Raporla ilgili değerlendirmede bulunan Konya Ticaret Odası Başkanı (KTO) Selçuk Öztürk, son yıllarda yürütülen yapısal reformların, uluslararası taşımacılık hatlarında elde edilen pozisyonların ve altyapı yatırımlarının Türkiye’yi lojistik koridorlarda küresel gücün yeni adresi olarak konumladığını ifade etti.
Başkan Öztürk açıklamasında şunları ifade etti: “Dünyanın üretim ve tüketim merkezleri arasında yeni dengeler kurulurken, Türkiye bu dengelerin tam ortasında yer almaktadır. Uzun yıllardır söylenen o meşhur ‘jeopolitik avantaj’ ifadesini artık yalnızca harita üzerinden değil, sahada, ağlarda ve politikada karşılığı olan bir gerçeklik olarak ele almalıyız.
Bugün Türkiye sadece bir geçiş ülkesi değil; lojistik kararların verildiği, yeni hatların kurgulandığı, güzergâhların yönlendirildiği bir stratejik aktör konumundadır. Bu kapsamda KOSAM tarafından hazırlanan raporumuz yalnızca bir durum tespiti değil, aynı zamanda bir strateji belgesi özelliği taşımaktadır. Bu çalışma, karar vericiler için bir pusula, yatırımcılar için bir rehber, kamu ve özel sektör için ortak bir yol haritasıdır. Türkiye’nin jeopolitik ağırlığını ekonomik kalkınmaya, lojistik derinliğe ve uluslararası güvene dönüştürmenin zamanı gelmiştir.”
Türkiye, bölgesel ticaret gücünü pekiştirdi
Son dönemde görülen Jepolitik risklerin Türkiye’nin yeni lojistik merkez olma vizyonunu güçlendirdiğini ifade eden Öztürk, “Türkiye, Orta Koridor gibi alternatif güzergâhlar üzerinden transit ticaret kapasitesini artırmayı hedefleyerek, bölgesel ticaret gücünü pekiştirmektedir.
Orta Koridor’un geliştirilmesi, Türkiye’nin küresel ticaretteki stratejik rolünü güçlendirebilir. Ayrıca, Türkiye’nin Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) gibi projelere dâhil edilmesi, bölgesel ticareti ve enerji güvenliğini artırarak, küresel ticaretin şekillenmesinde önemli bir rol oynamasına katkı sağlayacaktır.
Türkiye, lojistik altyapısını modernize ederek ve dijital çözümlerle küresel ticaretin merkezi olma yolunda ilerlemektedir. Orta Koridor ve Kalkınma Yolu gibi projeler, Türkiye’yi hem lojistik hem de ekonomik olarak güçlendirerek, Asya, Avrupa ve Afrika arasındaki stratejik geçiş noktası olarak önemini artıracaktır. Bu projeler, Türkiye’nin ekonomik büyümesine, bölgesel entegrasyonu teşvik etmesine ve küresel ticaretteki rolünü güçlendirmesine imkân tanıyacaktır” şeklinde konuştu.