Bugün: Temmuz 26, 2025
Haziran 4, 2025
4 dk. okuma

Döngüsel iktisat bir an önce devreye girmeli

İş Dünyası ve sürdürülebilir kalkınma derneği Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz GÜNSEL

İnsanlık tarih boyunca doğaya karşı verdiği mücadeleyle ha­yatta kalmaya çalıştı. Bugün ise hayatta kalmanın yolu, doğay­la uyum içinde yaşamak ve onun sınırlarını gözetmekten geçiyor. İklim krizi artık uzak bir senar­yo değil. Sıcaklık rekorları, orman yangınları, seller ve kuraklık gibi felaketler hem bugünümüzü şe­killendiriyor hem de geleceğimi­zi belirliyor.

Mevcut politikalar­la devam edersek, yüzyıl sonun­da küresel sıcaklık artışı 3°C›yi bulacak. Bu oran, Paris Anlaşma­sı’ndaki 1,5°C hedefinin iki katı. Bu sınırın aşılması, ekosistem ka­yıplarından kitlesel göçlere, ta­rımda çöküşten su krizine kadar pek çok zincirleme riski berabe­rinde getirecek. Mevcut üretim ve tüketim modelimizin sürdü­rülemez olduğunu artık biliyoruz.

Hammadde kazanımı sadece %6.9’da kaldı

2025 Döngüsellik Boşluk Ra­poru’na göre, dünya genelinde tüketilen 100 milyar tonu aşan hammaddenin yalnızca yüzde 6.9’u geri kazanılmış malzeme­lerden oluşuyor. Kişi başı mal­zeme tüketiminin 2060’a kadar yüzde 60 artması bekleniyor. Bu artış, sürdürülemezliğin hızlan­dığını gösteriyor. İşte bu nokta­da döngüsel ekonomi devreye gi­riyor. Kaynakları verimli kulla­narak ve atığı minimize ederek çözüm sunuyor.

Aslında bu fikir yeni değil. 1966’da Amerikalı ik­tisatçı Kenneth Boulding, dün­yayı kaynakları sınırlı bir “uzay gemisine” benzetmişti. Bugün bu benzetme, insan yaşamı ile doğa arasında adil ve güvenli bir den­genin anahtarı haline geldi. Ama henüz bu dengenin uzağındayız. Üstelik plastik kirliliği, bu soru­nun en görünür ve en tehlikeli bo­yutlarından biri. Bu yıl kutlana­cak olan Dünya Çevre Günü de bu büyük soruna odaklanarak tema­sını “plastik kirliliğini azaltmak” olarak belirledi.

Her gün okyanuslara, nehirlere ve göllere 2 bin çöp kamyonu do­lusu plastik atıldığını hayal ede­biliyor musunuz? Her yıl yaklaşık 23 milyon ton plastik, su ekosis­temine karışıyor. Denizlerimizi kirletiyor. Üstelik sadece çevre­sel değil, sosyal, ekonomik ve sağ­lıkla ilgili riskler de taşıyor. Hem habitatları hem de doğal süreçleri bozarak ekosistemlerin iklim de­ğişikliğine uyum gücünü zayıfla­tıyor.

Bu da milyonlarca insanın geçim kaynaklarını, besin üreti­mini ve toplumsal refahını doğ­rudan tehdit ediyor. Bu tehditle mücadelenin yolu sistematik bir dönüşümü hızlandırmaktan ge­çiyor. AB, tek kullanımlık plas­tikleri 2030’a kadar tamamen yasaklamaya hazırlanıyor. Tür­kiye’de ise 27 Eylül 2017’de başla­tılan Sıfır Atık Hareketi, bu alan­daki çabaları görünür kıldı. 2025 yılında başlayan depozito iade sistemi ve Eskişehir’in pilot böl­ge seçilmesi, önemli adımlar ara­sında yer alıyor.

SKD Türkiye olarak biz de bu dönüşümün öncülerinden biri ol­ma sorumluluğuyla hareket edi­yoruz. Döngüsel Ürünler ve Mal­zemeler Odak Alanımızda iş dün­yası, kamu ve akademi arasında iş birliğini artırıyoruz.

2019’da UN Global Compact Türkiye ve TÜ­SİAD iş birliğiyle başlattığımız İş Dünyası Plastik Girişimi (İPG), Türkiye’de bu alandaki ilk kolek­tif eylem platformu oldu. Girişi­me katılan 43 öncü şirket, yeniden kullanım, geri dönüşüm ve yenile­nebilir malzeme kullanımı saye­sinde 2024’te toplam 76 bin 443 tonluk plastik azaltımı sağladı. Şirketler, taahhütlerini yüzde 173 oranında aşarak kayda değer bir başarıya imza attı.

Bu alandaki ih­tiyaca yanıt vermek için DCube ve B4G ortaklığında 4 yıldır Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası’nı dü­zenliyoruz. Kamu ve özel sektör temsilcilerini bir araya getirerek iklim dostu çözümler, kaynak ve­rimliliği ve döngüsel tasarım gibi konularda iş birliklerini destek­liyoruz. Farkındalığı ve bilgiyi ar­tırmak adına CIRCO iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Döngüsel İş Tasarımı Eğitim Programı, Tür­kiye’de bu alanda verilen ilk serti­fikalı eğitim oldu. 130’u aşkın şir­ketten 300’ün üzerinde katılımcı, kendi süreçlerine özel çözümler geliştirme fırsatı buldu.

Bekleyecek zaman kalmadı

Dönüşüm hızlanıyor, ama za­man hızla tükeniyor. Bu nedenle kamu, özel sektör, sivil toplum ve akademi arasında daha derin ve kararlı bir iş birliğine her zaman­kinden fazla ihtiyacımız var. Sa­dece politikalarla değil, zihinlerle ve davranışlarla da dönüşmeliyiz. Çünkü iklim krizine karşı koymak sadece bir çevre meselesi değil; aynı zamanda bir adalet, eşitlik ve kalkınma meselesidir.

Dünya Çevre Günü’nün bu yıl­ki teması olan “Plastik Kirliliği­ne Son” çağrısı, hepimize açık bir mesaj veriyor: Artık bekleyecek zaman kalmadı. Bugün atacağımız adımlar, yarının yaşam alanları­nı belirleyecek. Her birey, her ku­rum, her karar bir fark yaratabilir.

Önceki

 Gaziantep ihracatında yeni pazar arayışları

Sonraki

Türkiye, Akdeniz’de değerli bir güç aktörüne dönüştü

Son gönderi Blog

Don't Miss

Devlet Bahçeli: YPG süreci sabote ediyor, bu çirkefliğe müsaade vermeyeceğiz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terörle mücadele, İsrail’in Gazze’deki saldırıları,

TEB’in 2025 yılı ikinci çeyrek net kârı 5 milyar TL’yi geçti

Türk Ekonomi Bankası (TEB) 2025 yılının ikinci çeyreğine ilişkin finansal