Bugün: Temmuz 21, 2025
Mayıs 29, 2025
3 dk. okuma

“En az 10 ülkede markalı eserlerimizle yer alacağız”

Güneş DOĞDU SOYLU

Bugün itibarıy­la 40 ülkeye ihracat gerçekleş­tiren Özmen Un, 2030 yılına ka­dar 75 ülkeye ihracat yaparak en az 10 ülkede markalı ürünlerle raflara girmeyi hedefliyor.

“Türkiye’nin ilk karanlık değirmenine sahibiz”

Özmen Un Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, bugün itibarıyla Gaziantep’te, Tür­kiye’nin ilk “karanlık değir­menini” işlettiklerini belirte­rek, halihazırda günde 750 ton buğday işleme kapasitelerinin bulunduğunu kaydetti. 300 ki­şilik güçlü bir ekip, iki entegre tesis, 100’ün üzerinde un çeşidi ve 40 ülkeye ihracat yapan bir organizasyona sahip oldukla­rının altını çizen Özmen, şöyle devam etti: “Bizim için başarı­nın tanımı, rakamların ötesinde değer üretmek, dokunduğumuz her ürünün arkasına bir anlam ve katkı koyabilmektir.

2023 ve 2024 yılları, küresel ölçekte ta­rımsal hammaddeye erişimden lojistik krizlerine, enerji mali­yetlerinden tüketici alışkanlık­larındaki kırılmalara kadar ol­dukça zorlu geçti. Bu süreci içe kapanmak yerine dışa açılma ve yeniden yapılanma için bir fır­sat olarak gördük” diye konuştu.

Gaziantep’ten dünyaya açılan değer zinciri kuruyor

Gaziantep’ten global pazarla­ra açılan bir değer zinciri kurma hedefiyle yatırımlarının aralık­sız sürdüğü söyleyen Erhan Öz­men, Gaziantep 5. OSB’de kurul­makta olan unlu mamuller üre­tim kompleksinin özelliklerine vurgu yaptı. Özmen, “6 milyon euro bütçeli bu yatırım, yalnız­ca Türkiye’de değil, global ölçek­te de örneği çok az bulunan bir yapıda olacak. Bu tesis yalnızca üretim değil, aynı zamanda ino­vasyon ve eğitim merkezi işlevi görecek.

50’nin üzerinde uzman şef, dünya mutfağının kruvasa­nından bagetine, panettoneden ekşi mayalı ekmeğe kadar geniş bir yelpazede üretim yapacak. Fırın’o markamızdan edindiği­miz deneyim, burada endüstri­yel üretime entegre edilecek. Bu tesiste üretilecek ürünler başta Avrupa, Körfez ülkeleri ve Kuzey Amerika olmak üzere yüksek ka­liteli pastane ürünleri talep eden pazarlara ihraç edilecek.”

Özmen Un’un dünya mutfak­larına da ürün geliştirdiğinin altını çizen Özmen, “Pizza için Renata, kruvasan için Glosa, ek­şi mayalılar için Flamura, baget için Özmen Sarısı, makarna için Dorata gibi ürünlerimiz dün­ya mutfağının farklı alanların­daki profesyoneller tarafından tercih ediliyor. Özellikle Hore­ca grubu ve endüstriyel üretici­ler için geliştirdiğimiz “kuruma özel unlar” hizmetimizle, zincir restoranlara, otellere ve donuk ürün üreticilerine tailor-made çözümler sunuyoruz” dedi.

Enerjisini güneşten alıyor

Özmen Un olarak gıda üreti­minin artık sadece verimlilikle ölçülemeyeceğine, sürdürüle­bilirlikle ölçülmesi gerektiğine inandıklarını ifade eden Erhan Özmen, bu doğrultuda 2022 yı­lında başlattıkları GES yatırım­larının ikinci fazını 2024’te dev­reye aldıklarını anımsattı. Bu­gün itibarıyla tesislerinin enerji ihtiyacının tamamını güneşten karşıladıklarına atıfta bulunan Özmen, “Ayrıca atık yönetimi, su tasarrufu ve karbon ayak izi konularında da adımlar atıyo­ruz. Fabrika bacalarımızdan çı­kan tozun yüzde 99’unu filtrele­yen sistemler, un kaybını yüzde 0.8’in altına indiren dijitalleşti­rilmiş kalite kontrol yazılımları ve su geri kazanım teknolojileri ile üretimimizi yeni nesil bir de­ğirmencilik tanımına oturtuyo­ruz” diye konuştu.

“Turquality’nin rüzgarı dönüm noktamız oldu”

Bu yılın başı itibariyle Turquality programına dahil olduklarını anlatan Özmen Un Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, “Bu Program kurumsallaşma ve markalaşma anlamında dönüm noktamız oldu. Şu an sürecin son etabındayız ve 2025 sonunda belgeyi almayı planlıyoruz. Bu sadece bir etiket değil; süreç boyunca geçirdiğimiz organizasyonel dönüşüm, entegre sistem yönetimi ve pazarlama kabiliyetlerimizin yeniden tanımlanması anlamına geliyor” dedi.

Öte yandan, “Geleneksel ürünlerin sürdürülebilirliği, yalnızca tarımı değil, değirmenciliği de kapsıyor” diyen Erhan Özmen, “İzmir’in boyozu, Kayseri’nin mantısı, Diyarbakır’ın kadayıfı, Gaziantep’in baklavası gibi coğrafi işaretli lezzetlerin her biri için özel olarak formüle ettiğimiz unlarımızla, ustaların ürünleriyle olan bağını güçlendiriyoruz. Baklava dünyasına özel olarak sunduğumuz Zivago ve Antep Unu, sektörün taleplerine doğrudan cevap veriyor. Daha kısa sürede pişen, daha uzun raf ömrü sunan ve geleneksel dokuya zarar vermeden yenilik katan bu ürünler, uzun Ar- Ge süreçlerinin sonucudur” şeklinde konuştu.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Önceki

Keyifli Un, 7 milyon dolar yatırımla üretimi katladı

Sonraki

İzocam ihracat rotasını genişletiyor, Kuzey Afrika’da büyümeyi hedefliyor  

Son gönderi Blog

Don't Miss

ABD’de ISM imalat endeksi haziranda yükseldi

ABD'de, Tedarik Yönetim Enstitüsünün (ISM) imalat sanayisi Satınalma Yöneticileri Endeksi

Polisan Kansai CEO’su Burak Ekmekçioğlu: Türkiye’nin dekoratif boyadaki gereksinimini kapasitemiz karşılar

Polisan Kansai CEO’su Burak Ek­mekçioğlu, GEBKİM’deki 142 bin metrekare arazi