Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel‘de 21 Ocak‘ta çıkan yangına ilişkin 13 şüpheli hakkında 1998‘er yıla, 19 kişi hakkında ise 22 yıl 6‘şar aya kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianamede, otelin “yangın güvenliği raporu“nun başvuru ve iptal süreciyle ilgili detaylar yer aldı.
Grand Kartal Otel tarafından yapılan “yangın güvenliği raporu” başvuru ve iptal süreci hakkında bilgilerin yer aldığı iddianamede, denetimin itfaiye eri İrfan Acar tarafından 16 Aralık 2024’te yapıldığı ve tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için 15 gün süre verildiği belirtildi.
İddianamede, işletmenin tamamında tespit edilen eksikliklerin tamamlanamayacağının anlaşılması üzerine otelin muhasebe müdürü Kadir Özdemir‘in, 24 Aralık 2024’te Bolu Belediye Başkanlığına verdiği dilekçede, “yangın güvenliği raporu“yla ilgili verilen dilekçenin iptalinin istendiği, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener‘in bu dilekçeyi onaylayarak denetim raporunu iptal ettiği kaydedildi.
Eksikliklerin giderilmesi için verilen süre dolmadan yapılan bu işlemle ilgili belediyenin kullandığı Akıllı Kent Otomasyon Sistemi’nde (AKOS) kayıtların bulunduğu anlatılan iddianamede, “Denetimin iptaline ilişkin dilekçenin belediyenin kullandığı AKOS’a yüklendiği, Gülener’in denetimin iptaline ilişkin dilekçeyi AKOS isimli sistemde görerek İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun’dan dilekçeyle ilgili bilgi istediği, Coşkun’un, yapılan denetimin, verilen ikinci dilekçe nedeniyle iptal edilebileceği yönünde görüş bildirdiği anlaşılmıştır.” ifadelerine yer verildi.
İddianamede, Gülener, Coşkun ve Acar’ın ortak görüşüyle, otelin tahliye çıkışları, ışıklı yönlendirme levhaları, binadaki acil aydınlatma, elektrik tesisatı ve söndürme gereçleri talimatlarındaki yetersizlik ile sprinkler (yağmurlama) sisteminin bulunmayışı gibi çok sayıda eksikliğin tespit edildiği raporun Gülener tarafından iptal edildiği kaydedildi.
Şüphelilerin ilk denetimin iptaliyle kalmayıp, 24 Aralık 2024’te, otel içerisindeki “White Fox” isimli kafeye “yangın güvenliği raporu verilmesi” yönündeki dilekçeyi işleme aldığı belirtilen iddianamede, Acar tarafından 28 Aralık 2024’te yapılan denetimde otele bitişik 70 metrekarelik işletmeye “uygunluk belgesi” düzenlendiği bilgisi verildi.
İddianamede, işletilecek kafe restoranın otelle bütünleşik olduğuna işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
“Bu alana ayrı korunma tedbiri uygulanmasının mümkün olmadığı, denetim yapmakla görevlendirilen şüpheli İrfan Acar’ın otelle iç içe olan kafe restoran için ayrıca yangından korunma tedbiri uygulamanın mümkün olmadığını bilmesine rağmen ikinci denetimi yaptığı, şüphelinin buradaki işleminin mezkur yönetmelik hükümlerine aykırı olduğunu amiri Kenan Coşkun’a bildirip adı geçenin emri yazılı olarak yenilemesi halinde işlem yapması gerektiği ancak şüphelinin hukuka aykırılığı bildirmeden denetimi yaptığı, Acar’ın bu suretle hukuka aykırı yaptığı denetim neticesinde kafe restorana uygunluk raporu düzenlediği, uygunluk raporu verilen kafe restoranın çıkan yangında zarar gördüğü ve çalışanlarından Eslem Uyanık, Şevval Şahin ve Esra Nazik’in vefat ettiği, şüphelinin görevinin gereklerini yapmadığı, otel binasıyla iç içe olan yer için otelden mahiyeti itibarıyla birbirinden farklı inceleme ve denetleme raporları düzenlediği, bu şekilde itfaiye erinin görevinin gereklerine aykırı hareket ederek kusurlu davrandığı anlaşılmıştır.”
Şüpheliler Gülener ve Coşkun’un da 16 Aralık 2024‘te yapılan denetimde otelin yangın güvenliği yönünden eksik olduğunu, inceleme ve kontrol formunda belirlenen eksiklerin risk değerlendirmesini yaparak ilgili kurumlara (Bolu İl Özel İdaresi) bildirmesi gerekirken bildirmediği belirtilen iddianamede, eksiklikleri bildirmedikleri gibi eksiklikleri içeren denetimi iptal ettikleri için şüphelilerin kusurlu eylemlerinin neticeye doğrudan etki ettiğinin anlaşıldığı ifade edildi.
İddianamede, Gülener, Coşkun ve Acar’ın ortak görüşüyle denetimin iptal edildiği yinelenerek, şu ifadelere yer verildi:
“Bu eksiklikler nedeniyle meydana gelen olayda, öngörmekle birlikte gerçekleşmeyeceği düşünülen ve istenmeyen bir neticeden bahsedilemeyeceği, bunun da ötesine geçilerek ve bilinçli taksir unsurları aşılarak, itfaiye yönetmeliği ve işin oluruna aykırı davranışlar ile kendi kurumları olan itfaiye denetimi neticesi tespit edilen eksikliklerin giderilmemesinin yangın güvenliği yönünden yüksek risk oluşturduğunun bilinmesine ve bu durumun geri dönülmez sonuçlara yol açabileceğini öngörebilmelerine rağmen, ‘olursa olsun’ düşüncesiyle hareket ederek ve de bu risklerin önüne geçmek için herhangi bir girişimde bulunmayarak neticeyi kabul ettikleri, bu şekilde gerçekleşen neticeden olası kastları ile sorumlu oldukları soruşturma kapsamından anlaşılmıştır.”
