Ece CEYHUN
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, Türk bankacılık sektöründe 1975 yılında Devlet Sanayi İşçi ve Yatırım Bankası adıyla başladığı yolculuğunda, 50 yılı devirdi. 2018 yılında merkezini Ankara’dan İstanbul’a taşıyan ve geçen 6 yıllık süreçte dolar bazında yüzde 90 büyüme kaydeden banka, pandemi döneminde işletme sermayesi, depremde destek kredisi ile işletmelere kaynak sağlarken, ağırlıklı olarak sürdürülebilirlik temalı kredileri ile ön plana çıkıyor.
TKYB Genel Müdürü İbrahim Öztop, uluslararası kalkınma finansmanı kuruluşları ile kurdukları ilişkilerle bugüne kadar kaynak çeşitliliğini artırdıklarını, global merkez bankalarının faiz indirim döngüsüne başladığı, Türkiye’nin de kredi notunun yükseldiği bir dönemde uluslararası borçlanma piyasalarını yakından takip ederek maliyetlerin düştüğü uygun bir zeminde yeşil temalı bir eurobond ihracı ve sendikasyon için çalışmalar yaptıklarını anlattı. İhraçlar için zamanlama veremeyeceğini ama piyasaları yakından izlediklerini anlatan Öztop, “Fonlama tarafını çeşitlendirmemiz gerekiyor” dedi.
Öztop, kaynaklarını ağırlıklı olarak yurt dışı kalkınma finansmanı kuruluşlarından temin ettiklerini anlattığı konuşmasında, “2024 Eylül sonu itibarıyla kaynak hacmimiz yaklaşık 105 milyar TL’ye ulaştı. Kaynaklarımızın yaklaşık yüzde 56’sını 2018-2024 döneminde temin ettik. Kaynak çeşitliliğimizi artırmak ve ülkemize daha fazla orta ve uzun vadeli fon kaynağı getirmek için aralıksız çalışıyoruz” diye konuştu.
Öztop, ne kadar çok kaynak getirirlerse özel sektöre desteklerinin bir o kadar daha yükseleceğine işaret ederek “Bu yıl bankalar, özel şirketler 27 milyar dolar kaynak getirdi Türkiye’ye. Bu olağanüstü bir rakam. Yabancı şu anda bu piyasaya geliyor, iyi fonlama imkanı sağladık. Biz burayı kolluyoruz eurobond ihracı için. Bunun teması mutlaka yeşil olacak ve tatminkar bir rakam olacak. Uygun zamanda çıkacağız, yatırım bankalarıyla konuşuyoruz” ifadelerini kullandı.
Sorunlu kredi oranı yüzde 1’in altında
Bankanın son 6 yıldır önemli bir değişimden geçtiğini anlatan İbrahim Öztop, 2018’deki yeniden yapılanma sürecinde Ankara’dan İstanbul’a 60 kişiyle geldiklerini kalan 600 kişinin başka kamu kurumlarına geçtiğini, özel sektörden 290 kişiyi bünyelerine katarak şu an 350 kişilik kadroyla hizmet verdiklerine işaret ederek “350 kişilik kadroyla 6 yılda büyüklüğümüzü dolar bazında yüzde 90 arttırdık, kredilerde de dolar bazında yüzde 42 artışla bugüne geldik. 154 milyar lira aktif büyüklüğümüz var.
Kredilerin payı da 97 milyar TL’ye ulaştı. Sorunlu kredilerin oranı da yüzde 1’in altında yüzde 0,7 olarak gerçekleşti” diye konuştu. 6 yılda kullandırdıkları finansmanda hiç sorunlu kredi oluşmadığını vurgulayan Öztop, “Aktif büyüdükçe geçmişten gelen sorunlu kredilerde de tahsilatları yaparak takipteki alacak oranı yüzde 1’in altına geldi. Son 6 yılda sorunlu kredi oluşmadı. Kredilerimiz ucuz ama işletmeler açısından alım sürecimiz oldukça meşakkatli. İhtiyatlı kredi inceleme sürecimiz var.
Kredilerin sadece iktisadi tarafına bakmıyoruz sosyal ve çevresel anlamda da etkisini değerlendiriyoruz” dedi. Özkaynak karlılıklarının yüzde 40 civarında olduğunu, sermaye yeterlilik oranlarının da yüzde 20,9 olduğunu ifade eden Öztop, Varlık Fonu’nun 3 milyar lira sermaye enjeksiyonu sonrasında ciddi bir sermaye artışı gerçekleştirdiklerini artık ona bağımlılıklarının kalmadığını vurguladı.
