Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen 10. Anadolu Medya Ödülleri programında yaptığı konuşmada dikkat çeken mesajlar verdi. Erdoğan, “Her steteskop takana doktor demiyorsak eline mikrofon alıp sokağa çıkan herkes gazeteci değildir, basın mensubu değildir” dedi.
Konuşmasında Filistin’de hayatını kaybeden gazetecilere de değinen Erdoğan, “Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda canlarını veren gazeteci emekçileri rahmetle anıyorum. İsrail’in Gazze’ye yönelik acımasız saldırılarında 212 gazeteci şehit oldu” dedi.
Anadolu medyasının demokrasinin temel direklerinden biri olduğunu söyleyen Erdoğan, “Anadolu medyası varsa milletin sesi vardır” ifadesiyle yerel basının halkla devlet arasındaki köprü rolüne dikkat çekti.
Siyasi hayatı boyunca medya tarafından hedef alındığını belirten Erdoğan, geçmişte yaşanan medya baskılarına da değinerek, “Manşetlerle çarpışa çarpışa geldik” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin 2002 öncesine göre daha özgür bir medya iklimine sahip olduğunu savundu.
Erdoğan, provokatif yayıncılık yapan bazı kişi ve kuruluşlara tepki göstererek, “Eline bir mikrofon bir de kamera alan herkes kendini gazeteci sanıyor. Provokatif sorularla millet tahrik ediliyor. Yargı harekete geçince de ‘basın özgürlüğü’ diye yaygara kopartılıyor” ifadelerini kullandı.
Basın mensuplarına da çağrıda bulunan Erdoğan, gazeteciliğin itibarını koruma görevinin öncelikle sektörün kendi içinden gelmesi gerektiğini söyleyerek “Gazetecilik mesleğinin itibarına zarar verenlere karşı, önce basın mensuplarımız sonra da ilgili kurumlarımız gerekli adımları atmalıdır” dedi.
Konuşmasının sonunda Anadolu medyasına seslenen Erdoğan, “Doğru haberin, ilkeli duruşun ve ahlaklı yayıncılığın temsilcisi sizlersiniz. Bu millet size güveniyor, sizi dikkatle takip ediyor” diye konuştu.