Sevilay ÇOBAN
Finansal güvence gereksiniminin yükselişe geçmesi sigorta sektöründe de çeşitlenen paketlerin kapsamlarına yeni boyutlar kazandırıyor. Bireysel Emeklilik Sigortası’nın büyüme hızı da aslında bu gerçeği rakamsal olarak ortaya koyuyor. Öte yandan BES’teki ivme hayat sigortalarına olan talebi sınırlıyor mu yoksa o branşın kendi içinde çeşitlenmesine ve daha cazip hale getirilmesine vesile mi oluyor?
Bu soru üzerinden görüşlerini aldığımız BNP Paribas Cardif Acente Sigortacılığı ve Banka Sigortacılığı Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sertsöz, “BES ile prim iadeli hayat sigortaları (PİHS) aslında doğrudan birbirinin alternatifi değildir, birbirini tamamlayan araçlardır” şeklinde yanıt verdi. Sertsöz, bu iki sigorta ürününün sigortalıya katkılarını ve hayat sigorta sektöründeki son trendler ve değişen dinamiklere dair DÜNYA Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.
Çok güçlü bir teşvik var
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile prim iadeli hayat sigortalarını (PİHS) karşılaştırdığımızda nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?
Öncelikle şunu net bir şekilde ifade etmek gerekir ki, bireysel emeklilik sistemi (BES) ile prim iadeli hayat sigortaları (PİHS) aslında doğrudan birbirinin alternatifi değildir. Her iki ürünün amacı, hedef kitlesi ve sunduğu faydalar farklıdır. Bireysel emeklilik, uzun vadeli bir birikim ve yatırım aracıdır. Devlet katkısı (30%) gibi çok güçlü bir teşviki vardır.
Bu sistemde birikimler profesyonel portföy yönetimiyle değerlendirilir. Dolayısıyla birikim yapmak ve emeklilik döneminde ek gelir elde etmek isteyen kişiler için BES oldukça caziptir. Prim iadeli hayat sigortası ise hem yaşam teminatı sağlar hem de belirli bir sürenin sonunda birikmiş primlerin iadesini vaat eder. Yani sigortalı yaşamını kaybederse yakınlarına tazminat ödenir; yaşamını sürdürürse de ödenen primlerin önemli bir kısmı ya da tamamı geri alınabilir. PİHS, içinde teminat barındıran bir finansal güvence ürünüdür ve daha çok risk temelli bir yapıya sahiptir.
Son yıllarda hem birikim yapma hem de emeklilik döneminde ikinci bir maaş elde etme motivasyonu BES’i yükselişe soktu. Bu eğilim hayat sigortaları pazarına ve PİHS’ye olan ilgiye nasıl yansıyor?
Son yıllarda özellikle tasarruf eğilimlerinin artmasıyla, tüketiciler birikim yapabilecekleri ürünlere daha fazla ilgi göstermeye başladı. BES, devlet katkısı nedeniyle daha yüksek bir getiri potansiyeli sunabiliyor. Bu durum bazı bireylerin PİHS yerine BES’e yönelmesine neden olabiliyor. Ancak bu bir “tercih değişimi” değil, daha çok “ihtiyaçlara göre ürün seçimi” olarak değerlendirilmelidir. Bireysel emekliliğe artan ilginin, hayat sigortası pazarını olumsuz etkilediği yönündeki görüşler sektörde tartışılıyor. Ancak bu, daha çok kısa vadeli bir algı değişimine bağlıdır.
Uzun vadede, finansal okuryazarlığın artmasıyla birlikte bireylerin hem BES hem de teminat içeren hayat sigortası ürünlerini birlikte değerlendirdiğini görüyoruz. Çünkü bu iki ürün bir arada kullanıldığında hem birikim hem de risk teminatı açısından daha güçlü bir finansal güvence sağlar. Sonuç olarak, BES ve PİHS birbirini tamamlayan araçlardır. Sektörün oyuncuları olarak görevimiz, bu ürünlerin farklarını ve birlikte nasıl kullanılabileceklerini kamuoyuna daha iyi anlatmaktır. Dolayısıyla BES’in yükselişi hayat sigortalarının sonu değil; aksine, daha stratejik ürün konumlandırmalarının başlangıcıdır.
Hayat sigorta sektöründeki son trendler ve değişen dinamikleri nasıl yorumluyorsunuz?
