TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Mehmet Ömer Aras hakkında ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçlamasıyla hazırlanan yeni iddianamede, her iki ismin adli para cezasına çarptırılması istendi.
İddianamede, Turan ve Aras’ın çeşitli toplumsal ve hukuki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerinin “algı oluşturma” amacı taşıdığı belirtildi. Erzincan İliç’teki maden faciası, belediyelere kayyum atanması, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması gibi olaylar özelinde hukukun üstünlüğü, adil yargılama ve kamu güveni üzerine yapılan açıklamaların, kamuoyunda güvensizlik oluşturduğu öne sürüldü.
Şüphelilerin, TÜSİAD gibi itibarlı bir kurumun yöneticileri olarak bulundukları konumları “yanıltıcı ve yönlendirici bilgi vermek için kullandıkları” ifade edildi.
İfade özgürlüğü sınırları aşıldı mı?
İddianamede, söz konusu açıklamaların düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemeyeceği, bunun ötesine geçilerek “yargı görevi yapanları etkileme” amacı taşıdığı ve kamu barışını zedeleyebilecek nitelikte olduğu savunuldu.
Soruşturma sonucunda, şüphelilerin “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçunu zincirleme şekilde işledikleri kanaatine varılarak, 50 günden az olmamak kaydıyla adli para cezası uygulanması talep edildi.
Önceki dava ile birleştirildi
Hazırlanan yeni iddianame, daha önce Turan ve Aras hakkında açılan ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamasını içeren davayla irtibatlı olduğu gerekçesiyle İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Söz konusu dosyada iki ismin 1 yıl 10 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanması talep edilmişti.
