Donald Trump, ilk başkanlık döneminden bu yana Amerika’nın başkanlık uçağı Air Force One’ı yenilemeyi kafasına koymuştu. Şimdi ikinci başkanlık döneminde bu isteğini gerçekleştirmeye kararlı görünüyor. Ancak Trump’ın sabırsızlığı, Boeing’deki ciddi gecikmeler nedeniyle farklı bir çözüm arayışına dönüştü.
Boeing, ABD başkanlarının Franklin D. Roosevelt‘ten beri kullandığı Air Force One uçaklarını sağlayan tek üretici konumunda. Trump yönetimi, 2018 yılında 3,9 milyar dolarlık bir sözleşmeyle şirketi görevlendirerek, mevcut iki adet modifiye Boeing 747-200 (VC-25A) modelinin yerine geçecek yeni uçakların üretimini talep etmişti. Ancak projedeki tedarik zinciri sorunları, mühendislik tasarımındaki karmaşıklıklar ve iş gücü kaynaklı problemler nedeniyle Boeing, ilk teslim tarihini olan Aralık 2024’e yetişemedi.
Boeing’in teslimatı 2035’e kadar ertelendi
Wall Street Journal’ın haberine göre Boeing, Trump’ın ikinci dönemiyle eşzamanlı yürüyen projede büyük bir başarısızlığa imza atarak federal yetkililere yeni uçağı ancak 2035 yılında teslim edebileceğini bildirdi. Bu gecikmenin temel sebeplerinden biri, Air Force One’ın sıradan bir yolcu uçağı olmaması. Uçak, özel radar sistemleri, gelişmiş navigasyon ve iletişim altyapısı, nükleer silah kontrol sistemleri, komuta merkezi donanımları, füze karşıtı savunma mekanizmaları ve sayısız gizli güvenlik katmanına sahip olacak şekilde sıfırdan tasarlanmak zorunda. Dolayısıyla üretim süreci oldukça uzun ve karmaşık mühendislik testlerini içeriyor.
Bu durum, Boeing’in son dönemde karşılaştığı tek sorun da değil. Şirket kısa süre önce, uzay gemisi geliştirme projelerinde yaşadığı büyük aksaklıklarla gündeme gelmişti. Boeing’in yaklaşık 50 milyar dolar yatırdığı uzay gemisi Starliner, son görevinde Uluslararası Uzay İstasyonu’na astronotları taşırken ciddi bir arıza nedeniyle aylarca mahsur kalmalarına sebep olmuştu. Boeing’in yaşadığı bu krizler, firmanın mühendislik yetkinliğine dair ciddi soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
Trump, alternatif uçak için düğmeye bastı
Boeing’deki belirsizliği beklemeye niyeti olmayan Trump ise, kendi çözümünü devreye soktu. Başkan Trump, Katar hükümeti tarafından daha önce kullanılan büyük bir uçağı, Air Force One standartlarında dönüştürmesi için Florida merkezli savunma şirketi L3Harris’i görevlendirdi. Bu, geçici de olsa Air Force One’ın sorununun hızlı bir şekilde çözülmesi girişimi olarak yorumlanıyor.
Ancak tüm bu süreç, sadece teknik aksaklıklar veya gecikmelerden ibaret değil. İşin içinde Boeing, Trump ve Elon Musk arasında karmaşık bir güç mücadelesi de var. Trump’ın yakın müttefiki olarak bilinen Elon Musk, SpaceX aracılığıyla uzay sektöründe Boeing’in en büyük rakibi durumunda. Musk, Boeing’in son başarısız uzay görevleri nedeniyle şirketle sık sık dalga geçiyor ve Boeing’in mühendislik hatalarını kamuoyunda gündeme getiriyor.
Öte yandan Trump’ın, Boeing yönetimini Demokratları desteklemekten vazgeçirmeye zorladığı da biliniyor. Bu nedenle yaşanan gecikmeler ve Air Force One krizinin arka planında politik gerilim ve rekabet olduğu da sıklıkla dile getiriliyor.
Boeing’in Air Force One projesinde yaşanan sorunlar, yalnızca teknik bir mesele olmaktan çıkarak ABD’deki siyasi güç mücadelelerinin de bir sembolüne dönüşmüş durumda. Trump’ın ikinci başkanlık döneminde Air Force One’ın geleceği, yalnızca ABD’nin başkanlık uçağının değil, Boeing’in ve belki de Amerikan uzay-havacılık sektöründeki rekabetin kaderini belirleyebilir.