Üstelik kılların oranı, yaş almayla da doğru orantılı.
Peki bu işin aslı ne?
Yaşlandıkça burun kıllarının artması, hormonel değişikliklerin yanında yaşlanmanın doğal etkilerinden kaynaklanıyor.
Yaşlandıkça vücuttaki hormon dengesi değişiyor. Özellikle erkeklerde androjen adı verilen erkeklik hormonları, burun kıllarının uzamasında önemli bir rol oynuyor. Yaşla birlikte testosteron seviyeleri azalırken, testosteronun bir yan ürünü olan DHT’nin etkisi artar.
DHT, özellikle yüz bölgesindeki kıl foliküllerini uyarıyor. Bu uyarı, burun kılları gibi bazı bölgelerde kılların kalınlaşmasına ve uzamasına neden oluyor. Burun ve kulak bölgesindeki kıl folikülleri, diğer vücut bölgelerinden daha fazla DHT’ye duyarlıdır. Yaşlanma ile DHT’ye karşı artan hassasiyet nedeniyle bu bölgelerdeki kılların büyüme süreci de hızlanır.
Kıl folikülleri, anajen (büyüme), katajen (durdurma) ve telojen (dinlenme) olmak üzere üç aşamada çalışıyor.
Gençken kıl döngüsü, daha düzenli ve dengeli oluyor. Ancak yaş ilerledikçe bu döngüde değişiklikler de meydana geliyor. Yaş ilerledikçe burun ve kulak bölgesindeki kıllar, daha uzun süre büyüme fazında kalabiliyor. Bu durum, kılların daha hızlı uzamasına ve daha kalın hâle gelmesine yol açıyor.
Tabii bir de cilt, yaşlandıkça elastikiyetini kaybediyor. Bu değişiklik, kılların da daha görünür olmasına neden oluyor.
Tüm bu sebeplerin yanında genetik faktörler de işin içine giriyor. Hâl böyle olunca, yaş aldıkça bu kılların büyüyüp çoğalması da oldukça normal.