değer temelli liderlik, her zamankinden daha kıymetli”
Uppsala Üniversitesi Barış ve Çatışma Araştırmaları Bölümü’nde Araştırma Mühendisi Mert Can Yılmaz, törenin ardından yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bugün hem Türkiye’de hem de İsveç’te siyasetten sivil topluma, akademiden iş dünyasına birçok alanda insanlarımızın benimsediklerini söyledikleri değerlerle hayata geçirdikleri davranışlar arasında büyük farklar olabildiğine tanıklık ediyoruz. Bu durumun ne bireyler ne de toplumlar için sağlıklı olduğu iddia edilebilir. Aksine toplumsal yaraları derinleştiren bu fark, siyasetin alanına girdiğimizde ise asıl olarak barış ve demokrasi hedeflerinin önüne ciddi bariyerler koyuyor. Dünyanın dört bir yanında devrim niteliğindeki teknolojik gelişmelere eşlik eden eşitlik ve adalet kaygıları, sessizlik ve eylemsizlikle karşılanan soykırım girişimleri insanlık için bir şeylerin yolunda gitmediğinin habercisi. Tüm bunların ışığında özellikle de toplumsal barış ve amasız, fakatsız işleyen gerçek bir demokrasi için değer temelli liderlik bugün dünyanın her yerinde her zamankinden daha kıymetli.”
“Değer temelli liderlik, yarınları inşa etmemize zemin hazırlayacak”
İrem Hafif ise konuya dair düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:
“Türkiye’den İsveç’e göçün 60. yılındayız. Bugün İsveç’te kök salmış, ülkeye katkıda bulunan ve topluma değer katan güçlü bir Türk toplumundan söz ediyoruz. Sadece Türk toplumu değil, farklı geçmişlere sahip tüm göçmen gruplar, İsveç’in toplumsal zenginliğine ve küresel duruşuna önemli katkılar sundu. Bugün dünyada ve İsveç’te esen göçmen karşıtı rüzgarlar elbette zorlayıcı. Ancak bu iklimi aşmanın yolu bireysel çıkarların ötesine geçen, adalet, eşitlik ve insan onuru gibi evrensel değerlere dayanan bir liderlik anlayışından geçiyor.”
Değer temelli liderliğin, yalnızca bugünü yönetmek değil, aynı zamanda geleceği daha kapsayıcı, daha adil ve daha umut dolu bir şekilde şekillendirmek anlamına geldiğini söyleyen İrem Hafif, “İsveç, insan hakları ve özgürlükler konusunda dünyaya ilham olmuş bir ülke. Bu mirası geleceğe taşıyacak olanlar; kimlikleri fark etmeksizin değerleriyle yol alan genç liderler olacak. Değer temelli liderlik ilkeleriyle yetişen nesiller, içerisinde yaşadığımız topluma değer katmakla kalmayıp, Türk toplumu olarak birlik ve dayanışma içinde yarınları inşa etmemize de zemin hazırlayacak” açıklamasını yaptı.
“Sorun normların yokluğu değil, onları gerçek anlamıyla savunan liderliğin eksikliği”
İsveç genelinde her yıl binin üzerinde başvuru alan eğitim programına 80’e yakın genç davet ediliyor. Bu yılki programa katılıp diploma alanlar arasında, Türkiye ile gönül bağı bulunan bir kişi daha vardı. Suriye’deki iç savaş döneminde ailesi uzun yıllar Türkiye’de yaşayan Filistinli Mohammed Salaymeh, törenin ardından şunları söyledi:
“Gazze’deki halkımızın 600 günü aşkın süredir maruz kaldığı zor koşulları ve dünyanın sessizliğini düşündüğümüzde, siyasette değer ve ilkelerin rolünü yeniden ve daha güçlü bir şekilde vurgulamak zorundayız. Bu bağlamda, gençler ve onların öncülük ettiği hareketler, farklı toplumlarda değer temelli liderliğin teşvik edilmesinde hayati bir rol oynuyor. Gençlik organizasyonları, adalet ve işbirliği temelli daha iyi bir gelecek umudunu gençler arasında canlı tutmak açısından kritik bir öneme sahip. Filistin halkının uzun yıllardır yaşadığı deneyim açıkça şunu gösteriyor: Sorun yasaların, normların ya da ilkelerin yokluğu değil, bu değerlere gerçekten bağlı kalan ve onları gerçek anlamıyla savunan liderliğin eksikliği.”
İsveç’te faaliyet gösteren çeşitli Türk sivil toplum kuruluşlarının çatı organizasyonu olan TUF ve ülkedeki Türk üniversiteliler ve akademisyenlere yönelik faaliyetler gerçekleştiren TSAF’ın öncülüğünde gençler, sadece kendi topluluklarına değil, İsveç toplumunun bütününe yönelik çalışmalarıyla sosyal uyum ve demokratik katılımın güçlenmesine katkıda bulunuyor. Gençlerin bu tür prestijli programlarda gösterdiği başarı, İsveç’teki Türk diasporasının güçlenmesini sağlıyor.