Özlem SARSIN
Ege Genç İş İnsanları Derneği’nin (EGİAD) düzenlediği “Trump’ın İkinci Dönemi, Yükselen Güçler ve Dünya Politikasında Güncel Sorunlar” başlıklı toplantısında konuşan Özhelvacılar, “Dünyamızdaki dinamiklerin hızla değiştiğine şahit olduğumuz günümüzde, bu dinamikleri iyi anlamak ve geleceği daha sağlam adımlarla şekillendirmek için küresel gelişmeleri yakından takip etmek oldukça kritik hale geliyor.
İçinde yaşadığımız günlerin ekonomik ve siyasal açısından başlıca gündemlerini, ikinci kez seçilen ABD Başkanı Trump’ın politikalarının belirlediğini görüyoruz. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz hafta içinde Trump, seçim dönemindeki söylemlerinde de bahsettiği gümrük tarifelerinin yükseltilmesi konusunu zaman kaybetmeden hayata geçirdi.
Tüm otoriteler bu durumu yeni bir “Küresel Ticaret Savaşları” dönemi olarak nitelendiriyor. Çok açık görülüyor ki ticaret açısından bir savaş dönemine giriyoruz. Uluslararası siyasi ilişkilerin de oldukça gerilim içinde olduğu bu dönemde, bunların üzerine Trump’ın politikalarının oluşturacağı yeni belirsizlikler ve çalkantılar ekleniyor” dedi.
Trump’ın uygulamaya koyduğu ve koymayı planladığı politikaların, genel olarak ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkileyeceğinin tahmin edildiğini dile getiren Özhelvacılar, “ Özellikle, Çin, Meksika ve Kanada’dan yapılan ithalatlara uygulanan son gümrük tarifelerinin ABD’nin ekonomik çıktısını azaltacağı ve iş kayıplarına yol açacağı belirtiliyor. Bu tarifelerin AB ülkelerine dahi uygulanabileceği Trump’ın söylemleri arasında. Trump’ın bu uygulamalarının, tüketici fiyatlarını artırarak enflasyona yol açabileceği belirtilmekte.
Ayrıca, Trump’ın başlattığı yeni küresel ticaret savaşlarının, tedarik zincirlerinde aksamalara neden olabileceği ve bu durumun da fiyat artışlarına ve ekonomik belirsizliğe katkıda bulunabileceği görülmekte. Diğer ülkelerin de misilleme tarifeler uygulaması ve bu durumun da küresel ticarette genel bir gerilemeye yol açabileceği söylenebilir” dedi.
“Türkiye, Biden dönemine göre daha avantajlı”
Toplantının konuğu olan Doç. Dr. Sinem Ünaldılar ise Başkan Trump’ın ilk döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kurduğu ikili diyalog bağlamında Biden dönemine göre daha ılımlı politikalar izlediğine dikkat çekerek, “Bu çerçevede ABD-Türkiye ilişkilerinin Trump’ın ikinci döneminde daha olumlu seyredeceği öngörülebilir.
Bununla birlikte Suriye’de gerçekleşen rejim değişikliği yeni dönemde ABD Türkiye ilişkilerinin de belirleyicisi olacak. Suriye’de istikrarın tamamen sağlanması için uzun bir yol var. PYD/YPG’nin gölgesinde şekillenen ABD-Türkiye ilişkileri bıçak sırtında gidip gelirken Suriye, ilişkiler açısından bir avantaj da yaratabilir kaos da.
Trump’ın Türkiye’nin Suriye için kilit oyuncu olduğuna dair yorumlarını Türkiye’nin lehine yorumlamak mümkün ancak ABD’nin bölgeden tamamen çekilmese de askeri gücünü azaltması görece istikrar kavuşmuş Suriye ve İsrail ile dengelenmiş bir bölge jeopolitiğini gerektiriyor. ABD ile Türkiye ilişkilerinin nasıl seyredeceğini tam olarak analiz etmek için henüz erken olsa da başlangıç için Türkiye’nin Biden dönemine göre daha avantajlı pozisyonda olduğu söylenebilir. Gidişatı PYD/YPG sorununun nasıl çözüleceği, Suriye’de istikrarın nasıl sağlanacağı ve bölgesel aktörlerle de dengenin nasıl kurulacağı belirleyecek” dedi.