Hamide HANGÜL
Zirve kapsamında yazarımız, SEPAM ve FODER Yönetim Kurulu Üyesi İskender Ada, “Dijitalleşme ve Fintek’in Sermaye Piyasalarına Etkisi” konulu panelde moderatörlük yaptı. Zirvenin açılışında konuşan ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, dünyada belirsizliklerin arttığına işaret etti. Eğilmez, “Dünyada toplanan verilerle oluşturulan dünya belirsizlik endeksi, son dönemde inişli çıkışlı. ABD Başkanı Trump tarifeleri de derken son dönemde bu iyice arttı. Eğilim hep yukarıya doğru. Yani dünyada belirsizlik sürekli artıyor” diye konuştu.
Karar almak zorlaştı
Belirsizliklerin ise insanların karar almasını zorlaştırdığını dile getiren Mahfi Eğilmez, “Bizim işlerimiz belirsizliğe çok gelecek işler değil. Bakıyorum VIX endeksi var, o da çok inişli çıkışlı, şimdilerde ise biraz düzeldi. PMI Endeksleri de hep belirsizliklere işaret ediyor. Son dönemde Amerika’dan, Almanya’dan, Japonya’dan gelen veriler hakikaten kararsızlık ortamının yaratıldığı bir duruma işaret ediyor” ifadelerini kullandı. Ticaret savaşlarına da değinerek ABD Başkanı Trump’ın tarifelerine vurgu yapan Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Trump, ikinci defa başkan oldu ve tarife işine girdi. Buna girmesinde, Çin’in çok uzun zamandır kurları düşük tutarak ihracatını arttırmasında, Amerika üzerinde de sıkıntılar olmasının bir etkisi var. Ancak bunun mücadelesi böyle olmamalıydı. Dünya Ticaret Örgütü aracılığı ile yapılmalıydı. ABD onu çalıştırmadı, onun oyunculuğuna izin vermedi, dolayısıyla sonunda onun aleyhine dönünce de böyle bir iş geldi. Yani, Trump’la birlikte dünya yeni bir Merkantilizim (milliyetçi ekonomi) diyebileceğimiz bir noktaya doğru gidiyor. Şimdi onu takip ederler mi bilmiyorum.”
“Ayak uyduramazsa Avrupa ve ABD dağılır”
Avrupa’nın da sıkıntılı olduğunu, büyümeye dönemediğini ve nüfusun da yaşlandığına işaret eden Eğilmez, Avrupalı otomotiv şirketlerinin elektrikli araçlar konusunda Çin’le rekabet edemediğine dikkat çekti. AB’nin Almanya ile birlikte sıkıntıya girdiğini ifade eden Eğilmez, “Çünkü Almanya, gerçekten oranın lokomotifidir. Buradan çıkarlar ancak, nüfus yaşlanıyor. Yani ‘oturup icat çıkar’ artık onlar geride kalıyor. Çin öyle değil, nüfusu genç. Çin’in inanılmaz bir yaratıcılığı var. Çin’de küçücük çocuklar belediye okullarında yemeklerini kendileri yapıyorlar, marangozluk öğreniyorlar. Bir yandan bilim öğrenirken, bir yandan da yeteneklerini geliştirecek şeyler öğreniyorlar. Yani buralara ayak uyduramazsa Avrupa’sı, Amerika’sı hepsi dağılıp gidecek” şeklinde konuştu.