River tarafından yapılan bir araştırma, self-custody (kendine saklama) nedeniyle kaybolan Bitcoin miktarını ortaya koydu. Rapor, kişisel saklamanın borsalarda yaşanan kayıplardan daha büyük bir etki yarattığını ortaya koyuyor.
Firmanın tahminlerine göre, yaklaşık 1,6 milyon Bitcoin (değeri 1,5 milyar dolardan fazla) kayıp. Bu kayıpların hepsi, self-custody yönetimindeki hatalar nedeniyle erişilemez hale geldi. Bu rakam, Mt. Gox saldırısı ve FTX iflası gibi olaylarda kaybolan 1,2 milyon Bitcoin’i aşıyor. Bu olaylar 1,1 milyar dolardan fazla kayba yol açmıştı.
Bitcoin kayıplarının analizi
River, raporunda, farklı zaman dilimlerinde cüzdan aktivitesizliğini değerlendiren detaylı bir metodoloji kullanmakta. Bu yöntem, fonların kalıcı olarak erişilemez olma olasılığını belirlemek için olasılık hesaplıyor. Örneğin, Satoshi Nakamoto ile ilişkilendirilmeyen ve on yıldan fazla süredir hareketsiz olan cüzdanlar, en büyük kayıp payını oluşturuyor. Buna karşın, daha kısa sürelerle inaktif kalan cüzdanların kayıp olasılığı önemli ölçüde daha düşük.
River’ın metodolojisi, 2020 yılında Chainalysis tarafından yayınlanan ve 3,7 milyon Bitcoin’in kaybolduğunu öne süren çalışmalardan daha gerçekçi bir bakış açısı sunduğunu iddia ediyor. Firma, tahminlerinin, self-custody uygulamalarında yapılan hataların ciddiyetini anlamak ve bu konuda farkındalık yaratmak için daha sağlam bir temel sağladığını belirtiyor.
Büyük risk: Self-Custody
Self-custody, kripto paralarınızı üçüncü taraflara emanet etmeden tamamen kendinizin kontrol ettiği bir yöntem. Ancak bu özgürlük, beraberinde önemli sorumluluklar getiriyor. Cüzdan anahtarlarının kaybolması, yanlış yönetim veya teknik hatalar, varlıkların tamamen erişilemez hale gelmesine neden olabiliyor.
Mt. Gox saldırısı ve FTX gibi borsa kaynaklı kayıplar, genellikle platformların güvenlik açıklarından kaynaklanırken, self-custody kayıpları bireysel kullanıcıların hatalarından kaynaklanıyor. Bu durum, kripto para yatırımcılarının güvenlik ve eğitim konularında daha dikkatli olmaları gerektiğini gösteriyor.
River’ın araştırması, self-custody’nin risklerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Self-custody yönetimi, yatırımcıların dikkatle ele alması gereken bir konu. Özellikle, yedekleme sistemlerinin kurulması, özel anahtarların güvenli bir şekilde saklanması ve düzenli olarak güncellenen bilgi birikimi, bu kayıpların azaltılmasında kritik rol oynuyor.
Bitcoin’in merkeziyetsizlik ve kullanıcı özgürlüğü vizyonu, self-custody yönetimini önemli bir parça haline getiriyor. Ancak bu sistem, yeterli önlemler alınmadığında ciddi finansal kayıplara neden olabiliyor. River’ın sunduğu veriler, kripto dünyasındaki risk yönetiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitter’da, Facebook‘ta ve Instagram‘da takip edin ve Telegram ve YouTube kanalımıza katılın!