Ferit PARLAK
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), ABD’nin 3.2 trilyon dolarlık ithalatından daha fazla pay alabilmek amacıyla geliştirdiği ve Ticaret Bakanlığı’nın da desteğiyle Şikago’da kurduğu Türk Ticaret Merkezi (TTM) sayısını ilk aşamada 5’e çıkaracak.
Güney Kore, Almanya gibi ülkelerin modelleri dikkate alınarak geliştirilen ve ilki ABD’nin Şikago eyaletinde kurulan Türkiye Ticaret Merkezi, 100 firmanın ihracatını geometrik olarak artırınca, Los Angeles, New York, Miami, Houston’da yeni TTM’ler kurna anacıyla TOBB tarafından çalışma başlatıldı.
ABD’nin talebine yetişemeyenler var
İhracatın gelişimimde TTM’lerin önemli bir rol oynayabileceğini, Kayseri merkezli fiber kablo üretimi gerçekleştiren bir firma örneği ile açıklayan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Kayseri’de bir fiber kablo üreticisi, oturduğu yerden, TTM aracılığı ile ABD’de bir firma kurdu. Şu anda ABD’den gelen talebi tam kapasite üretim yaptığı halde karşılayamıyor ve yeni yatırım planlıyor. Bu TTM’nin ve destek verilen firmalarımızın neler başarabileceğini gösteriyor” dedi.
Hedef 50 eyalet
Şikago’da TTM sayesinde elde edilen tecrübe ve başarıları, ABD’de kurulacak yeni TTM’ler ile geliştirmek istediklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Bu kapsamda Los Angeles, New York, Miami, Houston için çalışmalar hızlandı. Sırasıyla diğer eyaletlerde de ihracatçımıza hizmet vermeyi hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.
Ticaret, üretim odaklı büyüyecekse
Yeni dönemde ABD yönetiminin, küresel ticarette üretim odaklı büyümeye daha fazla ağırlık vereceğinin öngörüldüğüne dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Bu, dinamik üretim kapasitelerine sahip Türkiye için yeni iş birlikleri ve pazar fırsatları doğabileceği anlamı taşıyor. Son beş yılda, ABD’ye ihracatımız yüzde 46 artarak 14,8 milyar dolara ulaştı. Bu artış oranı çok kıymetli olmakla birlikte, ABD’nin ithalatındaki toplam payımız hâlâ binde 5’in altında Bu, daha yapacak çok işimiz olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
Fırsatları hızla değerlendirmeliyiz
ABD, dünyanın en büyük ekonomisi olarak, Türk iş dünyası için eşsiz fırsatlar sunduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “29 trilyon dolarlık Gayri Safi Yurtiçi Hasılası, kişi başına düşen 86 bin dolarlık geliri ve 3,2 trilyon dolarlık ithalat hacmi, bu pazardaki muazzam fırsatları açıkça ortaya koyuyor. Örneğin inşaat malzemeleri sektörü, yıllık 120 milyar dolarlık ithalat hacmiyle dikkat çekiyor. Aynı şekilde Mobilya ve ev eşyaları da 100 milyar dolar civarında. Gıda ve tarım ürünleri, otomotiv yedek parçaları gibi alanlar da büyük potansiyel taşıyor” ifadelerini kullandı. İlk TTM’nin Ticaret Bakanlığının da destekleriyle 2021 yılında faaliyete geçirildiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “İlk merkezimizi, dünya ticaretinin kalbinin attığı ABD’nin Şikago şehrinde açtık. 100 ihracatçı firmamızla, makina , teknoloji, inşaat malzemeleri, tekstil, otomotiv yedek parça, mobilya, ev dekorasyon, gıda gibi 17 farklı sektörde faaliyetlerini sürdürüyor” bilgisini verdi.
Bakanlığın desteği ile hızlanacak
Hisarcıklıoğlu, “TTM Chicago, Türk firmalarına ABD pazarında etkin bir yer edinme ve bu pazardaki rekabet avantajlarını kullanma fırsatı sunmuş oluyor. Aynı zamanda, Ticaret Bakanlığımızın Yurtdışı Lojistik Dağıtım Ağı (YLDA) desteği sayesinde, lojistik maliyetlerinin düşürülmesi ve ticari faaliyetlerin hızlandırılması sağlanıyor. İnşallah önümüzdeki dönemde Bakanlığımızın bu alandaki destekleri daha da çeşitlenecek ve pazara girişimiz daha da kolaylaşacak” dedi.
