Bugün: Mayıs 4, 2025
Mayıs 3, 2025
3 dk. okuma

Mahfi Eğilmez TCMB’nin dünkü ‘TL destekleyici kararlarını’ kararını yorumladı: Mevduat ve kredi faizleri artacak

Eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez kendi adını taşıyan blogunda, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) dün aldığı kararlara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal olmasıyla başlayan rezervlerdeki düşüşlere ilişkin bir yazı kaleme aldı.

Eğilmez yazısına “İmamoğlu’nun diploması meselesinden başlayarak devam eden gözaltılar, tutuklamalar ve bunları izleyerek ortaya çıkan protestolar, boykotlar ülkede zaten yitirilmiş bulunan ekonomik ve sosyal istikrara siyasal istikrarın kayboluşunu da ekleyince belirsizlikler ve riskler hızla yükseldi” ifadeleriyle başladı.

Mahfi hoca, risk artışının en objektif ölçüsü olan 5 yıllık CDS priminin, bu saydığı olaylar öncesinde (17 Nisan 2025’de) 251 iken bugün 338 düzeyinde olmasını ise bu risk artışının en temel kanıtı olduğunu söyledi.

Gelişen olaylar nedeniyle Türk Lirası mevduatta ve tahvillerdeki yüksek faize ve kurların sabitleşmesi eğilimine bakarak gelen yabancıların carry trade yoluyla getirdikleri dövizleri (sıcak para) alıp gittiğini belirten Eğilmez, “Aynı şekilde döviz mevduatlarını bozup yüksek faizlerden yararlanmak için Türk Lirası mevduata ve tahvile yatırım yapan Türkler de paralarını Türk Lirasından dövize çevirmeye yöneldiler. Sonuçta TCMB’nin 2023 ortalarından beri bir yandan faizi yükselterek bir yandan da kurlara müdahale ederek sağladığı yüksek faiz, müdahaleli sabitleşmiş kur yapısı bozulmaya ve bu yolla elde ettiği rezervler erimeye başladı” dedi.

İmamoğlu’nun diplomasının iptalinden beri rezervler 49 milyar dolar azaldı

Mahfi Hoca yazısında Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali öncesinde 65,4 milyar dolar olan swap hariç net rezerv tutarının 25 Nisan haftası itibarıyla 49 milyar dolarlık bir azalmayla 16,4 milyar dolara düştüğünü belirtti. Ayrıca bu hafta içinde de rezervlerde ek 5 milyar dolar dolayında azalma olduğu ve swap hariç net rezervlerin rezervlerin 12 milyar doların altına düştüğünün tahmin edildiğini belirtti.

“Döviz mevduat hesaplarına bakıldığında artış olduğu görülmekle birlikte rezervlerde ortaya çıkan gerilemeyi açıklayacak bir artış işareti bulunmuyor” diyen Mahfi hoca, bunun nedeni iki şekilde açıkladı:

“İlki Türk Lirası mevduat, tahvil ve borsadan çıkan yabancıların aldığı dövizi dışarı götürmesi, ikincisi de dövize dönen Türklerin bir bölümünün dövizlerini yastık altına çekmiş olması. Özellikle ikincisi ekonomi için sıkıntıyı büyüten bir eğilim.”

Merkez’in dün akşam aldığı kararları yorumladı: Mevduat ve kredi faizleri artacak

Merkez Bankası’nın dün akşam aldığı TL destekleyici kararlara da değinen Mahfi hoca, “Döviz dengelerini alt üst eden bu siyasal yaklaşımların yarattığı olumsuz gidişi durdurabilmek için TCMB, makro ihtiyati düzenlemeler adı altında, bir dizi önlem almak zorunda kaldı” dedi.

Yazısında alınan kararları şöyle özetledi:

* Yabancı para mevduat için zorunlu karşılık oranları yükseltildi (böylece döviz tutma maliyeti artırıldı)
* Bankalarda tüzel kişilere ait TL mevduatın payı yüzde 60’ın altındaysa bunu aylık 0,3 puan artırma zorunluluğu getirildi (bankaların bunu yapabilmesi için mevduat faizlerini artırması gerekecek ki o da kredi faizlerini artıracak)
* TL mevduattaki zorunlu karşılıklar için bankalara telafi ödemesi yapılması kararlaştırıldı (bu yolla bankaların TL mevduatı artırmak için yapacakları faiz artışının biraz da olsa önüne geçilmesi hedefleniyor)
* İhracat bedellerinin TCMB’ye satış oranı Temmuz 2025’e kadar yüzde 35’e yükseltildi (bu yolla TCMB rezervlerinin desteklenmesi amaçlanıyor)
* Firmaların ihracat bedellerini TL’ye döndürmeleri karşılığında 31 Temmuz 2025’e kadar destek verilmesi kararlaştırıldı

Alınan kararlara ilişkin değerlendirmesinde “Bu kararlar, kimi bilerek kimi bilmeyerek yapılan ekonomideki yanlış uygulamalar, sosyal ve siyasal yaşama ilişkin hatalar, demokrasideki gerileme, hukukun tarafsızlığının yitirilmesi gibi nedenlerle sürekli artan risklerin yarattığı Türk Lirasından dövize kaçışı durdurabilmeyi amaçlıyor. Ne var ki bu artık yalnızca ekonomik kararlarla, para politikası uygulamalarıyla olabilecek gibi görünmüyor” diyen Mahfi Hoca, Türkiye’nin bozulmakta olan ekonomiyi toparlayabilmek için siyasal sistemini yeniden güçler ayrımına dayalı demokrasiye ve hukuk sistemini tam anlamıyla tarafsız ve bağımsız bir sisteme döndürmek zorunda olduğunu söyledi.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Önceki

Avustralya basını, seçimleri önde götüren iktidardaki Personel Partisinin galibiyetine işaret ediyor

Sonraki

Netanyahu Türk hava alanını kullanacak mı? Dışişleri Sözcüsü Keçeli’den açıklama geldi

Son gönderi Blog

Don't Miss

‘Tarife’ tansiyonu endişelendirdi

Türkiye’nin ihracatı nisan ayında iki iş günü daha fazla çalışmayla

Merkez Bankası açıkladı: Rezervlerdeki düşüş sürüyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervlerindeki düşüş geçen hafta da