Recep ERÇİN
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın başkanlığındaki Türk heyeti, Osaka’daki Expo 2025 kapsamında Japonya’da bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Heyet kapsamda düzenlenen basın toplantısında konuşan Bakan Bolat, Expo’ya katılımın Türk ürünlerinin tanıtımı açısından önemli olduğunu not etti.
Türk-Japon Parlamenterler Dostluk Grubu üyesi milletvekilleri ile DEİK Türkiye-Japonya İş Konseyi Üyeleri ve TİM Yönetim Kurulu’ndan da isimlerin yer aldığı toplantıda soruları yanıtlayan Bakan Bolat’a, DÜNYA olarak, Trump’ın başlattığı ticaret savaşı ortamında Türkiye-Japonya işbirliğinin ne yönde konumlanacağını sorduk.
“Bütün ülkeler yeni duruma göre konumlanıyor”
Dünya ticareti için zor bir sürece işaret eden Bakan Bolat, “2008-2009 küresel krizi, 2010-2013 arası egemen devletler borç krizi yaşandı. Ardından 2020’de Kovid krizi. 2022-2023 yüksek enflasyon ki son 40 yılda dünya ekonomisinin görmediği kadar yüksek. 2024 itibarıyla dünya ticaretinde yüzde 2,7 artış oldu. Dünya ticaretinde 2023’te yüzde 1,1 düşüş oluştu. Bu yıl yüzde 3 artış beklerken, ABD’nin dış ticaret açığını kapatmak amacıyla yüksek dış ticaret açığı verdiği ülkelere uygulamak üzere açıkladığı yüksek gümrük vergileri belirsizlik sürecini beraberinde getirdi” dedi.
ABD’nin bu ülkelerle müzakere süreçlerine de kapı araladığına işaret eden Bakan Bolat, “Yüzde 10 gümrük vergisi bütün dünya ülkeleri için ilan edildi. Daha önce muafiyeti olan Japonya, Güney Kore ve Avrupa Birliği’ne çelik ve alüminyumda yüzde 25’lik artış yapıldı. Bu süreç dünya borsalarında belirsizlik kaynaklı düşüş ve çalkantı meydana getirdi. Altın piyasasında büyük bir artışa sebep oldu. 2025 için uluslararası kuruluşlar ocak ayındaki tahminlerini aşağı yönlü revize ediyorlar. Şu sonuç ortaya geliyor; bütün dünya ülkeleri önce kendi ticaret pozisyonlarını menfaatleri açısından süreç içinde konumlamaya ve tanımlamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
İlan edilen tedbirler geri alınabiliyor
Bütün ülkelerin bu yeni duruma göre politika ve tedbirlerini belirleme çabası içinde olduğunu kaydeden Bakan Bolat, “İlan edilen tedbirler kısa süre sonra geri alınabilmekte veya ötelenebilmekte. Toz dumanın kalkması önemli. Bir müzakere bir pozisyon alma süreci yaşanmakta. Japonya da kendisi açısından mutlaka değerlendirmeler yapıyor. Biz de Türkiye olarak kendi ticaret politika ve tedbirlerimizi çalışıyoruz. Gerek ticaret yaptığımız ülkelerle diplomasi yoluyla, ABD buna dahil, gerek Japonya ile diplomasi yoluyla çalışmalar devam ediyor. Hareketli dinamik bir süreç. 24 saat teyakkuzda olunması gereken 360 derece ticari diplomasi yürütülmesi gereken bir süreç. Ülkemizin menfaatleri doğrultusunda gereken tüm çalışmaları yapıyor ve tedbirleri alıyoruz” mesajları verdi.