BNP Paribas Cardif Türkiye olarak, “Sigortayı ulaşılabilir kılıyoruz” anlayışı ile Türkiye sigortacılık sektöründe 17 yıldır hizmet veriyor ve sektörümüzdeki değişen bu dinamikleri yakından takip ediyoruz. “Değişen Dünyanın Sigortacısı” misyonumuzla, avantajlı hayat sigortası çözümleri sunarak, ciddi risklere karşı müşterilerimizin yanında yer alıyoruz.
BNP Paribas Cardif olarak geçtiğimiz aylarda sigorta sektörün dünya üzerinde geldiği noktayı gözler önüne sermek amacıyla, global ölçekte “Protect & Project Oneself” (Kendini Koruma ve Planlama) Araştırması gerçekleştirdik. 2024’ün Ocak-Şubat aylarında 21 ülkeden 21 bin katılımcıyla çevrim içi olarak gerçekleştirdiğimiz bu küresel araştırma ile Türkiye’de gelişen sigorta bilinci, değişen eğilimler ve farklılaşan ihtiyaçlar bakımından da çok önemli ve yol gösterici veriler elde ettik.
Afet kaygısı yüksek, gelir kaybı endişesi tavanda
Araştırmanın çıktıları size neyi gösterdi. Dikkat çeken başlıkları paylaşır mısınız?
Araştırma ile birlikte Türkiye’de yaşayan katılımcıların en çok kaygılandıkları konuların, yüzde 87 ile doğal afetler, yüzde 86 ile kritik hastalıklar ve yüzde 84 ile kazalar olduğunu gördük. Özellikle doğal afet endişesinin ilk sırada yer alıyor olması elbette ki ülkemizin koşulları dikkate alındığında tesadüf olmadı.
Araştırmamızın çarpıcı sonuçlarından biri de ülkemizde her 5 kişiden 4’ünün kısa veya orta vadede gelirini kaybetme endişesi taşıdığını belirlememiz oldu. Ülkemizden araştırmaya katılanların yüzde 82 gibi büyük bir kısmı kısa veya orta vadede gelirlerini kaybetmekten endişe duyduklarını açıkladı. Araştırmamızın dikkat çekici diğer bir sonucu ise beklenmedik yaşam olaylarının olması halinde mevcut yaşam standartlarını koruyamayacaklarını düşünen katılımcıların, özellikle kredi hayat sigortalarına yönelik pozitif bakış açılarının arttığı gözlemlememiz oldu.
Katılımcıların yüzde 71 gibi büyük bir kısmı, 2020 yılındaki pandeminin etkisiyle sağlık sigortalarına olan ilgilerinin büyük oranda arttığını ifade etti. Araştırmada, son dönemde özellikle sağlık hizmetleri konusundaki sigorta çözümlerine yönelik ilginin de arttığını gözlemledik. Artık, hayat sigortaları sadece bir risk yönetimi aracı değil, aynı zamanda bir birikim ve tasarruf aracı olarak da değerlendiriliyor.
Döviz bazlı yatırım enstrümanlarına ilgi artıyor Tasarruf alışkanlıkları değişti mi?
Özellikle Türkiye’deki ekonomik belirsizlikler ve yaşanan doğal afetler bireylerin tasarruf alışkanlıklarını değiştirmiştir. Artan enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve yaşam maliyetlerindeki yükseliş, bireyleri daha güvenilir ve sürdürülebilir yatırım araçlarına yönlendirmiştir. Hayat sigortaları hem vefat teminatı sunarak hem de birikim yapma imkânı sağlayarak bu ihtiyacı karşılamaktadır. Bu noktada özellikle döviz bazlı yatırıma olanak sağlayan enstrümanlara olan ilgi artmaktadır. Burada ön plana çıkan sigorta çözümleri ise prim iadeli hayat sigortaları ve birikimli hayat sigortalarıdır.
“10 ve 12 yıllık seçenekli PİHS çözümleri sunuyoruz”
BNP Paribas Cardif’in ‘Prim İadeli Hayat Sigortası’nın detaylarını paylaşır mısınız?
BNP Paribas Cardif olarak müşterilerimize banka ve acente dağıtım kanalımız üzerinden Kazançlı Yarınlar Prim İadeli Hayat Sigortası çözümümüzü sunuyoruz. Burada müşteri ihtiyaçlarına ve ödeme planına bağlı 10 yıllık ve 12 yıllık seçeneklerde alternatifli bir ürünümüz bulunmaktadır. Bu ürünümüz ilk olarak 2018 yılında hayata geçirildi. 2021’den sonra daha aktif şekilde kanallarda sunulmaya başlandı, zaman içinde geliştirilerek bugün müşterilerimiz için en avantajlı haline getirildi.