Bitcoin madenciliği, ödül sistemindeki değişimler ve azalan gelir kaynakları nedeniyle sıkıntıda. Sorunlar, madencileri varoluşsal bir tehditle karşı karşıya bırakıyor. Fidelity Digital Assets bu soruna yönelik bir çözüm sundu. Şirketler ve hatta ülkeler, Bitcoin’in yaşamasını sağlamak adına, zarar etmeyi göze alarak madencilik yapabilirler. Ancak bu yaklaşım sektörde tartışmalara neden olmakta…
Bitcoin madenciliği ve azalan ödüller
Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto, BTC arzını 21 milyon adetle sınırlandırdı. Bu durum, Bitcoin’i enflasyona karşı bir koruma aracı olarak popülerleştirmekte. Fakat, madencilik ödüllerinin her dört yılda bir azalması gerekiyor. Bu da, “yarılanma” (halving) sürecini beraberinde getiriyor.
Madenciler yeni bloklar buldukça Bitcoin ile ödüllendirilirler. Ancak ödüllerin giderek azalması, madencilik modelini kârsız hale getirme riski taşıyor. Örneğin, 2032 yılı itibarıyla her blok için verilen ödül bir Bitcoin’den daha az olacak. Bu düşüş, madenciliğin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor.
Fidelity’nin önerisi
Fidelity Digital Assets, bu duruma yenilikçi bir çözüm sunuyor. Şirketin önerisine göre, madencilik sadece bireysel madenciler ve madencilik firmalarının değil. Aynı zamanda Bitcoin’den dolaylı yoldan kazanç sağlayan şirketler ve hükümetlerin de sorumluluğuna bırakılmalı.
Fidelity’ye göre, “Birçok ulus, kurum ve şirket Bitcoin’den gelir elde ediyor. Ancak bu gelir madencilik yoluyla değil. Bu durumda, Bitcoin ağını güvence altına almak için madencilik yapmak operasyonel bir maliyet olarak görülmeli.”
Fidelity, yönetim ücretleri üzerinden kazanç sağlayan Bitcoin ETF sağlayıcılarının da ağın sürdürülebilirliğini sağlamada rol oynayabileceğini savunuyor. Kendisi de zaten Bitcoin madenciliği yapan Fidelity, bu yaklaşımı sektöre öncülük etmek için bir fırsat olarak değerlendiriyor.
Bitcoin madencilerin tepkisi
Ancak bu öneri sektördeki bazı madencilerden tepki aldı. Bitcoin madencilik firması Luxor’un CEO’su Nick Hansen, şirketlerin ağın devamlılığı için yılda milyarlarca dolar harcamaya istekli olmayacaklarını belirtti: “Bir saatte Bitcoin ağını çalışır durumda tutmanın maliyeti 1 milyon dolar. Fidelity bu parayı harcamaya hazır mı? Büyük ihtimalle hayır.”
Bazı uzmanlar ise bu yaklaşıma daha kuşkucu yaklaşıyor. BlocksBridge Consulting’in kurucusu Nishant Sharma, Bitcoin madenciliğinin giderek daha zorlaşacağını ve daha az kârlı hale geleceğini belirtiyor. Ancak buna rağmen, madenciliğin rolünün önümüzdeki yıllarda değişeceğine inanmakta.
Loka Mining CEO’su Andy Fajar, hükümetlerin ve özel şirketlerin, stratejik avantaj sağlayabileceği durumlarda zarar ederek madencilik yapmayı değerlendirdiğini ifade ediyor. Ancak bazı uzmanlar bu görüşe katılmıyor. Örneğin, Casa’nın CTO’su Jameson Lopp, “Bu teori, Bitcoin ağının talep görmeyeceği varsayımına dayanıyor. Bu da muhtemel ama pek olası bir senaryo değil,” diyor.
Yenilikçi geliştiricilerin her zaman blok alanı kullanımı için yeni fikirler üretebileceğini ifade eden Lopp, ağın sürdürülebilirliği adına yaratıcı çözümlere açık olunması gerektiğini düşünmekte.
Sonuç olarak, Bitcoin madenciliği üzerindeki tartışmalar, sektörün geleceği hakkında önemli soruları beraberinde getiriyor. Fidelity’nin yaklaşımı bir çözüm sunsa da madencilik endüstrisi bu öneri konusunda bölünmüş durumda.
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitter’da, Facebook‘ta ve Instagram‘da takip edin ve Telegram ve YouTube kanalımıza katılın!