100 milyar dolar hedefi için
Türkiye ve ABD arasındaki ticaret hacminin 30 milyar dolara yükseldiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Hükümetlerimizin belirlediği 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi, ulaşılabilir bir vizyon. Bu hedefe ulaşmak için, teknoloji ve hizmet ihracatını artırmayı, sektör odaklı yeni lojistik merkezler kurmayı ve daha fazla Türk firmasını ABD pazarına kazandırmayı planlıyoruz. ihracatçılarımızın başarılarının güvencesi olan TOBB Ticaret Merkezlerinin Şikago’daki depolama operasyonlarına ek olarak ABD genelinde 12 farklı lojistik ve depolama merkezimizle hizmet veriyoruz” şeklinde konuştu.
Ticaret Bakanlığı da ABD ve AB’de de YLDA ağı kuracak…
Ticaret Bakanlığı geçtiğimiz günlerde Yurt Dışı Lojistik Dağıtım Ağları (YLDA) Projesi kapsamında Avrupa’da 4, ABD’de 2 merkeze onay verildiğini açıklamıştı. Bu adım Bakanlık tarafımdan, dünya ticaretinin yön değiştirdiği, tedarik zincirlerinin yeniden kurulduğu, ticaret rotalarının baştan kurgulandığı bu dönemde Türkiye’nin, uluslararası ticaretteki yarışa karşı coğrafi konumu ve üretim maliyeti avantajları ile rekabet edebilecek yenilikleri ve politikaları hayata geçirecek adım olarak nitelendiriliyor.
21 depo kurulacak
Ticaret Bakanlığı’nın projesi ile, ABD’nin yanısıra Avrupa’nın da en önemli liman şehirlerini kapsıyor. İtalya (Trieste), Fransa (Sete ve Marsilya), İspanya (Tarragona ve Barselona) ve Almanya (Hamburg) olmak üzere Avrupa’da 4, ABD’de ise Chicago ve New Jersey merkezli olmak üzere 2 YLDA Projesi’ne onay verildi. Chicago merkezli projede 1 merkez depo ve 10 cep depo öngörülürken, New Jersey merkezli projede 1 merkez depo ve 9 cep depo yapılması planlanıyor. Ticaret Bakanlığı yetkilileri, destek mekanizması olarak yeniden tasarlanan YLDA Projesi çerçevesinde, yurt dışı lojistik dağıtım ağlarının baştan sona bir sistem olarak ele alınması ve aşamalarına göre desteklenmesinin öngörüldüğüne dikkat çekiyor. Yetkililer, destek mekanizmasıyla yurt dışında ilk kez kurulacak tesislerin ve uçtan uca tüm lojistik süreçlerin yönetilmesini teminen, bu tesisler ile entegre çalışacak dağıtım ağı, cep depoları ve bu ağın işletilmesine yönelik kurulum, bakım, bilişim sistemleri, teknik donanım ve dekorasyon, yatırım, ruhsat ve izin ile bunlarla ilgili hukuki danışmanlık giderleri destekleneceğime vurgu yapıyor.
Teslimat süreleri 24 saatin altına düşecek
YLDA’nın, Türk ihraç ürünlerine ilişkin depolama, yükleme ve boşaltma, elleçleme, sevkiyat, kargo birleştirme ve bölme ile ilgili ülkenin iç kesimlerine dağıtımı hizmetlerini tek noktadan sunacağına dikkat çeken bakanlık yetkilileri, “Bu sayede yurt dışında teslimat sürelerinin 24 saatin altına inmesi sağlanacaktır. Böylece hızlı gümrükleme ve doğru iade lojistiği ile ihracata yönelik hedef pazarlarda müşteri memnuniyeti ve marka bilinirliği artırılarak kaliteli ve hızlı katma değerli hizmet sunumu ile ülkemiz rekabette öne çıkacaktır. Sonuçta, sunacakları uçtan uca ve dijitalleştirilmiş çözümlerle ülkemizin e-ihracat operasyonlarının geliştirilmesinde ve hızlandırılmasında da önemli rol oynayacaktır.“ görüşünde birleşti.
