ABD’de Columbia Üniversitesi’nde başlayan Filistin yanlısı öğrenci protestoları, yönetimin sert müdahaleleriyle farklı bir noktaya evrildi. Geçtiğimiz günlerde, gösterilerin öncülerinden Filistin kökenli Cezayir vatandaşı Mahmoud Khalil, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) ajanları tarafından gözaltına alındı. Yetkililer, Khalil’in vizesini iptal ederek sınır dışı etmeye çalışıyor.
İsrail destekçisi mezunlar Filistin destekçilerini ihbar ediyor
Ancak olay yalnızca Khalil’in tutuklanmasıyla sınırlı kalmadı. İddiaya göre, Columbia Üniversitesi’nden İsrail destekçisi mezunlar, Filistin yanlısı gösterilere katılan öğrencileri tek tek yetkililere ihbar etmeye başladı. Bu süreçte, ICE ajanlarının suç kaydı bulunmayan öğrencilerin evlerine baskın düzenlediği ve gözaltı dalgasının genişlediği öne sürülüyor.
Filistin destekçilerine sosyal medya uyarısı!
Galatasaray Üniversitesi Anayasa Hukuku Araştırma Görevlisi Yunus Emre Erdölen konuya ilişkin paylaşımında ABD’deki Filistin destekçisi protestoculara sosyal medya paylaşımlarında dikkatli davranmaları konusunda uyarıda bulundu.
Mahkemelerin tavrı belli olana kadar en azından Filistin ile ilgili içerik yazmamaları konusunda destekçileri uyaran Erdölen, “Amerika’da vize ile bulunan öğrenci dostlara tavsiyem, sosyal medya hesaplarından kendilerini ihbar edebilecek, muhbirlik yapabilecekleri çıkarmaları, mümkünse kilitmeleri” dedi.
Bakan Rubio: Hamas destekçilerinin vizelerini ve yeşil kartlarını iptal edeceğiz
Trump yönetimi, kampüslerde düzenlenen Filistin yanlısı gösterileri “yasadışı protestolar” olarak tanımlayarak, bu tür eylemlere katılan uluslararası öğrencilerin sınır dışı edileceğini açıklamıştı. Khalil’in gözaltına alınmasının ardından, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Amerika’daki Hamas destekçilerinin vizelerini ve/veya Yeşil Kartlarını iptal edeceğiz” diyerek baskının devam edeceğinin sinyalini verdi.
Öte yandan, Columbia Üniversitesi’ndeki protestolara tepki olarak ABD yönetimi, üniversiteye sağlanan 400 milyon dolarlık federal hibeyi kesti. Bu adım, Trump yönetiminin İsrail yanlısı tutumunun bir yansıması olarak değerlendirilirken, akademik çevreler ve insan hakları savunucuları durumu ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak yorumluyor.
Filistin destekçisi öğrenciler üzerindeki bu baskı dalgasının nereye varacağı ise belirsizliğini koruyor. Ancak gözaltılar ve sınır dışı kararları, ABD’de öğrenci hareketleri açısından kritik bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.