Tomm Tennent isimli bu bebeğin başından geçenler, doğumundan ilerleyen yaşlarına kadar herkesin ağzını açık bırakacak türden.
Peki ona neler oldu?
1993 yılında, Tomm Tennent isimli bir bebek dünyaya geldi.
Ancak bu bebek tıp tarihine giren ilginç bir rahatsızlıkla doğdu. Aslında Tomm henüz doğmadan önce yapılan tetkikler ve ultrasonlar, onun normal bir bebek olmadığını gösteriyordu.
Ebeveynler Geoff ve Debbie Tennent, bu bebeği dünyaya getirip getirmemek noktasında çok düşündü ancak yine de onun dünyaya gelmesini istediler. Ancak Tomm doğduğunda, anne babası ve tüm doktorlar âdeta şoka uğradı.
Tomm’un cildi kırış kırıştı ancak bu kırışıklık durumu çok fazlaydı. Yani bu bebek, sanki yaşlı bir insanın cildine sahipti. Bu durum o kadar nadir görülüyordu ki o dönemin doktorları da ne yapacaklarını tam olarak bilemediler.
Bu anlamda ne bir teşhis koyulabildi ne de bir tedavi uygulanabildi.
Tomm Tennent’in vücudunun her yeri kırış kırıştı. Ailenin tek umudu, Tomm’un büyüdükçe cildinin kendiliğinden düzelmesiydi. Ancak bu bebek, dünyanın birçok yerinde ses getirdi ve bilim insanları da bu durumun sebebini öğrenebilmek için kolları sıvadı.
Araştırmacılar, Tomm’un vücudunda normalden çok daha yüksek seviyelerde hyaluronik asit olduğunu keşfettiler. Aslında maddenin fazlalığı şimdiye kadar yalnızca Shar-Pei cinsi köpeklerde görülmüştü.
Bu köpekler büyüdükçe, vücutlarındaki maddenin seviyeleri düşünüyor ve ciltleri düzeliyordu. Bundan hareketle Tomm’un da benzer bir süreçten geçeceği ve yaş aldıkça cildinin düzeleceği öngörüldü.
Neyse ki Tomm Tennent’in cildi, tıpkı doktorların tahmin ettiği gibi düzeldi.
Fakat Tomm’un hayatı pek de kolay olmadı. Dış görünüşünden dolayı okul yıllarında alay konusu oldu ve dışlandı. Ancak günler geçtikçe ve kırışıklıklar kayboldukça normal bir hayatı oldu.
Şimdilerde 30 yaşında Avustralya’nın Victoria eyaletinde yaşayan ve evli olan Tomm Tennent, aslında zorluklara nasıl göğüs gerdiğini gösteriyor.
Tıp dünyasını şaşkına çeviren Tomm’un hikâyesi, insanların farklılıklara nasıl yaklaştığına dair önemli bir mesaj veriyor. Aynı zamanda bu yaşananlar, aynı veya benzer rahatsızlıkla mücadele edenlere umut ışığı olabilir.
Bebeklik döneminde görülen diğer tuhaf hikâyeler:
