Sevilay ÇOBAN
37 yıl önce yola çıktıklarında bir gün 32 ülkede mağazadan, 70’den fazla ülkede ise onlinedan satış yapmayı başaracak bir Türk hazır giyim markası olmayı hayal etmiyorlardı…Bu süreçte eşi Yılmaz Yılmaz ile birlikte yeni ve denenmemişin riskini akılcı kararlarla aldılar, stratejik adımlar attılar…
Koton’un kurucu ortağı aynı zamanda Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz, anlatıyor, kadın girişimci olarak iş hayatında düstur edindiklerini ve başarının keyifli hikâyesini. Dünya Kadınlar günü öncesinde bir araya geldiğimiz Yılmaz, müşteri deneyimine verdikleri önemin trendleri belirleyen bir marka olma vizyonlarını desteklediğini söylüyor. Yılmaz, girişimcilik ve kadının iş hayatındaki varlığını güçlendirmek adına yaptıkları çalışmaları anlatıyor.
Marmara Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra öğretmen olarak atıldığı iş hayatı, onu bambaşka bir hayalin peşine taktı. “Girişimcilik ruhum beni böyle müthiş bir yolculuğa adım atmaya itti” diye başlıyor söze Gülden Yılmaz, “Annemin ablama ve bana diktiği elbiselerle kumaş, model ve dikişle tanıştım. Renkler ve modeller beni hep heyecanlandırırdı. Bakkala bile kendime çeki düzen vermeden, güzelce giyinmeden çıkmazdım.
Hala da öyleyim sanırım. Yaptığım her işi tutkuyla yaparım. İşimi çok seviyorum aslında iş olarak da görmüyorum. 37 yılı çok büyük bir keyifle daima araştırarak, öğrenerek yaşadım. Koton, vizyonunu 2030 yılında dünya genelinde 1 milyar müşteriye ulaşmak” olarak belirledi. Aslında bugün ulaştığı noktanın da kısa bir özetini yapan Yılmaz, severek yaptığı işinde bir kadın olarak sahip olduğu şansı da en iyi şekilde değerlendirdiğini kaydediyor.
Turkven ortaklığı dönüm noktası oldu
1988 yılında Kuzguncuk’ta ihraç fazlası ürün satan 25 metrekarelik bir dükkânın penceresinden bakan biri bugün toplam büyüklüğü 500 bin metrekareyi geçen, yurtiçinde 244, yurtdışında 207 olmak üzere toplam 451 mağazaya, dünya genelinde ise 1000’den fazla toptan ve perakende satışnoktasına imza atan Gülden Yılmaz’ı yine işinin başında görüyor.
1992’de toptan hazır giyim satışına başladıklarını, 1996’da Münih’te ilk yurtdışı showroomunu açtıklarını hatırlatan Yılmaz, “2000’lere geldiğimizde 20 milyon dolarlık bir ihracat hacmine ulaşmıştık. 2005 yılında Türkiye’de 100, yurtdışında 39 mağaza ile büyümemizi hızlandırdık. 2012 yılında ise Turkven ortaklığı ile önemli bir dönüm noktası yaşadık. Bugün Koton, 70’ten fazla ülkeye moda trendlerini taşıyan, yüzlerce mağazaya ve binlerce çalışana sahip global bir marka haline geldi” diye konuşuyor.
“Güçlü yönlerini keşfetmeliler”
Yılmaz, girişimciliğin sabır, azim ve kararlılık gerektiren bir yolculuk olduğunun altını çizerek, “Girişimci genç kadınlara en büyük tavsiyem, her zaman kendilerine inanmalarıdır.
Bu süreçte karşılaşılacak zorluklar muhakkak var ama her birinin çok değerli deneyimler olduğunu hep hatırda tutmak gerek. Daha spesifik tavsiyeler vermem gerekirse; İş alanına dair derinlemesine pazar araştırması yapmak, sektörü iyi analiz etmek ve hedefleri net bir şekilde belirlemek gerekiyor.
