Bugün: Nisan 24, 2025
Nisan 24, 2025
7 dk. okuma

Bolat: 24 saat teyakkuzda, 360 derece ticari diplomasi yürüteceğiz

Recep ERÇİN

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın baş­kanlığındaki Türk he­yeti, Osaka’daki Expo 2025 kapsamında Japonya’da bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Heyet kapsamda düzenlenen basın toplantısında konuşan Bakan Bolat, Expo’ya katılı­mın Türk ürünlerinin tanıtı­mı açısından önemli olduğu­nu not etti.

Türk-Japon Par­lamenterler Dostluk Grubu üyesi milletvekilleri ile DE­İK Türkiye-Japonya İş Kon­seyi Üyeleri ve TİM Yönetim Kurulu’ndan da isimlerin yer aldığı toplantıda soruları ya­nıtlayan Bakan Bolat’a, DÜN­YA olarak, Trump’ın başlat­tığı ticaret savaşı ortamında Türkiye-Japonya işbirliğinin ne yönde konumlanacağını sorduk.

“Bütün ülkeler yeni duruma göre konumlanıyor”

Dünya ticareti için zor bir sürece işaret eden Bakan Bo­lat, “2008-2009 küresel kri­zi, 2010-2013 arası egemen devletler borç krizi yaşan­dı. Ardından 2020’de Kovid krizi. 2022-2023 yüksek enf­lasyon ki son 40 yılda dünya ekonomisinin görmediği ka­dar yüksek. 2024 itibarıyla dünya ticaretinde yüzde 2,7 artış oldu. Dünya ticaretinde 2023’te yüzde 1,1 düşüş oluş­tu. Bu yıl yüzde 3 artış bek­lerken, ABD’nin dış ticaret açığını kapatmak amacıyla yüksek dış ticaret açığı ver­diği ülkelere uygulamak üze­re açıkladığı yüksek gümrük vergileri belirsizlik sürecini beraberinde getirdi” dedi.

ABD’nin bu ülkelerle mü­zakere süreçlerine de kapı araladığına işaret eden Ba­kan Bolat, “Yüzde 10 gümrük vergisi bütün dünya ülkele­ri için ilan edildi. Daha önce muafiyeti olan Japonya, Gü­ney Kore ve Avrupa Birliği’ne çelik ve alüminyumda yüzde 25’lik artış yapıldı. Bu süreç dünya borsalarında belirsiz­lik kaynaklı düşüş ve çalkan­tı meydana getirdi. Altın pi­yasasında büyük bir artışa sebep oldu. 2025 için ulusla­rarası kuruluşlar ocak ayın­daki tahminlerini aşağı yön­lü revize ediyorlar. Şu sonuç ortaya geliyor; bütün dün­ya ülkeleri önce kendi tica­ret pozisyonlarını menfaat­leri açısından süreç içinde konumlamaya ve tanımlama­ya çalışıyor” ifadelerini kul­landı.

İlan edilen tedbirler geri alınabiliyor

Bütün ülkelerin bu yeni du­ruma göre politika ve tedbir­lerini belirleme çabası için­de olduğunu kaydeden Bakan Bolat, “İlan edilen tedbirler kısa süre sonra geri alınabil­mekte veya ötelenebilmek­te. Toz dumanın kalkması önemli. Bir müzakere bir po­zisyon alma süreci yaşan­makta. Japonya da kendi­si açısından mutlaka değer­lendirmeler yapıyor. Biz de Türkiye olarak kendi tica­ret politika ve tedbirlerimi­zi çalışıyoruz. Gerek ticaret yaptığımız ülkelerle diplo­masi yoluyla, ABD buna da­hil, gerek Japonya ile dip­lomasi yoluyla çalışmalar devam ediyor. Hareketli di­namik bir süreç. 24 saat te­yakkuzda olunması gereken 360 derece ticari diplomasi yürütülmesi gereken bir sü­reç. Ülkemizin menfaatleri doğrultusunda gereken tüm çalışmaları yapıyor ve tedbir­leri alıyoruz” mesajları verdi.

“ABD’den talebimiz yüzde 10’u kaldırın”

Bir başka soru üzerine, kay­gılar olsa da ülkelerin ortak menfaatlerinin çok taraflı ti­caret sistemini geliştirmek­ten yana olduğunu vurgula­yan Bakan Bolat, şunları söy­ledi:

“Dönemsel çalkantılar ol­makla birlikte, dünya ticare­tinin daralması dünya milli gelirinin daralması anlamı­na geliyor. Bunu fark edecek ülkeler sağduyu ile ticaretin çok taraflı gelişmesi ve ku­ralların uygulanmasından yana olacaktır. Herkes ken­di içine kapandığı zaman dünyada fakirleşme meyda­na gelir.

Bu da kimsenin fay­dasına olan bir durum değil. Zaman zaman dalgalanma­lar olsa da ben dünyada bü­yüme ve ticaretin birlikte ge­lişmesinin önemini fark eden devletlerin Dünyan Ticaret Örgütü temelinde çok taraf­lı ve kuralları üstün tutacak­larına inanıyorum. 160 ülke dünya ticaret örgütünde üye. Böyle zaman zaman belirsiz­likler olsa da toparlayacak­tır. 2008 dünya borç krizinin ardından, Kovid döneminde sanki dünyada kıyamet kop­muş, dünya sona erecek gibi algı yaşandı. Dünya ekonomi­si çift haneli küçüldü ama bir dönem sonra yine toparlan­ma sürecine girildi.”

ABD’ye mayıs ayında yapıl­ması planlanan heyet kapsa­mında hangi taleplerin gün­demde olduğuna ilişkin bir soru üzerine ise Bakan Bolat, şimdiden bunları açık etme­nin doğru olmayacağını ifa­de etse de bir madde ile yüzde 10’luk ek verginin kaldırma­sı talebinin masada olacağını bildirdi.

Müteahhitlik projelerinde işbirliği gelişecek

Bakan Bolat, Japon iş dün­yası ile yapılacak görüşme­lerde Suriye ve Ukrayna’nın inşası konusunda ortak ha­reket etme gibi bir başlığın olup olmadığının sorulma­sı üzerine de, “Japon iş dün­yası, Ukrayna’nın yeniden imar sürecinde Afrika ve di­ğer pazarlarda Türk müteah­hitlik firmaları ile iş yapma­ya niyetli” dedi. Gerek Tür­kiye gerek üçüncü ülkelerde yapılan ortak altyapı proje­lerini anımsatan Bakan Bo­lat, Suudi Arabistan, Suriye, Irak ve Ukrayna’nın yeniden imarında başarılı işbirlikleri olabileceğini kaydeden Bolat, yakın zamanda Türkmenis­tan’daki iki büyük proje için Türk müteahhitlik firmaları ile Japon firmaları arasında işbirliği anlaşması imzalan­dığını kaydetti.

Bolat yapay zekâ konusun­daki soru üzerine ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bu konuda yoğun çalışma içinde olduğunu, bu konuda ileri bir ülke olan Japonya ile de bir işbirliğinin mümkün bulun­duğunu dile getirdi. Toplantı­da yer alan Türkiye-Japonya Parlamenterler Arası Dost­luk Grubu Başkanı, Ak Parti İstanbul Milletvekili Musta­fa Hulki Cevizoğlu da yapay zekâ konusunda ilgili Meclis komisyonunda çalışma yürü­tüldüğünü not etti.

Türkiye, ticarette 3 ayrı strateji ile hedeflerine ilerliyor

Bakan Ömer Bolat, Japonya’nın da dahil olduğu “Uzak Ülkeler Stratejisi” ile “İslam İşbirliği Teşkilatı Üyeleri ile İhracatı Geliştirme Stratejisi” ve “Afrika Ülkeleri ile Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi”ne işaret ederek, Türk ürünlerinin tanınırlığını artırmak, pazar payını genişletmek ve ihracatçıların etkinliğini güçlendirmek için çalışmalar yaptıklarına değindi. Bakan Bolat, “Ticaret Bakanlığı olarak Körfez İşbirliği Konseyi, Türk Devletleri Teşkilatı, EİT, İslam İşbirliği Teşkilatı-İSEDAK, D-8 ve ASEAN gibi bölgesel iş birliği platformlarıyla ticaret diplomasisi alanında etkin ve çok yönlü çalışmalar yürütüyoruz.