Kaynakların yüzde 58’i yenilenebilir enerjiye
Öztop, yenilenebilir enerjinin kendileri açısından önemli kredilendirme alanlarından biri olduğunu, kredilerinin yüzde 58’ini kapsadığını dile getirerek, fosil yakıtlarda kredilendirme yapmadıklarını anlattı. TKYB Genel Müdürü Öztop şu bilgileri verdi: “Ülkemizin imzacısı olduğu Paris İklim Anlaşması çerçevesindeki net sıfır emisyon hedefleri kapsamında, yenilenebilir enerji bizim de öncelikli alanlarımız arasında bulunuyor ve temin ettiğimiz kaynakların yüzde 58’ini yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği temalı kaynaklar oluşturuyor. Bugün kredi portföyümüzün yaklaşık yarısını oluşturan enerji projeleri ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin yaklaşık yüzde 6’sının oluşturulmasını sağladık.
Kredi portföyümüzün yüzde 93’ünü sürdürülebilirlik temalı kredilerin oluşturması sürdürülebilir kalkınma misyonumuza verdiğimiz önemin en somut göstergesidir. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 15’ine doğrudan ve dolaylı katkı sağlamanın yanı sıra, bu amaçlarla bağlantılı kredilerimizin toplamını 2,8 milyar dolara ulaştırdık. Ülkemizde etki yatırım ekosisteminin gelişmesinde ve etki yatırımlarının artırılmasında üstlendiğimiz öncü rolümüzü, Türkiye Kalkınma Fonu (TKF) nezdinde Etki Fonu kurarak devam ettirmek istiyoruz.”
5 yılda 26 şirkete doğrudan yatırım yaptı
2024’te 5. yılını kutlayan Türkiye Kalkınma Fonu’nun bünyesinde yer alan 8 fon ile kamu ve özel sektörden 140’tan fazla yatırımcının yaklaşık 125 milyon dolarlık kaynağı yönettiklerini söyleyen Öztop, “Farklı alt fonlar aracılığıyla imalat sanayiinden finteke, biyoteknolojiden siber güvenliğe, mobiliteden sürdürülebilirliğe kadar birçok dikeyde faaliyet gösteren 26 şirkete doğrudan yatırım gerçekleştirdik ve Türkiye girişimcilik ekosisteminin öncülerinden olan 5 girişim sermayesi fonuna taahhütte bulunduk.
Girişimcilik ekosistemindeki diğer fonlara destek olmak amacıyla, bu yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı ve katkılarımızla ülkemizin ilk fonların fonu yapısı olan ve 50 milyon dolarlık ilk kapanış büyüklüğüne sahip TKYB Üst Fonu’nu kurduk. Bu fon, yalnızca özel sermaye ve girişim sermayesi fonlarına yatırım yapmak ve kaldıraç etkisiyle önemli bir çarpan etkisi oluşturmak üzere ekosistemin merkezinde konumlandı. Yüksek teknoloji üreten girişimleri destekleyerek ülkemizde küresel ölçekli şirketler yaratmayı ana hedeflerimizden birisi olarak görüyoruz” açıklamasını yaptı.
2025’te yabancının ilgisinin artmasını bekliyor
Kamu yatırım bankası olarak halka arzlarda ve satın alma birleşme işlemlerinde çalıştıklarını belirten Öztop, daha önce Özelleştirme İdaresi ve Türkiye Varlık Fonu’na da danışmanlıklar yaptıklarını kaydetti. Öztop, 9 halka arz yaptıklarını seçici davrandıklarını kaydederek yabancı sermayenin 2025’te geleceğini ümit ettiklerini ve bu alanlarda aktif olmaya devam ettiklerini dile getirdi. şunları söyledi: “Yabancı sermayenin 2025’te geleceğini ümit ediyoruz. Özelleştirmelerde şu anda planlanan büyük bir özelleştirme yok ancak, satın alma birleşmelerde, teknoloji, servis sektörü, enerji, sağlık önemli kritik sektörlerden… Yatırım bankacılığında, halka arzlarda momentum düştü. Elimizde bazı güzel işler var. Bunların ölçeği biraz büyük ancak yabancı yatırımcı ile başarılı olabilecek halka arzlar bunlar. Biz de bekliyoruz şu anda yabancıyı.”
NATO savunma fonu ile temas halindeyiz
TKYB Genel Müdürü İbrahim Öztop, savunma sanayine destek için çalıştıklarını kaydetti. NATO’nun bu konuda kurulmuş 1 milyar dolarlık fonu ile iletişim içinde olduklarını belirten ve onlara aday şirket tanıtımları yaptıklarını söyleyen Öztop, “Amacımız işbirliği yapmak, günün sonunda yatırım yaptırırken iyi şirketleri bulmak istiyoruz. Onlardan da kaynak talep ediyoruz. NATO fonu yetkilileri 3 kere geldiler, onları firma ve fonları tanıştırdık. Daha Türkiye’ye yatırım yapmadılar ama yatırım yapmalarını bekliyoruz” diye konuştu.