“ABD’den talebimiz yüzde 10’u kaldırın”
Bir başka soru üzerine, kaygılar olsa da ülkelerin ortak menfaatlerinin çok taraflı ticaret sistemini geliştirmekten yana olduğunu vurgulayan Bakan Bolat, şunları söyledi:
“Dönemsel çalkantılar olmakla birlikte, dünya ticaretinin daralması dünya milli gelirinin daralması anlamına geliyor. Bunu fark edecek ülkeler sağduyu ile ticaretin çok taraflı gelişmesi ve kuralların uygulanmasından yana olacaktır. Herkes kendi içine kapandığı zaman dünyada fakirleşme meydana gelir.
Bu da kimsenin faydasına olan bir durum değil. Zaman zaman dalgalanmalar olsa da ben dünyada büyüme ve ticaretin birlikte gelişmesinin önemini fark eden devletlerin Dünyan Ticaret Örgütü temelinde çok taraflı ve kuralları üstün tutacaklarına inanıyorum. 160 ülke dünya ticaret örgütünde üye. Böyle zaman zaman belirsizlikler olsa da toparlayacaktır. 2008 dünya borç krizinin ardından, Kovid döneminde sanki dünyada kıyamet kopmuş, dünya sona erecek gibi algı yaşandı. Dünya ekonomisi çift haneli küçüldü ama bir dönem sonra yine toparlanma sürecine girildi.”
ABD’ye mayıs ayında yapılması planlanan heyet kapsamında hangi taleplerin gündemde olduğuna ilişkin bir soru üzerine ise Bakan Bolat, şimdiden bunları açık etmenin doğru olmayacağını ifade etse de bir madde ile yüzde 10’luk ek verginin kaldırması talebinin masada olacağını bildirdi.
Müteahhitlik projelerinde işbirliği gelişecek
Bakan Bolat, Japon iş dünyası ile yapılacak görüşmelerde Suriye ve Ukrayna’nın inşası konusunda ortak hareket etme gibi bir başlığın olup olmadığının sorulması üzerine de, “Japon iş dünyası, Ukrayna’nın yeniden imar sürecinde Afrika ve diğer pazarlarda Türk müteahhitlik firmaları ile iş yapmaya niyetli” dedi. Gerek Türkiye gerek üçüncü ülkelerde yapılan ortak altyapı projelerini anımsatan Bakan Bolat, Suudi Arabistan, Suriye, Irak ve Ukrayna’nın yeniden imarında başarılı işbirlikleri olabileceğini kaydeden Bolat, yakın zamanda Türkmenistan’daki iki büyük proje için Türk müteahhitlik firmaları ile Japon firmaları arasında işbirliği anlaşması imzalandığını kaydetti.
Bolat yapay zekâ konusundaki soru üzerine ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bu konuda yoğun çalışma içinde olduğunu, bu konuda ileri bir ülke olan Japonya ile de bir işbirliğinin mümkün bulunduğunu dile getirdi. Toplantıda yer alan Türkiye-Japonya Parlamenterler Arası Dostluk Grubu Başkanı, Ak Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Hulki Cevizoğlu da yapay zekâ konusunda ilgili Meclis komisyonunda çalışma yürütüldüğünü not etti.
Türkiye, ticarette 3 ayrı strateji ile hedeflerine ilerliyor
Bakan Ömer Bolat, Japonya’nın da dahil olduğu “Uzak Ülkeler Stratejisi” ile “İslam İşbirliği Teşkilatı Üyeleri ile İhracatı Geliştirme Stratejisi” ve “Afrika Ülkeleri ile Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi”ne işaret ederek, Türk ürünlerinin tanınırlığını artırmak, pazar payını genişletmek ve ihracatçıların etkinliğini güçlendirmek için çalışmalar yaptıklarına değindi. Bakan Bolat, “Ticaret Bakanlığı olarak Körfez İşbirliği Konseyi, Türk Devletleri Teşkilatı, EİT, İslam İşbirliği Teşkilatı-İSEDAK, D-8 ve ASEAN gibi bölgesel iş birliği platformlarıyla ticaret diplomasisi alanında etkin ve çok yönlü çalışmalar yürütüyoruz.