Her girişim kendi güçlü yönünü keşfetmeli ve bu alana yoğunlaşmalı. Bugün girişimcilik ekosistemi gelişti, kamu, STKlar, özle sektör girişimcileri destekleyen pek çok teşvik ve program yürütüyor. Kadın girişimcilerin özellikle finans ve teknoloji tarafında eksikleri varsa, var olan eğitim programlarından yararlanmalarını öneririm” ifadelerini kullanıyor.
Küresel rekabet için kalite, hız, teknoloji ve trendler yakalanmalı
Hazır giyim sektörünün önümüzdeki 5 yılına projeksiyon tutan Yılmaz, şöyle konuştu: “Hazır giyim perakendesinde -moda sektöründe- hız hiç olmadığı kadar önemli. Türkiye olarak konumumuz da, uluslararası ilişkilerimiz de pazarlarımızı geliştirmeye elverişli.
Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik belirsizlik ve siyasi tartışmalar içinde, bu güçlü yönlerimizi kullanarak çok iyi fırsatlar yakalayabiliriz. Artık AI teknolojileri, tasarımdan ürün planlamasına, lojistikten pazarlamaya iş yapış şekillerinin içine giriyor. Biz de tasarımlarımızın büyük bir bölümünü yapay zekâ teknolojisi ile kullanarak yapıyoruz.
Bu alanda kendimizi daha iyi bir noktaya çekebilmemiz gerekiyor ki marka değerine katkı sağlayabilelim. Türkiye dünyaya açılan moda markaları yarattı, bu markaların global düzeyde daha güçlü oyuncular olabilmesi için, daha kaliteli, trendi yakalayan ve hızlı üretim yapması ve kendilerini farklı bir segmente taşıması gerekiyor.” Sürdürülebiliğin de önemine dikkat çeken Yılmaz, cirolarının %30’nun sürdürülebilir ürünlerden geldiğini kaydediyor.
Hedef 1 milyar müşteriye ulaşmak
Borsa İstanbul’da 2024’te işlem görmeye başlayan Koton, vizyonunu 2030 yılında dünya genelinde 1 milyar müşteriye ulaşmak olarak belirledi. Yılmaz, 2025 yılında yurtdışı ağırlıklı olmak üzere mağaza açılışlarına devam edeceklerini belirterek, “2024 yılında Mısır, Macaristan, Ermenistan gibi yeni pazarlara giriş yapmıştık.
Şu anda 32 ülkede fiziksel mağazalarımız var. Online kanallarımız ve pazaryerleri aracılığıyla 70’ten fazla ülkeye Koton ürünlerinin satışını gerçekleştiriyoruz. Online’da geçtiğimiz aylarda Romanya, Kazakistan ve Sırbistan’da kendi kanalımızı açmıştık. Bu yıl da online büyüme önemli hedefler arasında. Modayı tam zamanında, herkes için erişilebilir kılmak için hızlı ve kalite odaklı çalışıyoruz. Moda perakendesinde, trendler çok hızlı değişiyor” diyor.
Yine aynı yola girerdim
“Bu sürecin en zorlayıcı yönü; hiç bilmediğim bir sektöre birdenbire atılmış olmaktı” şeklinde devam eden Yılmaz, şunları söylüyor: “Ama gerçekten çok çalışarak, titizlikle bu zorlukları aşmayı başardık. Bugün yeniden başlama şansım olsa hiç düşünmeden yine aynı yola girerdim. Kadınların iş hayatına dahil edilmesi ve ekonomik bağımsızlık kazanmaları için birçok projede hem bireysel hem kurumsal olarak aktif rol almaya çalıştım. 2009’dan bu yana TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcılığını yürütüyorum. Çalışanlarımızın yüzde 72’si kadın. Kadın yöneticilerimizin oranı %54, yönetim kurulumuzun %66’sı kadınlardan oluşuyor.”