Ohio State Üniversitesinden araştırmacılar, “e-Taste” adını verdikleri sistem tasarladı.
Bu sistem, taklit etmek için yiyecek ve içeceklerin tatlarını dijital veriye dönüştürmek amacıyla 5 temel tada karşılık gelen kimyasalları kullanıyor.
Ardından sensörler vasıtasıyla tatlar, dijital verilere dönüştürülüyor ve bunlara karşılık gelen kimyasallar, dilin belirli bölgelerine aktarılıyor.
Araştırmacılar, 10 kişilik gruba sistem tarafından üretilen farklı ekşilikteki örnekleri denetti. Sistemin tatları taklit etme doğruluğu yüzde 70 olarak tespit edildi.
Başka bir deneyde de 6 kişiye limonata, pasta, sahanda yumurta, kahve ve balık çorbası gibi daha karmaşık tatlar sunuldu. Bunda da sistemin tatları doğru eşleştirme oranı yüzde 87 olarak belirlendi.
Tat alma deneyimi, sanal gerçeklik teknolojilerine de entegre edilebilecek
Bu sistemle sanal gerçeklik teknolojilerine tat alma deneyiminin de entegre edilebileceği kaydediliyor. Ayrıca biyomedikal araştırmalarda, çevrim içi alışverişte, uzaktan eğitimde, kilo kontrolünde ve fiziksel rehabilitasyon süreçlerinde de faydalı olabileceği belirtiliyor.
Henüz baharatlı ve yağlı tatları tam olarak taklit edemediği ve tat alma deneyimine katkı sağlayan koku gibi etmenleri etkileyemediği belirtilen sistem üzerinde daha fazla çalışma yapılması gerektiği bildirildi.
Araştırmanın sonuçları, “Science Advances” dergisinde yayımlandı.
