Recep ERÇİN
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sarıbekir, 2025 yılının ikinci yarısından sonra sektörlerin açılacağını düşündüklerini söyledi. Sarıbekir, “Ukrayna Savaşı bitince raflar dolacak; ambalaj demek. Ülke inşa edilecek; orada da ambalaja ihtiyaç olacak. Suriye’de büyük fırsat var. Yatırım faaliyetleri olacağını düşünüyoruz.
İş dünyası boğa piyasasına dönecektir. İkinci yarıdan itibaren işlerin açılacağını ve 2030’a hızla gideceğimizi düşünüyoruz” dedi. Sarıbekir, ambalaj sektörünün Türkiye’deki büyüklüğünün 25 milyar dolar olduğunu, sektörü 7 milyar doları aşan ihracatını 2030’da 10 milyar dolara çıkaracaklarını anlattı.
“2025’te de dişimizi sıkacağız”
2024 yılını değerlendiren ve 2025 yılı beklentilerini anlatan Zeki Sarıbekir, düzenlediği geleneksel basın toplantısında soruları yanıtladı. Geçen yıl için, sanayi genelinde olduğu gibi ambalaj özelinde de kazançların azaldığını ifade eden Sarıbekir, “Eski kazançlar yok. Enflasyon kadar artmayan kurlar kazançları daha da eritecek. Ama 2025’te dişimizi sıkıp kârsızlığı geçersek ralli başlar” diye konuştu.
Ucuz işçilik değil ucuz hammadde
İşçi maliyetleri artarken sanayinin rekabetçi olabilmesi için ucuz hammadeye ulaşması gerektiği belirten ASD Başkanı Sarıbekir, şu görüşleri dile getirdi: “Bu noktada Çin’i fırsata çevirebiliriz.
Herkes Çin’e gümrük vergisi koyuyor. Herkes vergi koyarken biz koymayalım. Hammadde alalım. İşleyelim satalım. Örneğin paslanmaz, üretici Çin’den ucuz alsın, işlesin, satsın. Kaç kişi çalışıyor hammaddecide, kaç kişi çalışıyor imalatta? Önemli olan markalı bitmiş ürün. Hammadde özelinde gümrük vergilerine ve anti-dampinglere karşıyım.
Ambalajın hammaddelerinden biri plastik. Petkim yüzde 13’ü karşılıyor. Petkim nasıl olsa içeride satar. Çin’den de ucuz hammaddeyi alalım, ürün yapalım. Yine demir-çelikte de öyle. Mısır, Çin hammaddesini kullanıyor. Madem işçilik artıyor, en azından hammaddeyi ucuza alarak rekabet edelim. Böyle yaparsak 100 milyar dolar daha ihracat yaparız.”
Yeni hedeflerinin Suriye pazarı olduğunu belirten Sarıbekir, Adana’dan Antep’e kadar o bölgedeki sanayiciler yarım günde ürünlerini gönderebilecekler” dedi.
“Konkordato yok, ama 1 yıl daha böyle giderse duyarız”
Zeki Sarıbekir, Avrupa’nın durgunluktan çıkmasıyla ihracatın hızlanacağına işaret ederek, “Geleceğimiz Avrupa’da” diye konuştu. Sarıbekir’e, sanayide son dönemde çok fazla konkordato ve iflas haberleri geldiğini hatırlattığımızda, “Konkordato küçüklerde var ama az sayıda. Büyüklerde duymadık. Ama bir sene daha böyle giderse duyarız” bilgilerini paylaştı.
Ambalaj tedariğinde “just-in time”ın çok önemli olduğunu vurgulayan Sarıbekir, “Herkes büyük pazarlara, yakınlara gelelim, derdinde. Çin’de bunu yapıyor. İki hafta önce Çin’deydim. Çin gümbür gümbür geliyor. Eskiden Çin’e gittiğimizde Avrupalı araçlar vardı. Artık kendi elektrikli araçlarına döndüler Keşke İstanbul’da da araçlar elektrikli olsa da karbon salınımı olmasa” mesajları verdi.