Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), 2025 yılının ilk çeyreğine ait “Küresel Borç Monitörü” raporunu yayımladı. Rapora göre küresel borç miktarı 7,5 trilyon dolarlık artışla 324,3 trilyon dolara ulaştı. Bu rakam, 2024’ün aynı döneminde kaydedilen 313 trilyon dolarlık borca göre önemli bir yükselişi işaret ediyor.
Raporda dikkat çeken bir diğer detay ise bu çeyrekteki borç artışının, 2022 yılından bu yana çeyrek başına ortalama 1,7 trilyon dolarlık artışın yaklaşık dört katı olması. ABD dolarının ticaret ortaklarına karşı değer kaybetmesi de borcun dolar bazında yükselmesinde etkili oldu.
En büyük artış Çin, Fransa ve Almanya’da
Bu dönemde küresel borç artışına en büyük katkıyı Çin, Fransa ve Almanya sağladı. Özellikle Çin’in borcu 2 trilyon dolardan fazla arttı. Ülkede kamu borcunun GSYH’ye oranı 2019’da yüzde 60 civarındayken bugün yüzde 93’ün üzerine çıktı.
Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye ise borçlarını azaltan ülkeler arasında yer aldı.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde borç seviyeleri
Gelişmiş ekonomilerin toplam borcu 217,7 trilyon dolara ulaşırken, gelişmekte olan ülkelerde bu rakam 106,5 trilyon dolara çıktı. Gelişmekte olan ülkelerde borcun GSYH’ye oranı yüzde 245 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Borç türlerine göre dağılım
2025’in ilk çeyreğinde borç türlerine göre dağılım şu şekilde gerçekleşti:
* Hane halkı borçları: 60,4 trilyon dolar
* Finansal olmayan şirket borçları: 93,9 trilyon dolar
* Kamu borçları: 97,1 trilyon dolar
* Finansal sektör borçları: 72,9 trilyon dolar
Küresel borcun GSYH’ye oranı geriliyor
Küresel borcun Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya oranı art arda dördüncü çeyrekte de düşüş göstererek yüzde 325 seviyesine geriledi.
* Hane halkı borcunun GSYH’ye oranı yüzde 60,5’ten yüzde 59,2’ye,
* Finansal olmayan şirket borcu yüzde 92,1’den yüzde 91,3’e,
* Finansal sektör borcu yüzde 78,3’ten yüzde 77’ye geriledi.
* Kamu borcunun oranı ise yüzde 96,9’dan yüzde 97,9’a yükseldi.
Türkiye’de borç oranları düştü
Türkiye’de ise borçların GSYH’ye oranı şu şekilde azaldı:
Hane halkı borcu: yüzde 11 → yüzde 9,5
Finansal olmayan şirket borcu: yüzde 44,3 → yüzde 36,4
Kamu borcu: yüzde 31,5 → yüzde 28,2
Finansal sektör borcu: yüzde 18,8 → yüzde 18
Bu düşüş, Türkiye’nin borç dinamiklerinde pozitif bir ayrışmayı da işaret ediyor.