Bugün: Haziran 6, 2025
Haziran 4, 2025
2 dk. okuma

Enflasyonla uğraş meyvelerini veriyor

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Başekonomisti Alvaro Pereira, OECD tarafından ya­yımlanan Ekonomik Görünüm raporundaki bulgular ve Türki­ye ekonomisine yönelik öngörü­lerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Türkiye’nin makroe­konomik politikalarındaki de­ğişimle enflasyonda önemli bir düşüş görüldüğünü dile getiren Pereira, “Para ve maliye politi­kasındaki sıkılaşmanın meyve­sini verdiğini düşünüyoruz. Yıl­lık ortalama enflasyonu bu yıl yüzde 30’a yakın, gelecek yıl ise yüzde 18,5 seviyesinde öngörü­yoruz.” diye konuştu.

“Enflasyonun inatçı olması şaşırtıcı değil”

Pereira, yıllık enflasyonun 2026’nın son çeyreğinde yüzde 15 civarına düşmesini bekledik­lerini ifade ederek, “Bu da bize politikanın işe yaradığını göste­riyor. Enflasyon insanların reel geliri üzerinde ciddi etki yaratır. Dolayısıyla, enflasyonu düşür­mek Türkiye için birinci önce­lik olmaya devam etmeli. Para ve maliye politikasının aynı doğrul­tuda ilerlemesi çok önemli.” dedi.

Enflasyonun “inatçı” olmasının şaşırtıcı olmadığını söyleyen Pe­reira, yüksek enflasyon ortamla­rında dramatik değişimlerin hız­la gerçekleşmediğini dile getirdi.

İstikrar yabancıyı çeker

Türkiye’de bütçe açığının GS­YH’ye oranının gelecek yıl yüz­de 3 seviyesine düşmesini bek­lediklerini ifade eden Pereira, bunun büyük ölçüde gelir per­formansındaki iyileşmeden kay­naklanacağını söyledi. Pereira, aynı zamanda sermaye harca­malarında da azalma olacağını ve bu mali konsolidasyonun ile­ride fayda sağlayacağını belirt­ti.

“İyi bir makroekonomik is­tikrar ortamı sağlanırsa ve aynı zamanda ABD ile bir tür ticaret uzlaşısı da elde edilirse, bu daha fazla doğrudan yabancı yatırım ve daha çok turist çekilmesine katkı sağlar” diyen Pereira, uzun vadeli doğrudan yabancı yatı­rımın çekilmesi konusunda en önemli kriterin makroekonomik istikrarın sağlanması olduğunu vurguladı. Pereira, sözlerini şöy­le sürdürdü:

“Doğrudan yabancı yatırım çeken tüm ülkelerde orta ve uzun vadede mutlaka makroe­konomik istikrar sağlanmıştır. Bu nedenle enflasyonun düşü­rülmesi, mali dengenin korun­ması ve iş yapma ortamının ya­tırımcı dostu olması gerekir. Türkiye’de son yıllarda bazı re­formlar yapıldı ama hala daha fazlası yapılabilir. Bu kapsam­da iki düzeyde çalışmak gereki­yor. Birincisi, enflasyonu düşür­mek ve kamu maliyesini kontrol altına almak. İkincisi de Türki­ye’nin Avrupa’da daha rekabetçi olabileceği alanlarda reformlara devam etmek ve iş yapma orta­mını daha da iyileştirmek. Bu iki alanda ilerlemenin sürmesiyle, Türkiye daha fazla doğrudan ya­bancı yatırımcı çekebilir.”

2026 büyüme beklentisi yüzde 3,3

OECD, “Belirsizlikle mücadele, büyümeyi canlandırma” temasıyla, Ekonomik Görünüm Raporu’nu yayımladı. Raporda, ticaret politikasındaki belirsizlikler nedeniyle küresel ekonomiye yönelik bu yıl ve 2026 için büyüme tahminini yüzde 2,9’a çekerken, Türkiye ekonomisinin de bu yıl yüzde 2,9 büyüyeceğini öngördü. Kurum, Türkiye ekonomisinin kademeli toparlanma sağlanmasının ardından büyümenin 2026’da yüzde 3,3’e çıkacağını öngördü.

Raporda, Türkiye’de yıllık bazda enflasyonun 2026’nın son çeyreğinde yüzde 15 civarına gerileyeceği tahmin edildi. Enflasyonun gerilemeye devam etmesi ve belirsizliklerin azalmasıyla, politika faizinde kademeli bir gevşeme için alan oluşması bekleniyor. Herhangi bir küresel veya ticari gerilim yaşanmadığı takdirde, politika faizinin 2026 sonunda yüzde 25’e düşeceği öngörülüyor

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Önceki

Çarşı pazara, en çok da e-ticarete ‘bayram’ geldi

Sonraki

17 Wall Street Analisti: Altın Fiyatı Haftaya Bu Rakamlarda!

Son gönderi Blog

Don't Miss

Üç yıl sonra ilk! Enflasyon baskısı azaldı: Rusya faizi indirdi

Rusya Merkez Bankası, Eylül 2022'den bu yana ilk kez faiz

Hindistan Merkez Bankası’ndan sürpriz faiz indirimi

Hindistan Merkez Bankası, piyasaların 25 baz puanlık beklentisine karşın faiz