Ayrıca, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yürürlükte olan Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik süreç de ülkemizin dış ticaret politikaları açısından öncelikli konular arasında yer almaktadır. Bu kapsamda, Gümrük Birliği’nin mevcut koşullara uygun şekilde modernize edilmesi için gerekli teknik ve diplomatik çalışmalara kesintisiz devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Ortak sembolleri yansıtan mimari
Türkiye, EXPO 2025 OSAKA’ya “Medeniyetlerin Altın Çağı” mesajı ile katıldı. 25 milyondan fazla ziyaretçi ağırlaması beklenen Expo, 165 ülke, bölge ve uluslararası kuruluşu bir araya getirecek. EXPO 2025 OSAKA Türkiye Pavilyonu, “Hayatları Bağlamak” tematik alanında 900 m2’lik alanda yer aldı.
Pavilyonun mimari tasarımı, Türklerin Orta Asya’dan itibaren taşıdığı kadim sembollerden biri olan ve aynı zamanda Türkiye ile Japonya bayraklarındaki ortak sembolleri yansıtan “Kün- Ay” sembolünden ilham aldı.
“Daha fazla Japon yatırımı çekmeliyiz”
1924 yılında resmen başlayan Türkiye Cumhuriyeti ile Japonya arasındaki diplomatik ilişkiler 21. yüzyılda ekonomik anlamda da belirgin bir şekilde güçlendi. 2014 yılında 3,8 milyar dolar olan Türkiye ve Japonya arasındaki ticaret hacmi 2024 itibarıyla 5,4 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türkiye’de faaliyet gösteren 275 Japon şirketinin toplam 3,1 milyar dolarlık yatırımı bulunuyor. Bakan Ömer Bolat, Japonya’nın yurt dışındaki doğrudan yatırımlarının toplam büyüklüğünün 2 trilyon doları aştığı düşünüldüğünde, Türkiye’nin daha çok Japon yatırım projeleri çekmesi gerektiğini dile getirdi.
Bolat bu noktada, “Türkiye’nin sahip olduğu güçlü üretim altyapısının, yenilikçi teknoloji ekosisteminin ve Asya ile Avrupa arasında stratejik bir lojistik merkez olmasının Japon yatırımcılar için büyük fırsatlar sunduğunu belirtmek isterim. Bu kapsamda, enerji, altyapı, yenilenebilir kaynaklar, otomotiv, sağlık ve ileri teknoloji gibi alanlarda iş birliğimizi daha ileri taşımak öncelikli hedeflerimiz arasındadır” dedi. Ayrıca, Japon firmalarıyla Afrika, Orta Asya ve Orta Doğu’da yürütülen başarılı müteahhitlik projelerine işaret eden Bakan Bolat, “Önümüzdeki süreçte, Ukrayna ve Suriye’nin yeniden inşası sürecinde de iş birliği yapabiliriz” ifadelerini kullandı.
Bayram ve Expo Milli Günü kutlandı
13 Nisan’da başlayan ve 13 Ekim 2025’e kadar devam edecek Osaka-Kansai Japonya 2025 Dünya Exposu’nda yer alan Türkiye’nin “Expo Milli Günü” 23 Nisan olarak belirlendi. Bu günün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na denk geldiğine dikkat çeken Bakan Bolat, “19. yüzyılın ortalarından itibaren düzenlenmekte olan EXPO’lar, ülkeleri daha iyi bir dünya hedefinde bir araya getirerek, uluslararası iş birliği ve iletişime katkı sağlayan dünya sergileridir. 1851 yılından itibaren düzenlenmekte olan EXPO’lara, 17’si Osmanlı İmparatorluğu döneminde; 21’i ise Cumhuriyet döneminde olmak üzere tam 38 kez katılım sağladık. 2016 yılında ise ilk kez bir EXPO’ya Antalya’da ev sahipliği yaparak bu alandaki deneyimimizi geliştirdik ve bu süreçte önemli bir birikim elde ettik” bilgilerini paylaştı.