Türk iş insanları, Birleşik Krallık ile mevcut Serbest Ticaret Anlaşması‘nın (STA) güncellenmesiyle dijitalleşmeden hizmetlere, yatırımlardan tarım tavizlerine kadar dört temel alanda ticaretin daha da derinleşmesini bekliyor.
İki ülke arasındaki ticaret diplomasisi, son olarak Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın Londra’daki temaslarıyla yeni bir aşamaya taşındı. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Birleşik Krallık İş Konseyi ve Direktörler Enstitüsü iş birliğinde düzenlenen “Birleşik Krallık-Türkiye İş Forumu”nda güncellenmesi planlanan STA, ana gündem maddesi oldu.
Forum kapsamında İngiltere Ticaret Bakanı Jonathan Reynolds ile yapılan görüşmelerin ardından, müzakerelerin ilk turunun temmuz sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor. Görüşmelerde hizmetler, yatırımlar, tarım tavizleri ve dijital ticaret olmak üzere dört ana başlığa odaklanıldı.
DEİK Türkiye-Birleşik Krallık İş Konseyi Başkanı Osman Okyay, Türkiye’nin Birleşik Krallık’a ihracatının 2023’te yüzde 11 artarak istikrarlı büyümesini sürdürdüğünü belirtti. Okyay, “Türkiye artık yalnızca ürün değil, çözüm ve sistem ihraç ediyor. Bu da daha uzun vadeli ve yapısal işbirliklerinin kapısını açıyor” dedi.
Brexit sonrası Türkiye’nin tedarik zinciri gücü ve Birleşik Krallık’ın güvenilir ortak arayışının birleştiğini ifade eden Okyay, bu dinamiklerin iki ülke arasındaki ticari ilişkileri daha stratejik hale getirdiğini söyledi.
Okyay, STA’nın mevcut haliyle mal ticaretine odaklı kaldığını, ancak günümüzün çok katmanlı hizmet ekonomisine yanıt veremediğini belirterek şöyle konuştu:
“İş dünyası olarak beklentimiz çok net. STA’nın kapsamı genişletilmeli ve daha fazla sektöre alan açılmalı. Hizmetler, yatırımlar, tarım tavizleri ve dijital ticaret gibi öncelikli başlıklarda kapsamlı bir güncellemeye ihtiyaç var.”
Güncellenen anlaşmanın sadece teknoloji şirketlerini değil, tüm sektörleri ilgilendirdiğine dikkat çeken Okyay, yapay zekâ, veri transferi ve elektronik sözleşmeler gibi konular için net kurallar oluşturulmasının önemine vurgu yaptı.
Okyay ayrıca Türkiye’nin yalnızca kurallara uyan değil, aynı zamanda bu kuralların yazımında söz sahibi bir ülke olmayı hedeflediğini söyledi.