Ayrıca, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yürürlükte olan Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik süreç de ülkemizin dış ticaret politikaları açısından öncelikli konular arasında yer almaktadır. Bu kapsamda, Gümrük Birliği’nin mevcut koşullara uygun şekilde modernize edilmesi için gerekli teknik ve diplomatik çalışmalara kesintisiz devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Ortak sembolleri yansıtan mimari

Türkiye, EXPO 2025 OSAKA’ya “Medeniyetlerin Altın Çağı” mesajı ile katıldı. 25 milyondan fazla ziyaretçi ağırlaması beklenen Expo, 165 ülke, bölge ve uluslararası kuruluşu bir araya getirecek. EXPO 2025 OSAKA Türkiye Pavilyonu, “Hayatları Bağlamak” tematik alanında 900 m2’lik alanda yer aldı.

Pavilyonun mimari tasarımı, Türklerin Orta Asya’dan itibaren taşıdığı kadim sembollerden biri olan ve aynı zamanda Türkiye ile Japonya bayraklarındaki ortak sembolleri yansıtan “Kün- Ay” sembolünden ilham aldı.

“Daha fazla Japon yatırımı çekmeliyiz”

1924 yılında resmen başlayan Türkiye Cumhuriyeti ile Japonya arasındaki diplomatik ilişkiler 21. yüzyılda ekonomik anlamda da belirgin bir şekilde güçlendi. 2014 yılında 3,8 milyar dolar olan Türkiye ve Japonya arasındaki ticaret hacmi 2024 itibarıyla 5,4 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türkiye’de faaliyet gösteren 275 Japon şirketinin toplam 3,1 milyar dolarlık yatırımı bulunuyor. Bakan Ömer Bolat, Japonya’nın yurt dışındaki doğrudan yatırımlarının toplam büyüklüğünün 2 trilyon doları aştığı düşünüldüğünde, Türkiye’nin daha çok Japon yatırım projeleri çekmesi gerektiğini dile getirdi.

Bolat bu noktada, “Türkiye’nin sahip olduğu güçlü üretim altyapısının, yenilikçi teknoloji ekosisteminin ve Asya ile Avrupa arasında stratejik bir lojistik merkez olmasının Japon yatırımcılar için büyük fırsatlar sunduğunu belirtmek isterim. Bu kapsamda, enerji, altyapı, yenilenebilir kaynaklar, otomotiv, sağlık ve ileri teknoloji gibi alanlarda iş birliğimizi daha ileri taşımak öncelikli hedeflerimiz arasındadır” dedi. Ayrıca, Japon firmalarıyla Afrika, Orta Asya ve Orta Doğu’da yürütülen başarılı müteahhitlik projelerine işaret eden Bakan Bolat, “Önümüzdeki süreçte, Ukrayna ve Suriye’nin yeniden inşası sürecinde de iş birliği yapabiliriz” ifadelerini kullandı.

Bayram ve Expo Milli Günü kutlandı

13 Nisan’da başlayan ve 13 Ekim 2025’e kadar devam edecek Osaka-Kansai Japonya 2025 Dünya Exposu’nda yer alan Türkiye’nin “Expo Milli Günü” 23 Nisan olarak belirlendi. Bu günün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na denk geldiğine dikkat çeken Bakan Bolat, “19. yüzyılın ortalarından itibaren düzenlenmekte olan EXPO’lar, ülkeleri daha iyi bir dünya hedefinde bir araya getirerek, uluslararası iş birliği ve iletişime katkı sağlayan dünya sergileridir. 1851 yılından itibaren düzenlenmekte olan EXPO’lara, 17’si Osmanlı İmparatorluğu döneminde; 21’i ise Cumhuriyet döneminde olmak üzere tam 38 kez katılım sağladık. 2016 yılında ise ilk kez bir EXPO’ya Antalya’da ev sahipliği yaparak bu alandaki deneyimimizi geliştirdik ve bu süreçte önemli bir birikim elde ettik” bilgilerini paylaştı.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Önceki

Kredi faizinde ibre üst döndü

Sonraki

AFAD açıkladı: 6,2 büyüklüğündeki zelzelenin akabinde 184 artçı sarsıntı kaydedildi

Son gönderi Blog

Don't Miss

TCMB Lider Yardımcısı Hatice Karahan: Sıkı nakdî duruşa odaklanacağız

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, değişen

UTİKAD Üyesi Güler: Yeni yatırımlarla Mersin’in lojistik gücü artıyor

Mersin’in, jeopolitik konumu gereği yalnızca Türkiye’nin değil, Avrasya ticaretinin de