Türkiye’de geçen ay yaşanan ve 30’un üzerinde ili etkileyen zirai don, gıda fiyatlarını olumsuz etkilerken, gelecek döneme ilişkin gıda güvenliği endişelerini artırdı. Jeotermal Yatırımcılar Derneği (JEMYAD) tarafından Kapadokya’da organize edilen “Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi”nde jeotermal enerjinin ülke ekonomisine katkıları konuşuldu. Zirvede enerjiden turizme, madencilikten sağlığa ve tarıma kadar birçok alanda potansiyel barındıran jeotermalin özellikle gıda güvenliğine katkısı vurgulandı. Sektör temsilcileri etkinlikte gıda sektöründe jeotermal yatırımlarla tarımsal üretimin artırılıp fiyatların dengelenebileceğine dikkat çekti.
Dünyada 4. sıradayız
Zirvenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, dünyada jeotermal enerji kurulu gücünün 17 bin megavat olduğunu, önümüzdeki 25 yıl içinde jeotermal enerjinin yenilenebilir enerji içindeki payının yüzde 0.5’ten yüzde 3 ila 5 aralığına yükseleceğini söyledi. Jeotermal hacmi bakımından 66 santralle dünyada 4’üncü Avrupa’da birinci sırada yer alan Türkiye’nin bu kaynağın henüz çok sınırlı bir bölümünü üretime dönüştürdüğüne işaret eden Yılmaz, “Türkiye’de 1.734 megavat olan kurulu gücümüzü ilk etapta 40 bin megavata kadar yükseltmemiz, giderek bunun daha da üzerine çıkarmamız mümkün. Güneşten ve rüzgardan çok çok daha değerli bir yenilenebilir enerji kaynağından bahsediyoruz” dedi.
Türkiye’de jeotermal kaynakların özellikle seracılıkta kullanılarak tarımsal üretime de büyük katkı sağladığına işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
“Tarım stratejik bir sektördür. Tarımda sürekliliğin, verimliliğin artırılması önemli. Türkiye’de bugün jeotermal kaynaklarla 160 bin konut eşdeğeri yapı ve yaklaşık 10 bin dekar sera ısıtılıyor. Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında önümüzde dönemde bunu artırmak için Türkiye’de Jeotermal enerji kaynaklarının bulunduğu bölgelerde Sera Organize Tarım Bölgeleri (OTB) kurulumunu hızlandırdık. Bunu yaparken, kamu, özel sektör, akademisyenler birlikte hareket edersek süreç hızlanacaktır. Gelin birlikte planlayıp uygulayalım. Uluslararası işbirliklerini güçlendirelim.”
Jeotermal enerji ile 50 bin kişiye iş
Türkiye’de 150 ana tedarikçi ve 350’ye yakın alt imalatçının oluşturduğu bir ekosistemle jeotermal enerjide 50 bin kişiye istihdam sağlandığına dikkat çeken Cevdet Yılmaz, “Jeotermal enerji tesislerinde yerlilik oranı yüzde 55’lere ulaştı. Bugün güç elektroniğinden, gaz tribününe, egzoz sisteminden yağlama sistemine tüm ürünler iç piyasada üretiliyor” dedi. Jeotermal enerjinin turizmdeki potansiyeline de değinen Yılmaz, 2030’da dünyada 100 milyar dolar hacme ulaşması beklenen termal turizmde Türkiye’nin aldığı payın yeterli olmadığını bunun artırılabileceğini vurguladı.
Ortadoğu, Rusya ve Avrupa’yı doyurabiliriz
JEMYAD Başkanı Ömer Tosun, jeotermal potansiyelinin üretime dönüşebilmesi için master plana ihtiyaç olduğunu söyledi. Zirai don nedeniyle bu yıl sebze meyve fiyatlarında artışlar beklendiğini kaydeden Tosun, “Halbuki biz ülkemizin her yerine teknolojik seralar kurarak, iç piyasanın yanı sıra Avrupa, Rusya ve Ortadoğu’yu doyurabiliriz” dedi. Termal suların içinde yer alan değerli minerallerin de üretime dönüşmeye başladığını anlatan Tosun, “Örneğin sularımızdaki lityumu üretip geleceğin batarya sektöründe rol oynayabiliriz” diye konuştu.