Sevilay ÇOBAN
AgeSA’nın hayata geçirdiği KSS projesi “Her Yaşta”, 5. yılı kapsamında “Türkiye Nasıl Yaşlanıyor?” konulu bir araştırma yapıldı. Türkiye temsili araştırmada, 35- 55 yaş arasındaki orta yaş grubunun yaşlanmaya bakış açısı, yaşlılık dönemine dair hazırlıkları ve gelecekteki yaşlılık deneyimlerinin bugünkü yaşlılara kıyasla nasıl farklılık göstereceği ele alındı.
2030’da yaşlı nüfus oranı %12,9’a çıkacak
AgeSA Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Fırat Kuruca, “Türkiye, giderek daha hızlı bir şekilde yaşlanan toplumlar arasına katıldı. Türkiye’de yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı 2023’te yüzde 10,2’ye çıkarak BM kriterlerine göre ‘yaşlanmakta olan ülke’ statüsünde yer almaya başladı. Bu hızla 2030 yılında oranın 12,9 seviyesine çıkması bekleniyor. Ülke tasarruflarının büyümesi açısından BES’in önemi de günden günde artıyor.
Biz bir Bireysel Emeklilik ve Hayat Sigortası şirketi olarak, ülke tasarruflarının artması ve bireylerin yaşlılık dönemine finansal hazırlık yapmaları konusunda misyonumuzu yerine getiriyoruz” dedi. Orta yaştan itibaren yaşlılık dönemine maddi ve manevi çok yönlü bir şekilde hazırlanmanın kritik önem taşıdığını kaydeden Kuruca, yaşlanmakta olan nüfus için topyekûn hazırlık yapmanın, daha güçlü ve güvenli bir geleceği birlikte inşa etmenin önemine değindi.
Erkekler daha uzun yaşamayı umuyor
‘Türkiye Nasıl Yaşlanıyor?’ araştırmasının sonuçlarına göre, Türkiye yaşlanma sürecini görmezden geliyor ve bu durumu doğal akışına bırakıyor. İyi yaşlanma alışkanlıkları ise ya bilinmiyor ya da erteleniyor. TÜİK’in verilerine göre bugün 50 yaşından olan biri için ortalama tahmini yaşam süresi 80,1; kadınlar 82,3, erkekler ise 77,8 yaşına kadar yaşıyor. Kadınlar erkeklerden belirgin düzeyde daha uzun yaşıyor fakat erkekler daha iyimser. Kadınlara kaç yaşına kadar yaşayacaklarını tahmin ettiklerini sorduğumuzda kadınların cevabı 72,4 iken erkeklerde bu cevap 75,4.
Emeklilik yaşından önce paydos etmek istiyoruz
Bulgulara göre orta yaş grubundaki bireylerin yaşlılıkla ilgili belirgin bir hayali bulunmuyor. Yaşlılıktan beklentiler var, fakat gerçekleşeceğine dair inanç düşük. Genellikle hayalller emeklilik sonrasına erteleniyor ve ebeveynlerden farklı bir yaşlılık hayal edilmiyor.
En çok tercih edilen yaşlılık hayali doğal ve sakin bir yaşam alanına yerleşmek. Bu istek özellikle İzmir ve Antalya gibi şehirlerde yaşamayı içeriyor. Bununla birlikte, hareketlilikten ve sosyallikten vazgeçmek istemeyen bir kesim de bulunuyor. Bu, kırsal hayatın sakinliğini isteyip büyük şehrin olanaklarından da vazgeçmek istemediklerini gösteriyor. Araştırma bulgularına göre emeklilik dönemi için ekonomik kaygılar oldukça güçlü; katılımcıların %45,4’ü emekli maaşlarının düşük, %33,2’si orta düzeyde olacağını düşünüyor.
Emeklilik, çalışma hayatını sonlandırmakla eşleştirilirken, katılımcıların sadece %58’i 65 yaşından önce çalışmayı bırakmayı planlıyor. Araştırma, bütün bu karamsar beklentiler ile birlikte orta yaş grubunun emekliliğe yeterince hazırlıklı olmadığı gerçeğini ortaya koyuyor. Katılımcıların yalnız %29’u emekliliğe hazır olduğunu belirtirken, yarısından fazlası yaşlılıkla ilgili herhangi bir hazırlık yapmayı bile düşünmemiş durumda. Eğitim düzeyi yüksek olan bireylerin ise emekliliğe yönelik kaygıları daha düşük ve hazırlıkları daha fazla. Bu da, eğitim seviyesinin yaşlılıkla ilgili kaygıları azaltma ve hazırlık yapma konusunda önemli bir etken olduğunu gösteriyor.
‘Çocuklar bize baksın’ beklentisi düşük
Katılımcıların en büyük kaygıları sağlık, hareketlilik ve zihinsel zindelikle ilgili. Sağlık sorunlarından endişe edenlerin oranı %54, hareket kısıtlılığından kaygı duyanların oranı ise %51. Ayrıca, zihinsel zindeliğin azalması konusunda endişe duyanların oranı %47. Araştırmaya göre, katılımcıların %55’i bağımsız ve kendine yeterli bir yaşlılık geçirmeyi arzu ederken, yalnızca %8’i ev dışı bakım hizmetini tercih ediyor. Ayrıca, %65’lik bir kesim, çocuklarından bakım beklemek yerine, karşılıklı destek sağlayacakları bir ilişki kurmayı tercih ediyor. Araştırma sonuçlarına göre, torun bakımı, yaşlılıkla güçlü bir şekilde ilişkilendiriliyor. Katılımcıların %43’ü torun bakımı konusunda kısmen hevesli, %52’si ise bu konuda daha arzulu olduklarını belirtiyor.
5 yılda 38 milyon kişiye erişti
AgeSA Hayat ve Emeklilik Pazarlama ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Roşan Dilek, Her Yaşta’nın gelecek vizyonundan da bahsederek, “Her Yaşta projesi kapsamında 5 yıldan bu yana toplam 38 milyon kişiye eriştiğimiz farkındalık iletişimi çalışmalarımızı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Şimdiye dek 12 sivil toplum projesini desteklediğimiz Her Yaşta Fonu ile yaşlanmaya hazırlık ve yaşlı bireylerin desteklenmesine yönelik sivil toplum projelerini hibe desteği sunmaya devam edeceğiz” dedi.